Zootekni Bölümü Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

https://hdl.handle.net/20.500.12899/43

Listeleniyor 1 - 13 / 13

An overview of food safety and COVID-19 infection: Nanotechnology and cold plasma applications, immune-boosting suggestions, hygienic precautions
(Elsevier, 2021) Ceylan, Zafer; Ocak, Elvan; Uçar, Yılmaz; Karakuş, Kadir; Çetinkaya, Turgay
Avian influenzas, Ebola, Nipah, Middle East respiratory syndrome coronavirus (MERS-CoV), and severe acute respiratory syndrome coronavirus 2 (SARS-CoV-2), which is an RNA virus covered by a lipid bilayer, are directly affecting people worldwide. On the other hand, in addition to the main spread source (human contact) of SARS-CoV-2, consumers have started to think about whether foods are dangerous in terms of SARS-CoV-2 spread. The consumption of wild animals as well as the possible contamination of SARS-CoV-2 in fresh and frozen foods have caused concern and increased awareness among consumers. A heating process >70°C is being suggested to eliminate viral contamination risk. Cutting tools, slicing machines, and food-contact surfaces including stainless steel, aluminum, or glass must be regularly sanitized. The sous vide cooking method, which is based on cooking under vacuum and with pH treatments in the range of 3 and 10, could be advised in this risky period for decreasing contamination risk in food. Also, recent studies have shown that nanotechnology applications such as nanoparticles could be used to combat the SARS-CoV-2 spread, which is 50-200nm in size. Another suggested technique is cold plasma technology that could damage the protein structure of the virus. Besides these techniques, it is important to boost the immune system. In this regard, recent researches have revealed the importance of honey consumption (1g/kg per person/day), intake of vitamins, minerals like selenium, and ?-3 fatty acids. © 2021 Elsevier Inc. All rights reserved.
Ülke Toprakları ve Tarım Arazilerinin Bitkisel ve Hayvansal Üretim Faaliyeti Dışında Kullanımı
(2019) KARAKUŞ Kadir; KARAKUŞ Seçil; ÇELİKYÜREK Hasan
Tarım, bitkisel ve hayvansal ürünler elde etmek amacıyla toprağın işlenmesi ve hayvan yetiştirmeyi içeren faaliyetlerin tümü olarak tanımlanmaktadır. Dünya nüfusu her geçen gün artarken, tarım arazileri ve verimli topraklar maalesef aynı oranda artmayıp, aksine azalmaktadır. Günümüzde, özellikle verimli tarım arazilerinin insanlar tarafından amacı dışında kullanımlarının hız kazanması ile konunun önemi daha da artırmaktadır. Türkiye’de tarım arazileri tarımsal üretim dışında yoğun olarak kentleşme, sanayi, turizm, madencilik, enerji santralleri, alt yapılar, endüstriyel tesisler, karayolları, demiryolları, hava limanları, barajlar, kanallar, boru hattı gibi kamu yatırımları ve diğer alanlarda kullanılmaktadır. Tarım arazilerinin geri dönüşümü olamayacak şekilde tarım dışı kullanımı kısa vadede rant veya kazanç, uzun vadede ise fiyat ve destekleme politikasının olumsuz etkileri ile tarım topraklarının elden çıkması, telafisi olmayacak şekilde üretimde azalma ve buna bağlı olarak sosyal-ekonomik olumsuzlukları beraberinde getirecektir. Ülkemizde hayvancılıkla ilgili olumsuz gelişmeler sonucunda meralar elden çıkartılarak amaç dışı turistik tesis, sanayi tesisi veya alışveriş merkezi, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında toplu konut alanına dönüştürülmektedir. Gelecek generasyon için, yaşanabilir bir doğa, gıda ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri tarım arazisi ve toprak bırakılması için kaynakların planlı ve rasyonel bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
