Yayın Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 38
  • Öğe
    A comparative melissopalynological study of royal jelly from Turkey
    (Taylor & Francis, 2022) Yıl, Gülşah; Karlıdağ, Semiramis; Akyol, Abuzer; Köseman, Abdurrahman; Uyumlu, Ayşe Burçin; Yılmaztekin, Murat; Erdoğan, Selim; Şeker, İbrahim
    Three treatments (Glucose, Sucrose, Bee Feed Syrup) were used to examine the influence of supplementary feeding on the pollen spectrum of the royal jelly produced by Apis mellifera L. colonies. Apis mellifera colonies were located in the Battalgazi and Dogansehir districts of Malatya province in Turkey. In total 255 royal jelly samples were investigated and the analysis recorded over 30 taxa. In both sites the control group heavily utilised Quercus, Verbascum, Astragalus, and Lamiaceae. The feeding treatments saw Quercus, Verbascum, and Astragalus still being used but in different proportions. The utilisation of Lamiaceae was much reduced and Echium became an important component in colonies that had supplementary feeding. © 2022 Collegium Palynologicum Scandinavicum.
  • Öğe
    UV-C’nin, Deinonoccus radiodurans ve Vitreoscilla Hemoglobin (vgb) Geni Aktarılmış Rekombinantlarında; SOD, KAT ve Karoten Miktarı Üzerine Etkisi
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2022) Özbey, Elif; Asma, Dilek
    UV radyasyonu, biyolojik dokularda reaktif oksijen türlerinin meydana gelmesine neden olarak oksidatif stres oluşturmaktadır. UV’ nin indüklediği reaktif oksijen türleri, bunların etkileri ve bunlara karşı hücresel savunma mekanizmaları ve reaktif oksijen türlerinin temizlenmesinden sorumlu antioksidan sistemleri günümüzde üzerinde oldukça fazla araştırma yapılan konulardır. Bu çalışmada, yüksek seviyede iyonize radyasyon ve UV radyasyon, kuraklık ve DNA’ ya zarar veren kimyasallar gibi birçok ajan ve koşula olan direnciyle iyi bilinen bir ekstremofil olan Deinococcus radiodrans ile Vitreoscilla hemoglobin (vgb) geni klonlanmış rekombinantı ve kontrol olarak da vgb¯ rekombinant suşu kullanılmıştır. UV-C’ nin D. radiodurans' ın antioksidan savunma sistemleri (süperoksit dismutaz, katalaz ve karoten) üzerine etkisi araştırılıp, buna ek olarak organizmaya daha fazla oksijenli ortam sağlayarak daha fazla büyümesini sağlayan vgb geninin, bakterinin UV direncine yapacağı katkısı araştırılmıştır. Buna göre, D. radiodurans (vgb¯)' in UV-C uygulanan örneklerini kontrol gruplarıyla kıyasladığımızda süperoksit dismutaz ve katalaz enzim aktivitesinin yabanıl ve vgb genini taşıyan rekombinantına oranla daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Yine yüksek karoten içeren yabanıl tipi bakterilerde, UV-C uygulamasına bağlı olarak karoten miktar artışı net bir şekilde gözlenmiştir.
