Anlambilim Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 12 / 12
  • Öğe
    Suskunlar Romanının Karakterler ve Temas İlişkileri Üzerine Çözümlenmesi
    (MTÜ, 2022) Ünlü,Ravza Fatma
    İletişim yeryüzündeki tüm eylemlerin asıl amacıdır. İnsanoğlu ister katılarak isterse kaçınarak, yaşam içerisinde devamlı olarak bir temas halindedir. Bu temas durumlarını belirli çalışmalar ve kaynaklar eşliğinde kişilerin geliştirdiği temas durumuna bağlı olarak; sosyal, asosyal, içe dönük, dışa dönük, girişken, çekimser vb. adlandırmak mümkündür. Genel olarak bu adlandırmaların hareket noktası ise ‘dünyaya doğru’ ve ‘dünyadan uzağa’ algılayışı üzerinedir. Bu bağlamda ‘temas yokluğu’, ‘yedek temas’ ve ‘doğrudan temas’ başlıkları çalışmamızın başlıklarını oluşturacaktır. Suskunlar romanı temas ve iletişim noktasında özellikle incelenmesi gerektiğini düşündüğümüz bir metindir. İnsan ilişkilerinin açmazları, çıkmazları, karanlık yanları, aydınlık yönleri roman dünyasının üzerinde durduğu başlıca unsurlardır. Karakterlerin birbirleriyle olan iletişimi incelendiğinde büyük bir kısmının sağlıklı iletişim kuramadığı ve gerekli teması gerçekleştiremediği görülmektedir. Bu izlenim bizi bu çalışmayı yapmaya yönlendirmiştir.
  • Öğe
    Ankara’da Ahîler Hükûmeti
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Alican,Songül Dumlupınar
    Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemini idrak eden ilim adamlarımızdan Ahmed Tevhîd (Ulusoy) Bey tarafından kaleme alınmış olup Târîh-i Osmânî Encümeni Mecmuası'nda neşredilen "Ankara'da Ahîler Hükûmeti" başlıklı çalışmanın latinize edilmiş halidir.
  • Öğe
    Uluslararası ve Ulusal Mevzuata Göre Türkiye’ye Kitlesel Olarak Göç Edenler İçin Tanımlanan Hukuki Statüler
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2022) Telsaç,Cüneyt
    Göç, çağlar boyu devletlerin, kentlerin ve insanların kaderini şekillendiren çok güçlü bir faktör olmuştur. İçinde bulunduğumuz yüzyıl açısından da durum farklı değildir. Yakın tarihimizin en çarpıcı konularından birisini, tartışmasız göç hareketleri oluşturmaktadır. Çoğunlukla insanların arzusu dışında, mecbur kaldıkları için gerçekleşen zorunlu ve düzensiz göç hareketleri kapsamlı ve etkili sonuçlar üretmektedir. Menşe ülkeden, transit ülkeye ve nihayet hedef ülkeye ulaşıncaya kadar yaşanan göç süreci son derece çetrefilli ve dramatik sahnelere tanık olmaktadır. Temelinde birçok sebep yatan göç hareketleri hedef ülkeye ulaşıldığında yeni bir hayat, yeni umutlar, yeni zorluklar ve beraberinde yeni bir statü getirmektedir. Basında sıklıkla yer değiştiren insanlar için çeşitli tanımlar kullanılmaktadır. Genellikle yanlış kullanılan kavramlar veya genelleme şeklinde belirtilen tanımlar; yetersiz ve amacına uygun olmamaktadır. Bu makalede, literatür taraması ve gözlem yöntemleri kullanılarak Türkiye’ye göç edenlerin yasal statülerine ilişkin uluslararası ve ulusal mevzuat kapsamında ortaya çıkan kavramsal farklılıkların açığa kavuşturulması ve ortak bir dil geliştirilmesi hedeflenmiştir.