Türkiye ile Suudi Arabistan Arasındaki Canlı Hayvan ve Et Ticaretine Genel Bir Bakış
(2020) KARAKUŞ Kadir
Küreselleşme ile beraber ülkelerin de rekabet edebilme güçlerinin artması gerekmektedir. Üreticilerin başarıları, ürünlerini iç ve uluslararası pazarlarda satabilme kabiliyetlerine bağlıdır. Ülkemiz 1980 yıllarında gerek bitkisel üretim gerekse hayvansal üretim bakımından kendi kendine yeten bir ülke konumundaydı. Bu yıllarda özellikle Ortadoğu ülkelerine canlı hayvan ve hayvansal ürünleri ihraç etmekteydi. Suudi Arabistan bir tüketim toplumu olarak ihtiyacı olan ürünlerin çoğunu ithal etmektedir. Suudi Arabistan gıda tüketiminin yaklaşık %85 ‘ini ithal eden önemli bir et ithalatçısı ülke pozisyonundadır. Suudi Arabistan yıllık 500 bin ton civarında kanatlı et ürünleri ithalatı ile dünyanın önde gelen ülkelerden biridir. Suudi Arabistan'ın 2005'ten bu yana Türkiye'den kanatlı et ürünlerine karşı ithalat yasağı bulunurken, yasağın kalkmasıyla Türkiye 2012 yılında yapılan bu ithalatın 150-200 bin ton civarındaki miktarını ihraç etmeyi hedeflemiştir. Türkiye’nin süt ve süt ürünleri ihracatı oldukça düşük düzeydedir. Suudi Arabistanlı firmalar Türkiye'den yumurta ve süt ürünleri ithal talebinde bulunarak, iki ülke arasındaki ticareti artırma yönünde girişimlerde bulunmaktadırlar. Suudi Arabistan yıllık 10 milyon küçükbaş hayvan ithal etmektedir. Bazı büyük firmalar, Suudi Devleti’nin verdiği hibe ve diğer desteklerden yararlanarak Türkiye'de hayvan çiftlikleri kurmak ve ülkelerinin yıllık 10 milyona ulaşan küçükbaş hayvan ihtiyacının önemli bölümünü Türkiye'den karşılamak için girişimlerde bulunmaya başlamıştır. Sonuç olarak; geçmiş yıllarda olduğu gibi Türkiye Suudiler için canlı hayvan ve et ürünlerinde iyi bir ortak olabilecektir. Ayrıca, hayvan sayımızı artırmaya yönelik projelerin acil olarak iki ülke yetkili ve yatırımcıları ile karşılıklı olarak uygulamaya konulmalıdır. Ülkemiz topraklarının satılmadan özellikle tarım için hazine arazilerinin değerlendirilmesi yönünde Suudiler ile ortak projeler üretilmelidir. Suudi – Türkiye arasında hayvancılık alanında istenen özelliklere göre bir üretim ve ticari anlaşma ile gelecekte hayvan ihracatımız için önemli bir gelişme olacaktır.
Single nucleotide polymorphisms of GDF9 gene/exon 2 region and their associations with milk yield and milk content traits in Karakas and Norduz sheep breeds
(TÜBİTAK / Turkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, 2021) Koyun, Hasan; Kiraz, Selahaddin; Karaca, Serhat; Koncagül, Seyrani; Yılmaz, Ayhan; Karakuş, Kadir; Yeşilova, Abdullah; Aygün, Turgut
Karakas and Norduz sheep have been adapted to the Lake Van region of Turkey for many years as being domestic genetic resources and meat, milk, and fleece traits are a reliable economic resource especially preferred by small family businesses around the area. In this study, the data set consisted of milk yield (MY) and milk content components; milk fat (MF), fat-free dry matter (FFDM), dry matter (DM), protein (Pro), lactose (Lac), pH, acidity H (aH), and lactic acid (Lac). Besides, Karakas (n = 30) and Norduz (n = 26) sheep were chosen to investigate based on the SNP method. Correspondingly, genomic DNA from both breeds exon 2 of the GDF9 gene region was amplified, 815 base pairs (bp) in length, by means of PCR. Therefore, there were three noval SNPs detected in both breeds under investigation. Although SNP1 and 2 with genotypes of GG and AG had statistically significant impacts on both milk production and milk components (p < 0.01), SNP3 with genotypes of TT, TC had no significant effects on the milk characteristics in question.