  • Öğe
    Türkiye İnsan Hakları Ve Eşitlik Kurumunun Türk Kamu Yönetiminin Denetimindeki Yeri Ve İşlevi
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2020) Albayrak, Haydar
    Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun Türk kamu yönetimindeki yeri ve işlevinin incelendiği bu çalışmanın temel problematiği, “Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), Türkiye’deki insan hakları ihlallerinin önlenmesinde etkili bir rol oynayacak mıdır?” sorusudur. Bu problematiğe dayalı olarak üretilen araştırma sorusu, “TİHEK, Türkiye’de insan haklarının benimsenmesinde ve insan hakları ihlallerinin önlenmesinde önemli bir rol üstlenmektedir” iddiasıdır. Alıntısal ve dolaylı araştırma yöntemlerinin kullanıldığı ve bu çerçevede ikincil veri ve içerik analizleri yapıldığı çalışmanın amacı, insan hakları kavramının ve Türkiye’deki insan haklarıyla ilgili gelişmelerin açıklanması,Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun Türk kamu yönetimin denetimindeki yeri ve işlevinin tüm boyutlarıyla ortaya konulmasıdır. Çalışmada, öncelikle temel kavramlar açıklanmakta, ardından TİHEK’in kurumsal yapısı ve görevleri incelenmekte, son olarak ise genel bir değerlendirme yapılarak ulusal insan hakları kurumlarıyla ilgili eleştirilerde ve önerilerde bulunulmaktadır. Çalışma sonucunda çalışmanın araştırma sorusuna yanıt olabilecek veriler derlenmiş ve TİHEK’in insan hakları ihlallerinin önlenmesinde önemli bir rol üstlenebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Ancak böylesi bir misyonu üstlenebilmesi ve kendisinden beklenen işlevi yerine getirebilmesi için Paris Prensipleri çerçevesinde çeşitli reformların yapılmasının gerektiği düşünülmektedir.
  • Öğe
    Demokratik Yönetimlerin COVİD-19 ile Sınavı
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Albayrak, Haydar
    All states have taken various measures against the COVID-19 disease, which was first seen in China in December 2019 and then spread to the world. As the whole world, Turkey has been taken radical measures in order to struggle with COVID-19. There are various opinions that these measures cause erosion on democracy and human rights, that this erosion will not end with the disease and may be permanent. Because there is a perception that democracies are insufficient in fighting the disease, and authoritarian states struggle much more effectively. Because of this perception, it is thought to be an orientation to authoritarian administrations. In this study, through the example of Turkey and the world are aimed to investigate whether these views are correct. In the study, indirect research methods were used, and secondary data and content analysis were used in this context. As a result of the study, it was determined that concerns about democracy and human rights were not unfounded and that developments that caused concerns were experienced within the framework of the events and the reactions of people to these events. In addition, it was concluded that democratic countries reacted a little late at the beginning of the epidemic, but more successful in combating the epidemic. It is thought that it is necessary to take the necessary structural measures and to increase the awareness of people on democratic achievements in order to prevent developments that cause anxiety.
  • Öğe
    Representation of Jews in the Media before the Application of the Wealth Tax: A Review on Karikatür Magazine
    (Routledge, 2022) Gazi, Mehmet Ali; Çakı, Caner; Çalışkan, Sadık; Avcı, Özkan; Baytimur, Tuğba; Çakı, Gül; Gülada, Mehmet Ozan
    n this study, the role of the anti-Semitic discourses created by media organs in the formation of the Wealth Tax was examined. For this purpose, in this study, anti-Semitic cartoons published before the Wealth Tax, specifically Karikatür Magazine, which is one of the journals that frequently include anti-Semitic propaganda discourses of the period, are analysed using the semiotics technique In the cartoons examined within the scope of the study, it is revealed that Jews are presented as money-goers, hoarders and people with great wealth. The findings of the study support the view that ‘anti-Semitic discourses built in the media play a role in the implementation of the Wealth Tax
  • Öğe
    Kamu Görevlileri Ve Etik İlkeler: Türkiye Üzerine Bir Değerlendirme
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Albayrak, Haydar
