Tek taraflı üst oblik kas felcinde cerrahi sonuçlarımız

dc.contributor.authorTENLİK, Aylin
dc.contributor.authorDURANOĞLU, Yaşar
dc.contributor.authorİlhan, Hatice deniz
dc.date.accessioned2025-10-24T18:04:26Z
dc.date.available2025-10-24T18:04:26Z
dc.date.issued2014
dc.departmentMalatya Turgut Özal Üniversitesi
dc.description.abstractAmaç: Tek taraflı üst oblik kas felcinde (ÜOKF) yapılan cerrahi tedavi ve sonuçlarının değerlendirmesi. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde 1999-2009 yılları arasında tek taraflı ÜOKF tanısı alarak opere edilen hastalar retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, cerrahi öncesi bulguları, cerrahi yöntem, komplikasyonlar, kontrol muayeneleri kaydedildi. Bulgular: Çalışma kapsamına alınan 37 hastanın 22si (%59) erkek, 15i (%41) kadındı. Hastaların yaşı ortalama 20,6 idi. Kaymanın ilk fark edilmesi ile operasyon arasında geçen süre ortalama 7,3 yıldı. Hastaların ameliyat sonrası ortalama takip süresi 2,04 (min:1; max:10) yıldı. Yedi (%18,9) hastada diplopi, 36 (%97,3) hastada anormal baş pozisyonu tespit edildi. Hastaların 25ine alt oblik kas (AOK) tenotomisi ve distal kas rezeksiyon cerrahisi, ilave olarak beş hastaya horizontal kaslara müdahale, beş hastaya karşı taraf alt rektus kasına geriletme ve iki hastaya da aynı taraf üst rektus kasına geriletme uygulandı. Otuz altı hastada mevcut olan anormal baş pozisyonunun postoperatif olarak tamamen düzeldiği izlendi. Ameliyat öncesi AOK hiperfonksiyonu derecesi ortalama +3,3±0,8 olup ameliyat sonrasında iki hastada (%5,7) devam ediyordu ve ortalama +1,5 olarak ölçüldü. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001). Üst oblik kas hipofonksiyonu ameliyat öncesinde ortalama -2,18 olup, ameliyat sonrasında sadece üç hastada ortalama -1 düzeyindeydi. Aradaki fark istatiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001). Primer pozisyonda belirlenen hiperdeviasyon miktarı ameliyat öncesi dönemde ortalama 22 PD iken, ameliyat sonrası tüm hastalarda hiperdeviasyonun kaybolduğu gözlendi. Yedi hastada kaydedilen ameliyat öncesi diplopi postoperatif dönemde tamamen kayboldu. Ameliyat sonrası dönemdeki komplikasyonlar arasında en sık (%13,5) karşı taraf AOK hiperfonksiyonuna rastlandı. Hiçbir olguda ameliyat sonrasında Adherens sendromu gelişmedi. Sonuç: Bu çalışmada tek taraflı ÜOKFsi olan hastalarda gelişen hiperdeviasyonu azaltmada çoğunlukla AOKun zayıflatılmasının yeterli olduğu sonucuna varıldı. (Turk J Ophthalmol 2014; 44: 293-6)
dc.identifier.endpage296
dc.identifier.issn2147-2661
dc.identifier.issue4
dc.identifier.startpage293
dc.identifier.trdizinid163633
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/163633
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12899/2863
dc.identifier.volume44
dc.indekslendigikaynakTR-Dizin
dc.language.isotr
dc.relation.ispartofTürk Oftalmoloji Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.snmzTR-Dizin_20251023
dc.subjectGöz Hastalıkları
dc.titleTek taraflı üst oblik kas felcinde cerrahi sonuçlarımız
dc.typeArticle

Dosyalar