Sosyal Hizmet Ana Bilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Öğe
    Ergenlerde Dijital Oyun Bağımlılığı ile Sosyal Beceriler Arasındaki İlişki
    (Galenos Yayınevi, 2022) Aslan, Harun; Başcıllar, Mehmet; Karataş, Kasım
    Amaç: Bu çalışmanın amacı 13-17 yaş arası çocukların dijital oyun bağımlılığı ile sosyal becerileri arasındaki ilişkileri incelemek ve çocukların sahip oldukları sosyal becerileri açıklamada onların sosyo-demografik bilgileri ile birlikte dijital oyun bağımlılığının anlamlı bir etkiye sahip olup olmadığını ortaya koymaktır. Yöntem: Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada dijital oyun bağımlılığını ölçmek için yedi maddeden oluşan Dijital Oyun Bağımlılığı Ölçeği ve sosyal becerileri ölçmek için kırk yedi maddeden oluşan Matson Çocuklarda Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Çalışmanın örneklemi Ankara Yenimahalle ilçesinde yaşayan 13-17 yaş arası çocuklar içerisinden seçilen 389 çocuktan oluşmaktadır. Bulgular: Çalışmaya katılan çocukların tamamı erkek olup yaş ortalamaları 14,86±1,28 (ortalama±s.sapma) olarak elde edilmiştir. Çocukların sosyal beceri düzeylerini açıklamada ise sosyal becerileri değerlendirme ölçeğinin olumlu sosyal beceriler ve olumsuz sosyal beceriler boyutları ayrıca ele alınmıştır. Sonuç: Dijital oyun bağımlılığı ile çocuklarda olumsuz sosyal beceriler ve sosyal davranışlar arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Öğe
    Determining the relationship between loneliness and depression in adolescents during the COVID-19 pandemic: A cross-sectional survey
    (Wiley, 2022) Kayaoğlu, Kübra; Başcıllar, Mehmet
    Purpose: The aim of the present study is to determine the relationship between loneliness and depression felt by adolescents during the COVID-19 pandemic. Design and Methods: The study sample consisted of 423 adolescents who volunteered to participate in the study. All participants had internet access and the cognitive ability to express themselves. The participants filled out the Google Documents form that included the “Socio-demographic Data Form,” “Children's Depression Inventory,” and “Short-form UCLA Loneliness Scale” to collect data. Findings: It was determined that the depression inventory total mean score of the adolescents participating in the study was 55.15 ± 2.88 (high) and the loneliness scale total mean score was 16.43 ± 4.93 (medium). A statistically positive high correlation was found between the depression total mean scores and the loneliness total mean scores of the adolescents (p < 0.05). As the loneliness levels of the adolescents increased, their depression levels increased. Practice Implications: Adolescents were more likely to experience mental disorders such as loneliness and depression during and after the pandemic. Governments should focus on the mental health of adolescents in the management of COVID-19. Clinical services should plan and implement prevention activities, support programs, and services to replace early diagnosis and intervention.
  • Öğe
    Otizmli Çocuğa Sahip Ailelerin Yaşadıkları Zorluklara İlişkin Deneyimleri
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Toper, Ferhat; Özkan, Yasemin
    Otizm belirtilerinin erken çocukluk döneminde ortaya çıkan ve etkileri genellikle bir ömür süren geniş spektrumlu nöro-gelişimsel bir bozukluktur. Otizmin küresel yaygınlığı her geçen yıl katlanarak artmakta ve bu durum otizmli birey ve ailelerini odak alan çalışmalar daha önemli hale gelmektedir. Zira otizm sadece bireyin değil aile üyelerinin iyilik halini de ciddi anlamda etkileyen bir bozukluktur. Başta bakım ile ilgili yükler olmakla birlikte aileler üzerindeki psikolojik ve sosyal yükler, aile dinamiklerini etkilemektedir. Bu çalışmanın amacı da otizmli çocuğa sahip ailelerin yaşadıkları psikolojik ve sosyal zorluklara ilişkin deneyimlerini ortaya koymak ve ihtiyaçlarını belirlemektir. Araştırma, ailelerin otizmli çocuğa sahip olma konusundaki hislerini, deneyimlerini ve algılarını keşfetmek amacıyla nitel olarak tasarlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda 18 yaş altı çocukları için tıbbi anlamda otizm tanısı almış 10 ebeveyn ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örneklem kullanılmıştır. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak araştırmacı tarafından gerçekleştirilen yüz yüze görüşmeler neticesinde elde edilmiş ve MAXQDA 2020 programı ile analiz edilmiştir. Ailelerin tanı öncesi, tanı sonrası ve sosyal kabul ile ilgili çeşitli zorlukları bulunmaktadır. Ailelerin şüphe duydukları an ile tanı almak için profesyonellere gitme süreleri arasında geçen sürenin uzaması zorluklar arasındadır. Bu durum kabullenmeme ve inkâr ile ilgilidir. Tanı sonrası kabullenmekte zorlanan aileler bu süreçte farklı profesyonellere gitmekte ve bu durum erken müdahale ve eğitimle ilgili gecikmelere neden olmaktadır. Aileler tanı sonrası ne yapacakları ile ilgili net bir yol haritasına sahip olmamayı ve aile bilgilendirmesinin oldukça yeteriz olduğunu belirtmişlerdir.
  • Öğe
    Toplumla Çalışma Bağlamında Savunuculuk
    (İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, 2021) Başcıllar, Mehmet
    Savunuculuk, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve sosyal adaletin sağlanması için bireylerin karar alma süreçlerine dâhil edilmesini ve güç ilişkilerinin yeniden düzenlenmesini ifade etmektedir. Savunuculuk, toplumla çalışmanın önemli bir bileşeni konumundadır. Toplumla çalışmanın problem çözme, fiziksel ve sosyal çevrede değişimler meydana getirme, kurumsal kapasite geliştirme, iş birliğini sağlama ve güç ilişkilerini düzenleme gibi amaçlarına ulaşılmasında savunuculuk rolü işlevseldir. Kırılgan gruplar hizmet ve kaynaklara erişimde güçlükler yaşadığında, temel hak ve hürriyetleri ihlal edildiğinde, mevzuattaki boşluklar uygulamada güçlükler doğurduğunda toplumla çalışma bağlamında savunuculuk faaliyetleri önem kazanmaktadır. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde savunuculuk, toplumla çalışma bağlamında incelenmekte, savunuculuğun aşamalarına, stratejilerine ve çevrim içi savunuculuğa yer verilmektedir. İkinci bölümde sosyal hizmet eğitiminde savunuculuk konusu işlenmekte ve savunuculukta karşılaşılan güçlüklere yer verilmektedir. Çalışmanın son bölümünde ise malul sayılmayan gaziler vakası üzerinden savunuculuğun aşamaları irdelenmektedir. Çalışmanın savunuculuk faaliyetlerinde etkin sorumluluklar üstlenen sosyal hizmet uzmanları ile diğer profesyonellere yeni bakış açıları kazandıracağı değerlendirilmektedir.