    Modern devletlerdeki yürütme erkinin önemli bir parçası olan kamu yönetiminin amacı, kamu görevlileri ve kamu malları aracılığıyla kamu hizmetlerini gerçekleştirmek, böylece kamu yararını sağlamaktır. Modern kamu yönetimi anlayışının gelişim sürecinde ön plan çıkan “kamu yararı” kavramı, “kamu yönetimi etiği” düşüncesinin gelişimine katkı sunmuştur. Bu süreçte bazı uluslararası kuruluşlar kamu yönetiminde uyulması gereken etik ilke ve standartlar geliştirmişlerdir. Ancak etik ilke ve standartların geliştirilmesi etik-dışı tutum ve davranışları önlemeye yetmemiştir. Türk kamu yönetiminde de etik-dışı tutum ve davranışların yaygın olduğu yönünde çeşitli araştırmalar bulunmaktadır. Bunun en önemli sebebi, Türkiye’de etik-dışı tutum ve davranış sorununun uzun yıllar boyunca göz ardı edilmesidir. Türkiye’de etik konusundaki en önemli adım 2004 yılında çıkarılan 5176 sayılı “Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile atılmıştır. Söz konusu kanunla daha önce Türk mevzuatında dağınık halde bulunan etik ilke ve standartlar, sistemli bir şekilde bir araya toplanmış ve “Kamu Görevlileri Etik Kurulu” kurulmuştur. Çalışmada, kamu yönetiminin en önemli unsurlarından biri olan kamu görevlilerinin etik değerlere uyma yükümlülüğü ele alınmaktadır. Alıntısal ve dolaylı anlatım yönteminin uygulandığı, konuyla ilgili literatürler ve yasal düzenlemeler ele alındığı çalışmada, öncelikle etik, ahlak, kamu yönetimi ile etik ilişkisine değinilmiş ardından Türkiye ve dünyadaki kamu yönetiminde etik konusunda yapılanlara ve elde edilen sonuçlar üzerinde durulmuştur. Ayrıca, kamu görevlilerinde etik anlayışının geliştirilmesi ve yerleştirilmesi için yapılması gerekenler konusunda önerilerde bulunulmaktadır.
  • Öğe
    Uromyces euphorbiae Cooke & Peck, A New Rust Fungi (Pucciniales) Record for Turkey
    (Hacettepe Üniversitesi, 2021) Kabaktepe, Şanlı; Mutlu, Birol; Karakuş, Şükrü
    A rust fungi species, Uromyces euphorbiae Cooke & Peck (Pucciniaceae) on Euphorbia cheiradenia Boiss. & Hohen. (Euphorbiaceae) is reported for the first time from Malatya for Turkey and also on E. cheiradenia Boiss. & Hohen. (Euphorbiaceae) is reported as a new host species for the U. euphorbiae rust fungi. The morphological and microscopical features of this fungi are described with figures.
  • Öğe
    Tıbbi Amaçlı Kullanılan Terminalia chebula ve Terminalia citrina Bitkilerinin Kurutulmuş Meyvelerinde Antiradikal, Antibakteriyel ve Mutajenik Aktivite Analizleri
    (Adnan Menderes Üniversitesi, 2020) Murathan, Zehra Tuğba; Erbil, Nurcan; Arslan, Mehmet
    Terminalia cinsi üyeleri Combretaceae familyasındandırlar. Cinse ait yaklaşık 250 tür bulunmaktadır. Bu türler içerisinde özellikle Terminalia chebula ve Terminalia citrina bazı hastalıkların önlenmesinde geleneksel olarak halk tıbbında kullanılmaktadır. Türkiye’de bu bitkilerin kurutulmuş meyveleri sırasıyla kara ve sarı halile olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmada, aktarlarda yoğun olarak satılan ve halk tarafından çeşitli amaçlarla kullanılan T. chebula ve T. citrina bitkilerine ait kurutulmuş meyvelerde bazı biyoaktif bileşen içerikleri, antioksidan kapasite, antibakteriyel ve mutajenik aktiviteler analiz edilmiştir. Toplam fenolik madde içerikleri T. citrina’da 108.3, T. chebula’da 226.3 mg GAE/g değerlerinde, toplam flavanoid madde içerikleri ise T. chebula’da 40.7, T. citrina’da 55.9 mg QE/g değerlerinde tespit edilmiştir. Antioksidan aktivite analizleri üç farklı metoda göre (ABTS (2,2'-azino-bis(3-ethylbenzothiazoline-6-sulfonic acid), DPPH (1,1-diphenyl-2- picrylhydrazyl) ve FRAP (Demir iyonu indirgeyici antioksidan güç)) yapılmıştır. Her üç metoda göre de T. chebula örneklerinin T. citrina örneklerine göre daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip olduğu belirlenmiştir. T. citrina ve T. chebula’nın metanol ekstraklarının test bakterilerine karşı oldukça iyi seviyede antibakteriyel etki gösterdiği, her iki ekstrakta karşı ise en duyarlı bakterinin Bacillus subtilis subsp. spizizenii ATCC 6633 olduğu tespit edilmiştir. Kuru meyve ekstraktlarının farklı dört dozu (12.5, 25, 50 ve 100 µl/plak) mutajenite deneylerinde kullanılmıştır. TA 98 ve TA 100 suşları üzerine her iki örnek ekstraktının en yüksek dozları ile TA 100 suşu üzerinde denenen T. citrina ekstraktının 50 µl/plak dozları sitotoksik olarak tespit edilmiştir. T. chebula ve T. citrina ekstraktlarının Salmonella typhimurium TA 98 suşu üzerine etkisi her iki örneğin 50 µl/plak dozlarında çözücü kontrole göre istatistiksel olarak önemli bulunmuştur.