  • Öğe
    Resim Sanatı İçinde ‘Memento Mori’ Kavramı
    (mtü, 2022) Uzun,İmran; Birlik,İsmail
    Sanatın tüm pratiklerinde yaşam temalarına heyecanla yer verilirken yaşam diyalektiğinin karşı fazında duran ölüm temasına da yer verilmiştir. Eşsiz örnekleri ile karşımıza çıkan bu eserler yer yer hayatın geçiciliğine temas ederken çoğu zaman da ölümü doğal bir fenomen olarak yansıtmışlardır. Kadim mısır hiyerogliflerinde ölüye yol gösteren yazınsal resimlemeler, Sümer tabletleri, Pompei mozaik tasvirleri bilinen ilk örnekleri tasvirlerken zamanın ağır ilerleyen basamaklarında özellikle dini etkisi ile kutsal ölüm tasvirleri de yapılmıştır. Rönesans’ın etkisi ile skolastik düşüncenin özgürleşmesi zaman içinde ölümün doğal bir fenomen olarak algılanmasına etkide bulunmuştur. Öyle ki Michelangelo’nun Meryem oğlu Mesih İsa’nın kucağında ölü halde heykel olarak tasvir edilen “pietası” ile sunulan ölüm teması 1400’lü yılların ölüme bakışını acının tüm gerçekliği ile nasıl yansıtıldığını bizlere göstermektedir. Natürmortlarda da işlenen ölüm teması özellikle kuru kafa kullanılarak sunulmuştur. Vanitas olarak tasarlanan bu yapıtlar dönemin ölüm algısına ayna tutmaktadır. Bu resimler, ölümün kaçınılmazlığını, yaşamın kısalığını, dünyanın geçiciliğini, çeşitli simgelerle anlatan ölü doğa türündeki resimledir. Vanitas “Boşlukların boşluğu/hiçliklerin hiçliği” anlamını taşımaktadır. 20. Yy. ile de gelen ölümü öldürme ve ölüme neden olan nesnelerin vanitas özelliği göstermesi ile sanat ve ölüm arasındaki ilişki farklı bir boyut kazanmaktadır.
  • Öğe
    Açık Alan Anıt Heykel - Anıtsal Yapılarda Yenileme ve Düzenleme Örnek; Nahcivan Mümine Hatun Türbesi Açık Alan Çevre Düzenlemesi
    (mtü, 2022) Edi,Naci
    Tarih boyunca uygarlıkları oluşturan toplumların kendi kültürlerini yerleşik merkezi kentlerde anıtsal heykeller veya anıtsal mimarı yapılarla yansıtmaya çalışmışlardır. Bu eserleri şehirlerin en merkezi noktalarında meydana getirdikleri gibi önemli kamu, dini ve ticari merkezlerin açık alanlarını da kullanmışlardır. Zaman içerisinde bu eserlerin deforme olmalarının yanında dönemin şartlarına göre düzenlemeler yapılmaktadır. Bu düzenlemeler alanında uzman kişilerin oluşturmuş olduğu komisyonların doğrultusunda yapılması gerektiği bilinmektedir. Ancak günümüzde bu çalışmalarda yer yer problemler olduğu görülmektedir. Gerek restorasyon çalışmaları gerekse çevre düzenlemelerinde eserlerin orijinalliğine bağlı kalınmadığı ve uyum sorunlarının olduğu görülmektedir. Bu çalışmamızda yakın zamanda çevre düzenlemesi yapılan Nahcivan Mümine Hatun Kümbetini örneklem olarak araştırdık.
  • Öğe
    Bir Roma İmparatorunun Değişken Ruh Halleri ve Yönetime Etkisi: Caligula Örneği
    (mtü, 2022) Dede, Doğan Mazlum
    Roma İmparatorluğu’nun geniş tarihi boyunca birçok imparator yönetimde bulunmuş ve ismini tarih sayfalarına yazdırmıştır. Kimi imparatorlar zaferleriyle, savaşlarıyla, reformlarıyla, kente kattığı yapılarla anılırken kimi imparatorlar da aldığı yenilgiler, kaybettiği topraklar ve yaşattığı baskılarla anılmıştır. Tüm bunların yanında Roma İmparatoru Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus namı diğer Caligula, diğer imparatorlardan farklı olarak çarpık kişiliği ve bu kişilik bozukluklarının iktidarda olduğu süre boyunca yönetime yansıması bakımından anılmıştır. Roma İmparatorluğu döneminde dört yıl gibi kısa bir süre tahtta kalan Caligula, bu dört yıl içinde birbirinden çok farklı kararlar alıp çeşitli uygulamaları yürürlüğe koymuştur. İmparatorluğunun ilk dönemlerinde cinsel suç işleyenleri imparatorluk topraklarından uzaklaştırırken, ilerleyen dönemlerinde kendisi cinsel suçlar işleyen biri haline gelmiştir. Ruh dünyasındaki değişkenlik aldığı kararlara da yansımıştır. Bu çalışmada da imparator Caligula’nın hâkimiyet yılları boyunca aldığı kararlar analiz edilecek ve değişken kişilik özelliklerinin bu kararlara yansıması ele alınacaktır.
