ESER, AylaKÖŞÜŞ, NerminKÖŞÜŞ, AydınKALEM, MÜBERRA NAMLIAKGÜN, NülüferYÜCE, Ebru2025-10-242025-10-2420151300-47512602-4918https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/185193https://hdl.handle.net/20.500.12899/2930Cerrahi tekniklerinde meydana gelen ilerlemelerle prenatal ta- nının çok ilerlemesine rağmen intrauterin fetal cerrahi hala çok tercih edilen bir seçenek değildir. Bunun nedeni operasyon sı- rasında ve sonrasında anne ve fetüsün karşılaşabileceği risk- lerin çoğu zaman ameliyatla elde edilebilecek faydalardan çok daha fazla olmasıdır. Ayrıca alt yapı gereksinimleri ve ameliyat masrafı oldukça yüksektir. Fetüse müdahale ancak fetüsün normal büyümesi önünde bir kısım engellerin olduğu (ikizden ikize transfüzyon sendromu, konjenital diyafragmatik herniler, yer kaplayan torasik lezyonlar, alt üriner sistem obstrüksiyonu vb.) anormal durumların düzeltebileceği ve fetüsün büyümesi- nin normal hale getirilebileceği durumlarda mümkündür. İntrauterin fetal ölümle sonuçlanabilecek veya etkileri postnatal olarak düzeltilemeyecek olan hastalıklarda da (konjenital aort stenozu, hipoplastik sol kalp sendromu vb.) endikedir. Bu tarz müdahalelerden önce kanıtlanmış patofizyoloji ve defekt veya hastalığın uygun bir çalışmadan geçmiş olması gerekmektedir. İntrauterin fetal cerrahi hem fetüs hem de anne için büyük risk- ler ihtiva ettiğinden fetal cerrahi araştırmaları etik tartışmalara sebebiyet vermektedir. Fetal cerrahinin daha kullanışlı hale gelmesi için acil olarak uygun ameliyat teknikleri, fetüs ve ute- rus seyrini monitörize edecek ve cerrahi sonrası uterin kont- raksiyonların (tokoliz) önlenmesine yardımcı olacak ileri me- todların geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu makale günümüzde yapılabilen intrauterine fetal müdahaleleri, risk ve başarı oran- larını incelemektedir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessKadın Hastalıkları ve DoğumIntrauterine Fetal Surgery Current ApproachesReview Article2115661185193