  • Öğe
    Kopolimerlerin Tuz Stresi Altındaki Mısır Bitkilerine Etkisinin Biyokimyasal Olarak İncelenmesi
    (Igdir University, 2020) Torğut, Gülben; Beker Akbulut, Gülçin
    Bu araştırmada, biyobozunur özellik gösteren ve 4 farklı oranda sentezlenen poli(etilen oksit)-ko-(?-kaprolakton) [poli(EO-ko-?-CL)] kopolimerinin tarımda tuz stresine karşı cevabını incelemek için mısır (Zea mays L. cv. “72 May 99”) bitkilerine uygulama yapılmıştır. Mısıra, kopolimerler, 200 mM tuz (NaCl) çözeltisi ve hem kopolimerler hem de tuz çözeltisi birlikte uygulanarak kontrol gruplarıyla karşılaştırılmıştır. Kopolimerlerin ve tuzluluğun bitki gelişimine etkisini değerlendirmek için lipid peroksidasyonu, pigment ve toplam karbonhidrat içeriği gibi bazı biyokimyasal analizler yapılmıştır. Kopolimerlerin, klorofil içeriğinin yanı sıra lipid peroksidasyon içeriğinin bir ürünü olan malondialdehit (MDA) ve toplam karbonhidrat içeriği üzerinde de olumlu bir etkisi olduğu saptanmıştır. Ayrıca mısır bitkisinde bu kopolimerlerden poli (EO-ko-?-CL1:4)’ün, tuzluluğun zararlı etkilerinin önlenmesinde diğer kopolimerlerden daha etkili olduğu gözlenmiştir. Sonuç olarak, incelenen tüm parametrelerin tuz stresinden olumsuz etkilendiği görülürken, kopolimer uygulamasının tuz stresine cevapta olumlu etki oluşturduğu saptanmıştır.
  • Öğe
    Bektaşi Üzümü (Ribes uva-crispa L.) ve Dağ Frenk Üzümünün (Ribes alpinum L.) Bazı Biyokimyasal İçerik ve Biyolojik Aktiviteleri Yönünden Karşılaştırılması
    (Aydin Adnan Menderes University, 2021) Erbil, Nurcan; Murathan, Zehra Tuğba; Arslan, Mehmet; İlçim, Ahmet
    Ribes L. cinsine ait bitkiler çoğu zaman doğal olarak yetişen, son zamanlarda da kültürü yapılan çalı formundaki bitkilerdir. Bu cinse ait olan bektaşi üzümü ve frenk üzümünün sağlık açısından çeşitli faydalara sahip olduğu bilinmekte olup, bu faydalarından dolayı son yıllarda insanoğlunun dikkatini cezbetmiş durumdadır. Bu çalışmada Beşikdüzü/Trabzon’dan toplanmış olan bektaşi üzümü (Ribes uva-crispa L.) ve dağ frenk üzümünün (Ribes alpinum L.) toplam askorbik asit, toplam fenolik ve toplam flavonoid içerikleri ile antioksidan, antibakteriyel ve mutajen aktivileri araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar neticesinde, bektaşi üzümü ve dağ frenk üzümünün sahip olduğu toplam fenolik, flavonoid ve askorbik asit değerleri arasında istatistiksel olarak bir fark gözlenmemiştir (p>0.05). Antioksidan aktivite değerlerinin ise dağ frenk üzümünde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Antibakteriyel aktivite sonuçları incelendiğinde de benzer bir şekilde dağ frenk üzümü ekstraktının test bakterilerine karşı daha yüksek aktivite sergilediği tespit edilmiştir. Ayrıca; bektaşi üzümü ve dağ frenk üzümü ekstraktlarının hiçbirinde Salmonella typhimurium TA 98 ve TA 100’e karşı herhangi bir mutajen aktiviteye rastlanmamıştır.