  • Öğe
    Düzey 2 Bölgelerinde Faaliyet Gösteren Kalkınma Ajanslarının Performans Etkinliği: Veri Zarflama Analizi
    (Anlambilim MTÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 2022) Şahin,Yeliz; Koçak,İsmail
    Çalışmada 2016-2020 yılları arasındaki dönemde İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına (İBBS) ya da Nomenclature of Territorial Units for Statistics (NUTS) kriterlerine göre, Türkiye’deki Düzey 2 bölgelerinde faaliyet gösteren kalkınma ajanslarının performans etkinlikleri, karşılaştırmalı incelenmiştir. Kalkınma ajansların etkinliklerini bulabilmek için parametrik olmayan bir ölçüm metodu olan Veri Zarflama Analizi (VZA) kullanılmıştır. Girdi odaklı CCR modeli dikkate alınarak analiz yapılmıştır. Elde edilen analiz neticesinde 2016-2020 yılları arasında ajansların etkinliğinin sürekli düştüğü; ajanslar arasında etkinlik açısından en düşük ajansların DİKA (%63), BEBKA ve ÇKA (%73), DAKA (%76), MARKA (%77) olarak tesbit edilmiştir. En etkin ajans ise İSTKA olarak bulunmuştur.
  • Öğe
    Etiyopya Ombudsmanı: Yapısal-Kurumsal ve İşlevsel Yönleri
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Doğan, Kadir Caner
    Ombudsman, ilk olarak dünyada İsveç’te 18. yüzyılda ortaya çıkmış ve daha sonrasında da II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyaya yayılmış bir kurumdur. Bu kurumun temel özellikleri arasında; demokrasiyi güçlendirmesi, hukukun üstünlüğünü esas alması ve insan haklarını koruması bulunmaktadır. Liberal bir demokrasi projesi olarak ombudsman, kurulduğu ülkelerde gün geçtikçe başarılı uygulamaları ile geniş düzeyde kabul edilebilirliğini artırmaktadır. Bu çalışmada, Afrika kıtasında bir ombudsman tecrübesinin yaşandığı Etiyopya’da ombudsmanın yapısal-kurumsal ve işlevsel yönlerinin açıklanması amaçlanmaktadır. Bu sayede Etiyopya demokrasisi, demokratik bir aracın konumu ve faaliyetleri ile değerlendirilmek istenmektedir.
  • Öğe
    Ötekileştirme ve Ötekinin İnşası Bağlamında 27 Mayıs’ın Meşruiyet Arayışları
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Düvenci, Serhat
    Demokratik ve meşru yollar vasıtası ile iktidara gelmiş olan Demokrat Parti, 27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleşen darbe ile devrilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ilk darbe olan 27 Mayıs Darbesi, darbeye meşruiyet kazandırmak amacıyla radyoda darbe bildirisinin okunmasından yeni anayasanın yapım ve kabul süreçlerine değin uzanan süreçte bir ötekileştirme dilini tercih etmiş, yapılan darbeyi Türk milletinin talebi ve ihtiyacı gibi lanse etmiş ve bunun karşısına da “öteki” olarak Demokrat Parti iktidarını konumlandırmıştır. Darbe başarılı olmuş yönetim ele geçirilmişse de 27 Mayıs hem halk desteğini sağlamak hem de gelebilecek olumsuz tepkileri engellemek adına darbeyi Türk Silahlı Kuvvetleri ile halkın birlikte yaptığı bir eylem gibi sunmuştur. Doğal olarak sürecin en başından sonuna kadar oluşturulmaya çalışılan “biz” ve “onlar” düşüncesi için de Demokrat Parti iktidarının kaybettiği iddia edilen meşruiyet zemininin gerekçelendirilmesi gerekmiş, bu yolla da 27 Mayıs kendi meşruiyet zeminini kurmaya çalışmıştır. Bu çalışmada, 27 Mayıs’ı gerçekleştirenlerin meşruiyet arayışları doğrultusunda darbenin bildiri metni, darbe sonrası yapılan ilk açıklamalar, Anayasa Komisyonu Raporu, anayasa ön tasarılarının başlangıç kısımları ile 1961 Anayasasının Başlangıç Kısmı incelenerek ötekileştirme süreci içerisinde meşruiyet arayışları açıklanmaya çalışılmıştır.