Farklı yaşlarda sütten kesimin prolifik ve terminal ırk melez kuzuların büyüme özellikleri ve yaşama güçleri üzerine etkisi
(2020) Korkmaz, Müzeyyen Kutluca; Emsen, Ebru
Bu çalışmada, farklı yaşlarda sütten kesilen Romanov × Morkaraman (F1 Rom), Romanov × F1 Romanov (G1 Rom) ve Charollais × F1 Romanov (Charom) melez kuzularının büyüme ve yaşama gücü özellikleri karşılaştırılmıştır. Doğumdan sonra üç genotipten kuzular 50 ve 75 günlük iki ayrı yaşta sütten kesilmiş ve sütten kesim sonrası büyüme performansları 120 günlük yaşa kadar incelenmiştir. Doğum ağırlığına, üç ayrı genotip ve doğum şeklinin etkisi çok önemli, cinsiyetin etkisi önemsiz bulunmuştur. Sütten kesim ağırlığında ise sadece doğum şeklinin etkisi önemli bulunmuştur. Kuzu doğum ve sütten kesim ağırlıkları Charom, F1 Rom, G1 Rom kuzularında sırasıyla 3,38-15,28; 3,98-15,04; 3,21-15,55 kg tespit edilmiştir. Doğum şekli kuzu doğum ağırlıkları bakımından varyasyon göstermiş ve doğumda yavru sayısı arttıkça kuzu doğum ağırlıklarında (Tekiz: 4,19 kg; İkiz: 3,42 kg; Üçüz: 3,15 kg ve Dördüz: 2,88 kg) düşüş gözlenmiştir. Doğum şeklinin sütten kesim ağırlıklarına etkisi ise tekiz ve üçüzlerde benzer bulunmuştur. Tekiz doğan kuzular ikiz ve dördüz doğanlardan daha yüksek sütten kesim ağırlığına ulaşmışlardır. Sütten kesime kadar günlük canlı ağırlık arıtışı (G.C.A.A) tekiz doğan kuzularda 247,37 gr ile ikiz (190,67 gr), üçüz (201,44 gr) ve dördüz (178,57 gr) doğanlardan daha yüksek bulunmuştur. Sütten kesim yaşının sütten kesim ağırlıklarına etkisi önemsiz bulunmuştur. Sütten kesim sonrası ilk ay ağırlığına kuzu genotipi, doğum şekli ve cinsiyetin etkisi önemsiz iken, sütten kesim yaşının sütten kesim ve sütten kesim sonrası ilk aya kadar G.C.A.A’na etkisi önemli bulunmuştur. Geç sütten kesilen kuzular, daha yüksek sonraki ilk ay canlı ağırlık (18,62-17,89 kg) ve G.C.A.A (179,45- 81,32 g ) sahip olmuşlardır. Kuzuların 120. gün canlı ağırlıkları benzer bulunmuştur ve incelenen faktörlerden hiç birisinin etkisine rastlanmamıştır
Effects of chitosan coating and different storage periods of broiler breeder eggs on growth performance and carcass characteristics
(Sociedade Brasileira de Zootecnia, 2020) Köseman, Abdurrahman; Akdemir, Fatih; Şeker, İbrahim
This study was carried out to determine the effects of coating with chitosan film and storing at different periods (7, 14, and 21 days) of broiler breeder eggs on growth performance and carcass characteristics of the chicks. The present study was arranged as three different storage periods (7, 14, and 21 days) and coating or not the eggs with chitosan film. In total, 1800 hatching fertilized eggs were used. These eggs were divided into six groups with 100 eggs in each and 600 eggs in each replication. A total of 751 chicks obtained from the hatching were used as material in this study. As a result, all chicks in the coated chitosan groups were alive during the 42-day growth period. The average hatching weight was determined as 42.7 +/- 0.1 g. The mean body weight (BW) of chicks on the 42nd day was determined as 2541.8 +/- 12.3 g in all groups. The effect of repetition on weekly BW and body weight gain (BWG) was found to be significant in the growth period. The differences between the groups for the BW were significant on day 1. While the weekly BWG varied, the growth performance was similar in the growth period in all groups. The differences between the groups in terms of slaughter weight and carcass characteristics were insignificant. It was determined that coating broiler eggs with chitosan and storing them in different periods does not have significantly negative effect on growth performance and carcass characteristics.