  • Öğe
    Ermenistan’da Lenin’in kült liderlik propagandası ve müzik: “Lenin'e Bağlılık” şarkısının gösterge bilimsel Analizi
    (30.08.2021) Gazi, Mehmet Ali; Gülada, Mehmet Ozan
    20. yüzyılda şarkılar, kült liderlik propagandasında etkin bir şekilde kullanılmıştır. Sovyetler Birliği’ne bağlı sosyalist cumhuriyetlerde de Lenin’in kült liderlik propagandasına yönelik şarkılar hazırlanmıştır. Bu şarkılardan biri de Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nde (ESSC) sözleri Lyudvig Duryan’a, bestesi ise Aleksandr Harutyunyan’a ait Lenin’e Bağlılık (....) adlı şarkı olmuştur. Çalışmada Lenin’e Bağlılık şarkısının sözleri üzerinden Lenin’in kült liderlik propagandansın ne şekilde inşa edildiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla çalışmada şarkının sözleri dilbilimci Roman Jakobson’un göstergebilim anlayışı ışığında analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında şarkının sözleri üzerinden Ermeni halkına Lenin’in kurtarıcı olarak sunulduğu ortaya çıkarılmıştır. Diğer yandan şarkıda Ermeni halkının Lenin’in düşüncelerini benimsediğine yönelik mesaj verilmiş, bu şekilde Ermenistan’da Lenin’in güçlü bir liderlik kültüne sahip olduğu algısı meydana getirilmeye çalışılmıştır.
  • Öğe
    Effects of Elevated Temperature and Carbon Dioxide Concentrations on Aromatic Compounds of Stevia rebaudiana
    (Springer, 2021) Tursun, Ayşe Özlem; Jabran, Khawar; Gürkan, Hacer; Telci, İsa
    A global rise in CO2 concentration and temperature levels can impact the living part of the earth including the plants. Stevia or candy leaf (Stevia rebaudiana Bertoni) is a medicinal aromatic plant that produces several useful chemical compounds. Studies were carried out in a fully automated greenhouse in order to determine the response of aromatic compounds of stevia leaves to different CO2 concentrations and temperature levels. This study had four treatments including (1) 26?±?1/16?±?1 °C day/night temperature plus 400?±?50 ppm CO2 concentration [control], (2) 29?±?1/19?±?1 °C day/night temperature plus 600?±?50 ppm CO2 concentration, (3) 32?±?1/22?±?1 °C day/night temperature plus 800?±?50 ppm CO2 concentration and (4) 35?±?1/25?±?1 °C day/night temperature plus 1000?±?50 ppm CO2 concentration. Results of the study showed that yield of total aromatic compounds ranged between 12.65 and 13.65 ?g/g for stevia . Generally, concentrations of the compounds such as ketones, aldehydes and alcohols were decreased with increase in concentration of CO2 and temperature. Terpenes were the compounds whose concentrations were increased with increase in concentration of CO2 and temperature. The climatic conditions did not cause a significant change in the aromatic compounds of stevia.