  • Öğe
    Türkiye’de E-Devlet Uygulamaları: Kültür ve Turizm Bakanlığı Örneği
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Biçici, Gülhanım; Kaya, Emre
    Dünyada özellikle Sanayi Devrimi sonrasında başlayan teknolojik gelişmeler hız kaybetmeden devam etmektedir. Yaşanan teknolojik gelişmeler bireylerin kamu hizmetlerine yönelik talep ve ihtiyaçlarında çağın gereklerine uygun bir takım farklılıkları meydana getirmektedir. Günümüzde dijital çağ iletişim araçlarının yaygınlaşması ve ulaşılabilir/kullanılabilir bir duruma gelmesi; bireyler ve kurumlar arasındaki iletişim kapasitesinin ve olanağının artmasını sağlayarak yeni nesil kamu ihtiyaçlarının daha kolay, erişilebilir ve hızlı bir şekilde giderilmesini sağlamaktadır. Günümüzde, teknolojik imkânlar kullanılarak, bireylerin, kamu hizmetlerinden maksimum verim elde edebilmesi maksadıyla elektronik devlet/ E-Devlet uygulaması kullanılmaktadır. Çalışma; Türkiye’de E-Devlet uygulamasının ifade ettiği anlamı ve önemi ortaya koyabilmek maksadıyla iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde E-Devlet uygulamasının tarihsel süreçteki durumu incelenmiş, kavramsal ve kuramsal açıdan değerlendirmesi yapılmış ve özellikleri - amaçları ifade edilmiştir. İkinci bölümde ise Türkiye’de E-Devlet uygulamalarının kapsam ve içerik olarak tek bir çalışmada sunulmasının mümkün olmaması ve Türkiye’de kültürel faaliyetlere yönelik e-hizmetlerin araştırılması hedefleri sebebiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından E-Devlet uygulaması üzerinden sunulan hizmetler/uygulamalar incelenmiştir. Araştırmada ikincil veriler kullanılmış ve muhtelif doküman incelemeleri gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışma sonunda E-Devlet kapısı üzerinden bakanlığa bağlı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Turist Rehberliği Hizmetlerinin; Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü tarafından kültürel hizmetlerin ve Sinemalar Genel Müdürlüğü tarafından sinema destek başvuru hizmetlerinin sunulduğu tespit edilmiştir. Ayrıca GENÇDES, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü ile bakanlığa ait internet sitesi üzerinden de elektronik kamu hizmetlerinin önemli ölçüde gerçekleştirildiği görülmüştür.
  • Öğe
    Stratejik Liderlik Kavramı, Özellikleri, Yetkinlikleri ve Stratejik Liderlik Davranışının İşletmelere Sağladığı Katkılar
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Doğan, Serkan; Özdemir, Lütfiye
    Günümüzde işletmeler etkili rekabetin olduğu, değişim ve gelişimin yaşandığı bir çevrede faaliyet göstermektedirler. Teknolojide, çalışanların istek ve ihtiyaçlarında ve hayatın diğer birçok alanında meydana gelen hızlı değişim, finansal ve yönetimsel problemler, iç ve dış kaynaklı krizler, işletmeler için aktif ve zorlu bir süreci doğurmaktadır. Günümüzde işletmelerin dış çevreyle olan mücadele şartlarının zorluğu sonucunda örgütlerde yönetimsel sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu sorunların üstesinden gelmek, yenilikçi yaratıcı ve çözüme odaklı adımların atılması ile mümkün olmaktadır. Örgütü ileriye taşımak için bu adımları atmak üst düzey yöneticiler ve liderlerin görevidir. Bu sebeple bu çalışmada, strateji alanlarında yöneticilere ve liderlere odaklanmanın gerekliliğine inanılarak, stratejik liderlik kavramı alt başlıklarıyla birlikte detaylı olarak incelenmiş, yöneticilerin ve liderlerin stratejik liderlik davranışları ve bu davranışların işletmelere sağladığı katkılar ele alınmıştır.
  • Öğe
    Geçmişten Günümüze Türkiye’de Olağanüstü Yönetim Usulleri ve Kamu Yönetimine Yansımaları
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Yiğit, Servet
    Modern Devletlerin kurulması ile beraber devletin varlığını ve bekasını tehdit eden, tehlikeye düşüren çeşitli durumlarla karşı karşıya kalınmıştır. Devletler bu gibi durumları bertaraf etme adına birtakım savunma mekanizmaları geliştirmiştir. Bu, esasen savunma refleksinden doğan bir durumdur. Çünkü devletler de tıpkı canlı organizmalar gibi vücut bütünlüğünü bozmaya yönelik her türlü olay ve olguya karşı bir direnç göstermektedirler. İşte bu noktada devlet yapılanmaları anayasal meşruiyeti esas alarak yasal zeminde bu direnci realize etmektedirler. Bu çalışmada genel olarak kamu düzeni olgusunu, kamu düzenini sağlamaya yönelik olağan yöntemleri, olağanüstü yönetim usullerini, 1876 Kanun-i Esasiden günümüze dek yapılan anayasal düzenlemelerde ülkemizin, devletin bekasına yönelik tehditlere nasıl bir reaksiyon gösterdiğini, kamu düzenini koruma adına nasıl bir refleksif eylem geliştirdiğini, buna yönelik nasıl bir mevzuat geliştirdiğini ve en nihayetinde çalışmamızın esas amacını taşıyan olağanüstü yönetim usullerinin uygulanması sırasında kamu yönetiminin nasıl etkilendiğinin araştırılması amaçlanmıştır.