Effects of Alchemilla vulgaris on growth performance, carcass characteristics and some biochemical parameters of heat stressed broilers
(Hellenic Veterinary Medical Society, 2020) Köseman, Abdurrahman; Akdemir, Fatih; Üremiş, Nuray; Şeker, İbrahim; Türköz, Yusuf
This study aimed to investigate the effects of Alchemilla vulgaris (A. vulgaris) on growth performance, carcass characteristics, and biochemical parameters in broilers exposed to high environmental temperature conditions. A total of 45 broilers of 21 days of age (Ross 308) were used and grouped as the control group (C), and the groups with the addition of 1% (G1), or 3% (G2) A. vulgaris to chicken diet, respectively. In this study, the body weights of heat stressed broilers were significantly different on the 35th day and onwards. Feed intake was higher in the control group. Feed conversion ratio (FCR) was better in groups G1 and G2 compared to control on the 36th and 42nd day, the FCR was better on the 21st- 42nd days. The highest hot and cold carcass performance were observed in group G2 (79.72±0.93% and 78.02±0.99, respectively), and the lowest values were observed in group C (76.26±1.13% and 75.70±1.20%, respectively). A. vulgaris, reduced serum malondialdehyde (MDA) levels as numerically, and suppressed lipid peroxidation in a dose-dependent manner. It had significant effects on monocytes (MON %, MON count), platelets (PLT), and plateletcrit (PCT) parameters only. In conclusion, the deleterious effects of high environmental temperature in broilers could be partially reversed by A. vulgaris addition to the diets between days 21 and 42.
Comparison of models for some testicular characteristics in Karakaş male lambs
(Zoological Society of Pakistan, 2020) Karakuş, Kadir; Aygün, Turgut; Çelik, Şenol; Tariq, Mohammad Masood; Ali, Muhammad Zeeshan; Rafeeq, Majed; Bukhari, Farhat Abbas
This study was aimed to search testis growth of Karakaş male lambs raised in intensive conditions and to build the forecasting model of live weight in lambs using 4 data mining CHAID, Exhaustive CHAID, CART, and multivariate adaptive regression splines (MARS). Effects of genotype and some environment factors such as birth type, dam age, lamb' age in control and live weight on testis characteristics were also researched. The furthest importance sequence was obtained for testis length (TESLENG) (100%), followed by age, testis diameter (TDIA), age in control (DAGE), birth weight (BW), around scrotum (SCC), scrotum length (SCL) and birth type (BT). TDIA > 8.5 and DAGE will provide 21.06 unit to live weight (LW). BW > 4.2 will provide 18.43 kg to LW. TESLENG > 8.5, SCC < 2.4 and SCL will provide 8.227 to LW. TDIA < 4.5 and TESLENG > 9 will provide 4.095 to LW. Analytic results shown that MARS outperformed CHAID, Exhaustive CHAID, and CART approaches in terms of R2, Adj. R2, RMSE, SD ratio, MAPE and AIC provided effective alternatives for forecasting live weight of lambs. Purpose of MARS algorithm having very high predictive precision in the prediction of LW from body features may put onward a new view point for 39 lambs breeders.