  • Öğe
    Likbez Kampanyası Dönemindeki Propaganda Posterleri Üzerine Göstergebilimsel Bir İnceleme
    (Türk Kütüphaneciler Derneği, 2020) Çakı, Caner; Gazi, Mehmet Ali; Çakı, Gül; Gülada, Mehmet Ozan
    1917 yılında gerçekleşen Ekim Devrimi’nden sonra Rusya’da iktidar, Vladimir Lenin liderliğindeki Bolşeviklerin eline geçmektedir. Ekim Devrimi’nden iki yıl sonra 26 Aralık 1919 tarihinde Lenin’in yönetiminde “Nüfus Arasında Cehaletin Ortadan Kaldırılması” (....) başlığında, Likbez (...) kısa adıyla Rusya’da okuryazarlık kampanyası başlatılmakta ve kampanyayla birlikte ülkede eğitim düzeyinin yükseltilmesine yönelik yoğun bir çaba sarf edilmektedir. Özellikle kampanya kapsamında kitap okumasının teşvik edilmesine ve kitlelerin okuma alışkanlığının gelişmesine yönelik propaganda faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. Bu aşamada dönemin önde gelen kitle iletişim araçlarından biri olan propaganda posterlerinden yararlanılmaktadır. Çalışmada Lenin döneminde başlatılan Likbez’de kitlelerin kitap okumasının teşvik edilmesi sürecinde propaganda posterlerinden ne şekilde yaralanıldığının ve hangi mesajların verildiğinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu amaçla çalışmada kota örneklemi kullanılarak belirlenen 9 propaganda posteri, Rus dilbilimci Roman Jakobson’un göstergebilim kavramları ışığında analiz edilmektedir. Çalışmada elde edilen bulgularda kitap okuyan insanların mutlu ve huzurlu bir yaşama sahip olacağına yönelik algıların oluşturulmaya çalışıldığı, diğer yandan kitap okumanın Komünizm ideolojisiyle yakınlaşmanın bir yolu olarak sunulduğu ortaya çıkarılmaktadır.
  • Öğe
    Phytochemical screening and antioxidant activity of Diospyros Lotus L. fruits grown in Turkey
    (Acta Scientiarum Polonorum, 2020) Murathan, Zehra Tuğba
    The present study aimed to analyze total ascorbic acid content (TAC), total phenolic content (TPC), total flavonoid content (TFC), phenolic composition, fatty acid profiles, and antioxidant activity of Diospyros lotus L. fruits grown in Turkey. The TAC, TPC and TFC of D. lotus extracts were 13.9, 130.3, and 12.7 mg/100 g, respectively. Phenolic compounds, gallic acid, vanillic acid, caffeic acid, p-coumaric acid, trans-ferulic acid, sinapic acid, naringin, rutin trihydrate, resveratrol, ellagic acid, trans-cinnamic acid, and quercetin were identified in persimmon samples. The 2,2’-azino-bis (3-ethylbenzothiazoline-6-sulfonic acid) – ABTS and 2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl (DPPH) radical scavenging activities and ferric reducing antioxidant power (FRAP) of fruit extracts were found to be 556.3 µmol/g, 69.6%, and 52.4%, respectively. Fructose was identified as the major sugar (371.01 mg/g), while sucrose was not detected. A total of 17 different fatty acids were identified. Most abundant saturated fatty acid (SFA), monounsaturated fatty acid (MUFA), and polyunsaturated fatty acids (PUFA) were palmitic acid (19.66%), palmitoleic acid (13.28%), and linoleic (18.04%) and gamma-linolenic (11.66%) acids, respectively.
