İNSANAT BAHÇELERİNDEN İNSANAT MEDYAYA: İNSANIN GÖNÜLLÜ TUTSAKLIĞI

dc.contributor.authorTürkmen, Gül Nihal
dc.contributor.authorTOPBAŞ, HASAN
dc.date.accessioned2025-10-24T18:04:05Z
dc.date.available2025-10-24T18:04:05Z
dc.date.issued2025
dc.departmentMalatya Turgut Özal Üniversitesi
dc.description.abstractİletişim teknolojileri ile insan hayatının akışı, anlayışı ve düzeni değişmektedir. Kısaca insanlık tarihinin akış yönü değişmiştir. Doğal-fıtri ve ontolojik olan her şey buharlaşmış, anlam yitirilmiş ve insan kendi nefis ve egolarının kölesi haline gelerek amacını kaybetmiştir. Yeni iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin insanların hayatlarını her geçen gün daha fazla kolaylaştırdığı ve özgürleştirdiği düşünülse de insanlık 19.ve 20.yüzyıllarda oldukça popüler olan insanat bahçelerinin 21 yüzyıldaki izdüşümü olan “İnsanat medyalarda” fıtrat dışı bir hayata doğru evrilmektedir. Özellikle sosyal medya araçlarıyla, zaman ve mekân sınırlarını aşarak iletişim, paylaşım ve beğenilme gibi ihtiyaçlarını tatmin etmek üzere her geçen gün bir teşhir alanı haline gelerek ontolojik bir güvensizlik duygusuna mahkûm olmaya başlayarak hayatın medyatikleşmesi diye bir süreç yaşamaya başlamıştır. Bu süreç insanların özgürlükten bahsettikleri ancak aslında özgürlüğün anlamını yitirdiği, insanın haz, hız, ayartı, teşhir peşinde koştuğu, bu özgürlüğün gönüllü bir kölelik olduğu, elektro-dijital insanat medyaların yaratıldığı bir dünyada yaşama arzusu 21. Yüzyıl insanını derinden etkilemektedir. Bu bağlamda Desmond Morris’in “Çıplak Maymun” eserinden yola çıkarak kavramsallaştırdığı insanat bahçeleri karşımıza çıkmaktadır. Hayvanat bahçeleri ile aynı mantığa ve işleyiş düzenine sahip olan insanat bahçelerinde, farklı ırklardan bireyler kafesler içerisinde sergilenmektedir. Çalışma bağlamında da geçmişte üstünlük sağlamak amacıyla kurulan ve insan hak ve hürriyetlerine ve özellikle insan fıtratına aykırı oldukları gerekçesiyle kapatılan insanat bahçelerinin, günümüzde sosyal medya ortamlarında “insanat medya” ile ortaya çıkmakta olduğu varsayımıyla hareket edilmektedir. Sonuç olarak insanların insanat medya ortamlarını, gönüllü sergilenme durumunu kendi hür iradeleriyle, içinde olmaya can atarak doldurdukları görülmektedir.
dc.identifier.doi10.47107/inifedergi.1606629
dc.identifier.endpage267
dc.identifier.issn2528-9519
dc.identifier.issue1
dc.identifier.startpage255
dc.identifier.trdizinid1326491
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.47107/inifedergi.1606629
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1326491
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12899/2625
dc.identifier.volume10
dc.indekslendigikaynakTR-Dizin
dc.language.isotr
dc.relation.ispartofİnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.snmzTR-Dizin_20251023
dc.subjectSosyal medya
dc.subjectInstagram
dc.subjectİnsanat medya
dc.subjectGönüllü kölelik
dc.subjectTik-Tok
dc.titleİNSANAT BAHÇELERİNDEN İNSANAT MEDYAYA: İNSANIN GÖNÜLLÜ TUTSAKLIĞI
dc.typeArticle

Dosyalar