Dietary coenzyme Q10 may improve the growth performance and antioxidant status in quails exposed to cold stress
(Polska Akademia Nauk, 2020) Bayril, Tahir; Akdemir, Fatih; Akşit, Hasan Z.; Akşit, Dilek
In this study, the effects of coenzyme Q10 (CoQ10) on growth performance, antioxidant status and organ weights in cold-stressed Japanese quails (Coturnix coturnix japonica) were investigated. During the experiment, a 2 × 3 factorial design was employed with two environmental temperatures (ET) and three levels of CoQ10 (0, 20 and 40 mg/kg). A total of 180 one-dayold male quails were randomly allocated into 6 groups with 6 replicates with 5 birds in each replicate. The birds were fed in two separate rooms at either 22 ± 2 °C for 24 h/day (thermoneutral, TN) or 12 ± 2 °C for 8 h/day (cold stress, CS; between 09:00 17:00) followed by 22 ± 2 °C for 16 h/day. CoQ10 addition into diet increased final body weight, body weight gain and cumulative feed intake only in CS regardless of the used dose. It was stated that CoQ10 supplementation did not exert influence on serum and liver superoxide dismutase (SOD) activity and liver total antioxidant status (TAS) in TN conditions, but increased these parameters in CS; however in liver the higher CoQ10 dose was required to obtain the statistically positive effect. When quails were exposed to CS a higher dose of CoQ10 caused a more pronounced decreased in serum malondialdehyde (MDA) level than the lower one; however the effect of CoQ10 on liver MDA level was shown regardless of the used dose. The obtained results show that CoQ10 supplementation reverses the negative effects of CS on growth performance, antioxidant status and organ weights in quails. The caused may effects partly associated with direct antioxidant properties of CoQ10 as well as the synergistic efficacy of CoQ10 with SOD activity.
Effects of coating with chitosan film and storing at different periods of brood broiler eggs on hatching performance
(Pakistan Agricultural Scientists Forum (PAS FORUM), 2020) Köseman, Abdurrahman; Akdemir, Fatih; Şeker, İbrahim
The aim of this study was to investigate the effects of coating with chitosan film and storing at different times (from 7 days to 21 days) of Ross 308 brood broiler eggs on weight loss of the eggs and hatching performance. In this study, the experimental treatments consisted of three different storage periods (7, 14 and 21 days) and eggs of each of these groupwere further divided in two sub groups as coating with chitosan film (group A, C and E) or not (group B, D and F). In total, six treatment groups were formed for the study. Total number of eggs used in the study was 1800. In all groups with chitosan coated, high early embryonic mortality (over 90%) and low mid and late embryonic mortality were observed (2.41%-6.89%) (p<0.05). The lowest hatchability was observed in groups A, C and E, which coated with chitosan film (0.67%, 3.00% and 0.33%, respectively). It was further observed that coating the fertilised broiler breeder eggs with chitosan film for different storage periods significantly decreased weight losses in the eggs, both during storage and incubation. However, the expected positive effects on hatchability of incubated eggs were not actually observed Conversely, the coating of eggs with chitosan film adversely affected the embryonic mortality and the hatching performance. © 2020, Pakistan Agricultural Scientists Forum.
Alchemilla vulgaris effects on egg production and quality expressed by heat-stressed quail during the late laying period
(South African Bureau for Scientific Publications, 2019) Akdemir, Fatih; Köseman, Abdurrahman; Şeker, İbrahim
Potential for mitigating effects of heat stress through dietary Alchemilla vulgaris (AV) supplementation during the late laying period of Japanese quail (Coturnix coturnix japonica) were investigated. A 2 x 3 factorial arrangement of environmental temperature (ET) regimes and levels of dietary supplementation with AV (0%, 1%, and 3%) was used in a 75-day experiment. Twenty-five quail were randomly assigned to each treatment with five replicate cages of five birds. The birds were housed in temperature-controlled rooms at 22 +/- 2 degrees C for 24 h/day (TN) or 34 +/- 2 degrees C between 09h00 and 17h00 followed by 22 +/- 2 degrees C for 16 h/day (HS). The interaction of ET and supplement regimes was rarely significant. In HS quail supplemented with 1% AV, egg production was reduced and FCR was increased compared with the other treatments. Dietary AV was found to reduce egg production in TN conditions, but 3% AV supplementation in the HS group prevented decreased egg production and improved FCR. Various indicators of egg quality were significantly affected by supplementation with AV at certain times during the experiment. Most effects of HS on egg quality were manifest in the first 15 days of ET regimes. Although HS significantly decreased eggshell weight until 31-45 days, AV supplementation improved it on the 45th day and then maintained it through the end of the experiment. Thus, AV may mitigate some effects of HS by partially preventing decreased egg production and increased FCR during the late laying period of Japanese quail.