  • Öğe
    Salvia verticillata L. (Dadırak)’nın Tohum Dormansisinin Kırılmasında Farklı Uygulamaların Etkileri
    (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2019) Tursun, Ayşe Özlem
    ÖZET Lamiaceae familyası içerisinde en büyük cins olan Salvia türleri dünyada geniş bir alana yayılmış olup 900 kadar adaçayı türü bulunmaktadır. Salvia cinsine ait tohumlarda dormansi söz konusudur ve tohum kabuğundaki müsilaj maddesi çimlenmeyi engelleyici önemli bir faktördür. Bu çalışma, Salvia verticillata’nın tohumlarındaki dormansinin kırılması üzerine farklı uygulamaların etkisini belirlemek amacıyla tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Çalışmada denemeler 14 saat 26 0C ve 10 saat 16 0C olarak tamamen aydınlık, karanlık ve 14 saat aydınlık ve 10 saat karanlık olacak şekilde kurulmuştur. Çalışma sonucunda en yüksek tohum çimlenmesi %74 ile 2000 ppm giberellik asitin (GA3) 26/16 0C tamamen karanlık uygulamasından elde edilmiştir. S. verticillata tohumları %96’lık etanolde 30 dakika tutulduktan sonra 14 saat aydınlık ve 10 saat karanlık ortam, %96’lık etanolde 120 dakika tutulduktan sonra aydınlık, karanlık ve 14 saat aydınlık ve 10 saat karanlık ortam, hidroklorik asitte 60 dakika tutulduktan sonra 14 saat aydınlık ve 10 saat karanlık uygulamaları ile %15'lik sodyum hipokloritte 10 dakika tutulduktan sonra aydınlık uygulamasında çimlenme olmamıştır. Bu sonuçlar ışığında giberellik asit uygulamalarının adaçayı tohumlarındaki dormansinin kırılmasında etkili olup çimlenme oranını arttırdığı ve yeni fide elde etmede önemli olacağı anlaşılmıştır.
  • Öğe
    Two New Additions to Turkish Tulostoma
    (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2021) Akata, Ilgaz; Şahin, Ergin; Altuntaş, Deniz; Kabaktepe, Şanlı
    The purpose of the present work is to identify Tulostoma samples collected from Ankara and Kırıkkale provinces (Turkey). Both traditional methods and ITS rDNA-based molecular phylogeny were implemented to identify the specimens. When the high sequence similarities were taken into account, the collected specimens ANK Akata & Altuntaş 647 and ANK Akata & Altuntaş 675 were identified as T. simulans and T. subsquamosum respectively; and the morphological data further supported these findings. Short descriptions of the species are given together with their macro-and micromorphology and spore images taken by a scanning electron microscope (SEM).
  • Öğe
    Some Biological Effects of the Fruits and Leaves of Different Apple Cultivars, Including Red-Fleshed Apples, Grown in a Microclimatic Region of Turkey: Part I
    (Springer, 2020) Erbil, Nurcan; Arslan, Mehmet; Murathan, Zehra Tuğba; İlçim, Ahmet; Sayın Börekçi, Bilge
    Apple is a fruit that is frequently consumed in daily diet and is very useful for human health. In this study, seven apple cultivars grown in Posof district in Ardahan province, including red-fleshed ‘İçi Kırmızı’ and ’Japon apples’ were investigated. ’Japon apple’ was found to have the highest values of total phenolic and ascorbic acid contents. The highest content of chlorophyll a (1.14??g/g) was measured in ‘Mahara apple’, while the highest contents of chlorophyll b and total carotenoids (1.22 and 0.70??g/g, respectively) were also observed in ‘Japon apple’. All the fruits and leaves of the apple cultivars, used in this study exhibited differential antioxidant and antibacterial effects. Except for ‘Şeker apple’, all methanolic leaf extracts exhibited inhibitory effects on Saccharomyces cerevisiae. In addition, the strongest antimicrobial activities were observed in ‘Japon apple’. While none of the doses of aqueous fruit extracts showed antimutagenic activities, different doses of the methanolic leaf extracts of the samples exhibited antimutagenic effects.
