Demokratik Yönetimlerin COVİD-19 ile Sınavı
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2021
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Malatya Turgut Özal Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
All states have taken various measures against the COVID-19 disease, which was first seen in China in December 2019 and then spread to the world. As the whole world, Turkey has been taken radical measures in order to struggle with COVID-19. There are various opinions that these measures cause erosion on democracy and human rights, that this erosion will not end with the disease and may be permanent. Because there is a perception that democracies are insufficient in fighting the disease, and authoritarian states struggle much more effectively. Because of this perception, it is thought to be an orientation to authoritarian administrations. In this study, through the example of Turkey and the world are aimed to investigate whether these views are correct. In the study, indirect research methods were used, and secondary data and content analysis were used in this context. As a result of the study, it was determined that concerns about democracy and human rights were not unfounded and that developments that caused concerns were experienced within the framework of the events and the reactions of people to these events. In addition, it was concluded that democratic countries reacted a little late at the beginning of the epidemic, but more successful in combating the epidemic. It is thought that it is necessary to take the necessary structural measures and to increase the awareness of people on democratic achievements in order to prevent developments that cause anxiety.
Aralık 2019’da ilk kez Çin’de görülen ve daha sonra dünyaya yayılan COVİD-19 hastalığına karşı tüm devletler, çeşitli önlemler almıştır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de COVİD-19 ile mücadele amacıyla radikal önlemler alınmıştır. COVİD-19 ile mücadele açısından hayati öneme sahip olan bu önlemlerin, demokrasi ve insan hakları üzerinde erozyona neden olduğu, bu erozyonun hastalıkla birlikte sona ermeyebileceği ve kalıcı olabileceği yönünde çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu görüşü savunanlar, demokratik yönetimlerin hastalıkla mücadelede yetersiz kaldığı, otoriter yönetimlerin ise çok daha etkili mücadele ettiği yönünde bir algı olduğunu ve bu algı nedeniyle otoriter yönetimlere bir yönelim olabileceğini ileri sürmektedir. Bu çalışmada dünya geneli ve Türkiye’de alınan önlemler üzerinden bu görüşlerin sağlam bir temelinin olup olmadığının ve gerçekten de otoriter yönetimlere bir kayış olma ihtimalinin varlığının araştırılması amaçlanmaktadır. Çalışmada, dolaylı araştırma yöntemleri kullanılmış, bu çerçevede ikincil veri ve içerik analizlerine başvurulmuştur. Çalışma sonucunda, demokrasi ve insan hakları konusunda çeşitli yazarlarca dile getirilen kaygıların temelsiz olmadığı, yaşanan olaylar ve insanların bu olaylara verdiği tepkiler göz önünde bulundurulduğunda kaygılara yol açan çeşitli gelişmelerin yaşandığı tespit edilmiştir. Ayrıca kamuoyundaki genel algının aksine demokratik ülkelerin salgının ilk başlarında biraz geç tepki vermesine rağmen salgınla mücadelede daha başarılı oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Kaygılara sebep gelişmelerin yaşanmaması için gerekli yapısal önlemlerin alınmasının ve insanların demokratik kazanımlar üzerindeki farkındalığının artırılmasının gerekli olduğu düşünülmektedir.
Aralık 2019’da ilk kez Çin’de görülen ve daha sonra dünyaya yayılan COVİD-19 hastalığına karşı tüm devletler, çeşitli önlemler almıştır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de COVİD-19 ile mücadele amacıyla radikal önlemler alınmıştır. COVİD-19 ile mücadele açısından hayati öneme sahip olan bu önlemlerin, demokrasi ve insan hakları üzerinde erozyona neden olduğu, bu erozyonun hastalıkla birlikte sona ermeyebileceği ve kalıcı olabileceği yönünde çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu görüşü savunanlar, demokratik yönetimlerin hastalıkla mücadelede yetersiz kaldığı, otoriter yönetimlerin ise çok daha etkili mücadele ettiği yönünde bir algı olduğunu ve bu algı nedeniyle otoriter yönetimlere bir yönelim olabileceğini ileri sürmektedir. Bu çalışmada dünya geneli ve Türkiye’de alınan önlemler üzerinden bu görüşlerin sağlam bir temelinin olup olmadığının ve gerçekten de otoriter yönetimlere bir kayış olma ihtimalinin varlığının araştırılması amaçlanmaktadır. Çalışmada, dolaylı araştırma yöntemleri kullanılmış, bu çerçevede ikincil veri ve içerik analizlerine başvurulmuştur. Çalışma sonucunda, demokrasi ve insan hakları konusunda çeşitli yazarlarca dile getirilen kaygıların temelsiz olmadığı, yaşanan olaylar ve insanların bu olaylara verdiği tepkiler göz önünde bulundurulduğunda kaygılara yol açan çeşitli gelişmelerin yaşandığı tespit edilmiştir. Ayrıca kamuoyundaki genel algının aksine demokratik ülkelerin salgının ilk başlarında biraz geç tepki vermesine rağmen salgınla mücadelede daha başarılı oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Kaygılara sebep gelişmelerin yaşanmaması için gerekli yapısal önlemlerin alınmasının ve insanların demokratik kazanımlar üzerindeki farkındalığının artırılmasının gerekli olduğu düşünülmektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kamu Yönetimi, COVİD-19, Demokratik Yönetim, Otokratik Yönetim, Türkiye, Public Administration, Democratic Administration, Autocratic Administration, Turkey
Kaynak
Turkish Studies - Economy
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
16
Sayı
1
Künye
Albayrak, H. (2021). Demokratik yönetimlerin COVİD-19 ile sınavı. Turkish Studies - Economy, 16(1),
13-26.