SARS CoV-2 Spike glycoprotein mutations and changes in protein structure
(Trakya Üniversitesi, 2021) Akbulut, Ekrem
Severe Acute Respiratory Syndrome Corona Virus-2 (SARS CoV-2) is a single-stranded positive polarity RNA virus with a high virulence effect. Spike (S) glycoprotein is the outermost component of the SARS CoV-2 virion and is important in the entry of the virus into the cell via the angiotensin converting enzyme 2 (ACE2) receptor. ACE2 plays an important role in the regulation of human blood pressure by converting the vasoconstrictor angiotensin 2 to the vasodilator angiotensin 1-7. In this study, the changes that mutations in Asian isolates may cause in S glycoprotein structure were analyzed and modeled to contribute to drug and vaccine targeting studies. Genome, proteome and mutation analyses were done using bioinformatics tools (MAFFT, MegaX, PSIPRED, MolProbity, PyMoL). Protein modelling was performed using ProMod3. We detected 26 mutations in the S glycoprotein. The changes that these mutations reveal in the general topological and conformational structure of the S glycoprotein may affect the virulence features of SARS CoV-2. It was determined that mutations converted the receptor binding domain (RBD) from down-formation to like-up formation. It is thought that conformational change occurring after mutation in RBD may cause an increase in receptor affinity. These findings could be beneficial for disease prevention of and drug/vaccine development for SARS CoV-2.
Hayvancılık işletmelerinde kayıtların veri tabanlarında saklanması ve değerlendirilmesi
(Turkish Science and Technology Publishing (TURSTEP), 2019) Çelikyürek, Hasan; Karakuş, Kadir; Kara, Murat
Hayvancılık işletmelerinde uzun süre saklanan veriler, hayvansal üretimlerde verimliliğin artırılabilmesi, hayvan damızlık değerlerinin ortaya konulabilmesi, nitelikli damızlık ihtiyaçlarının karşılanabilmesi, etkin ıslah organizasyonlarının yapılabilmesi, yüksek gelir elde edilebilmesi, sürüden ayıklanacak veya damızlık olarak elde tutulacak hayvanların belirlenmesinde etkin rol oynayacaktır. Hayvancılık işletmelerinde tutulan önemli teknik veriler arasında; damızlık koç/boğa/teke kayıtları ve bunlara ilişkin üreme, büyüme- gelişme, verim kayıtları (küçükbaş hayvanlarda yapağı ve kıl verimi, besideki canlı ağırlık artışları, yem tüketimi, laktasyon ve süt verimi), döl verimi ölçütleri, kesim ve karkas ölçü ve özellikleri, et kalitesine ilişkin kayıtlar, hayvan hastalıkları ile aşı uygulamaları ile ilgili kayıtlar gösterilebilir. Bu verilerden hayvana ait tanımlayıcı bilgilerin veritabanlarında saklanması ve hayvan takiplerinin yapılması gibi konularda Türkiye’nin AB’ne uyum programı çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 10.02.2009 tarihli 27137 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Koyun ve keçi türü hayvanların tanımlanması, tescili ve izlenmesi yönetmeliği” kapsamında zorunlu hale getirilmeye çalışılmıştır. Günümüzde sağlıklı verilerin elde edilebilmesi ve eldeki verilerin de güvenle saklanabilmesi amacıyla MySQL, MS SQL, Postrage SQL, Oracle, Firebird, IBM DB2, MS Access gibi veri tabanı yazılımlarından yararlanılmaktadır. Bu veritabanı yazılımlarının ve Veritabanı Yönetim Sistemlerinin (VTYS) kullanımının ve işletmeye maliyetinin bilinmesi, işletme için önemlidir. Bu çalışma ile bu yazılımların işletmeye kattığı değer ve işletmeye maliyetleri konusunda bilgi vermek amaçlanmıştır.

Güncel Gönderiler