  • Öğe
    Analyzing Biological Properties of Some Plum Genotypes Grown in Turkey
    (Taylor & Francis, 2020) Murathan, Zehra Tuğba; Arslan, Mehmet; Erbil, Nurcan
    In the current study, the biochemical components, antioxidant activity, antibacterial activity, and antimutagenic activity of 5 plum (Demal, White Cancur, Cancur, Red plum, and Sugar plum) fruits grown in Posof/Ardahan, Turkey were investigated. While other genotypes are cultured, Demal genotype grows wild. The highest total ascorbic acid (TAC; 454 mg/100 g FW (fresh weight)) and total flavonoid content (TFC; 29.1 mg/100 g FW) were detected in Red plum genotype. The Ferric Reducing Antioxidant Power (FRAP) and 2,2?-azino-bis 3-ethylbenzothiazoline-6-sulfonic acid (ABTS) values were obtained highest in Sugar plum (563.8 µmol/g and 50.9%, respectively). 2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl (DPPH) content among the plum genotypes was also insignificant. Gallic acid, naringin, resveratrol, and caffeic acid were the predominant phenolic compounds in plum fruits. The resveratrol content in Red plum was significantly higher. The total sugar was found maximum in White Cancur and Cancur genotypes (545.15 and 546.08 mg/g, respectively). Twenty-three fatty acids were identified and quantified. Palmitic acid was the most abundant saturated fatty acid (SFA) in all samples. It was observed that all the plum extracts, except Cancur, exhibited antibacterial activity against the experimental bacteria. Further, different doses of plum extracts exhibited the antimutagenic effect.
  • Öğe
    Chemical and biological characteristics of propolis from Apis mellifera caucasica from the Ardahan and Erzurum provinces of Turkey: A comparative study
    (Institute for Medical Research and Occupational Health, 2021) Arslan, Mehmet; Sevgiler, Yusuf; Güven, Celal; Murathan, Zehra Tuğba; Erbil, Nurcan; Yıldırım, Deniz; Büyükleyla, Mehmet; Karadaş, Şakire; Çelik, Rima; Rencüzoğulları, Eyyüp
    The aim of this study was to compare the biological activities of ethanolic propolis extracts of Apis mellifera caucasica obtained from Ardahan and Erzurum provinces of Turkey. Samples were tested for antioxidant, anticytotoxic, anticarcinogenic, antibacterial, and antifungal potentials using different techniques. Propolis samples from the two provinces had different mineral and organic compositions related to their geographical origin. The ferric reducing antioxidant power (FRAP) test showed superiority of Ardahan propolis over the Erzurum. Regardless of origin and the presence of mitomycin C in the culture medium, propolis enhanced human peripheral lymphocyte viability, which depended on the duration and propolis concentration. Antiperoxidative activity on MCF-7 breast cancer cells was concentration-dependent. Erzurum propolis showed the highest anticarcinogenic activity at the concentrations of 62.5 ?g/mL and 125 ?g/ mL, which dropped at higher concentrations. All propolis samples also showed antibacterial activity against the tested human pathogens similar to ampicillin and penicillin controls, except for Pseudomonas aeruginosa. However, they did not exert any antifungal activity against Candida albicans and Yarrowia lipolytica. In conclusion, propolis samples from both provinces showed promising biological activities, but further research should focus on finding the right concentrations for optimal effect and include the cell necrosis pathway to get a better idea of the anticarcinogenic effects.
  • Öğe
    The effects of low temperature applications on dormancy of salvia verticillata l. And rumex crispus l. seeds
    (Pakistan Botanical Society, 2020) Tursun, Ayşe Özlem
    The effect of low temperature was studied to break the seed dormancy of Salvia verticillata L. and Rumex crispus L. seeds. S. verticillata and R. crispus seeds collected in 2017 and 2018 were kept in deep freezer at-80°C for certain periods time. Some of the seeds of both the species were soaked in hot water at 90°C for 5 seconds but some others were left untreated. Germination tests were performed in dark at 20 ±10C according to randomized plots design with four replications. Seed germination rates and germination performance (time) were calculated. The highest germination in S. verticillata was obtained from the seeds collected in 2017 (57%) and 2018 (67%) which were kept in deep freezer at-80°C for 4 days and were left untreated. The highest germination rate in R. crispus was obtained from the seeds collected in 2017 (83%) which were kept in deep freezer at-80°C for 1 day and were planted without any treatment. Germination rate of fresh R. crispus seeds was found to be rather low.