Acil Yardım ve Afet Yönetimi Ana Bilim Dalı Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 10 / 10
  • Öğe
    Türkiye’de Ekonomik Büyüme ve Kamu Harcamaları İlişkisinin Wagner Yasası Çerçevesinde İncelenmesi: Fourier Yaklaşımı
    (Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Kızılkaya, Fatma
    Türkiye istikrarsız büyüme oranları, dış ticaret ve bütçe açığı, yüksek enflasyon, oynak döviz kuru gibi birçok makroekonomik sorun yaşamaktadır. Bu sorunların en önemli kaynaklarından biri kamu gelirlerinin kamu harcamalarından az olmasıdır. Bu nedenle kamu harcamaları ve ekonomik büyüme ilişkisinin belirlenmesi politika yapıcılara yol göstermesi açısından oldukça önemlidir. Bu çalışmada, Türkiye için kamu harcamaları- ekonomik büyüme ilişkisi, 1960-2019 dönemi yıllık verileri kullanılarak incelenmiştir. Analizlerde Fourier temelli durağanlık, eşbütünleşme ve nedensellik testleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda seriler arasında eşbütünleşme ilişkisinin var olduğu ve kamu harcamalarından ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar Türkiye için Keynes hipotezinin geçerli olduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    Türkiye İçin Sağlık Harcamaları, Co2 Emisyonları Ve Ekonomik Büyüme İlişkisinin İncelenmesi
    (Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi, 3 Eylül 2021) Dağ, Mehmet; Kızılkaya, Fatma
    Ekonomik büyüme, çevresel bozulma ve sağlık harcamaları arasındaki ilişki, son zamanlarda hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkeler için ekonomi literatüründe önemi giderek artan bir konu haline gelmiştir. Bu çalışmada, sağlık harcamaları, CO2 emisyonları ve ekonomik büyüme ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Türkiye için 1975-2019 dönemine ait yıllık veriler kullanılmıştır. Serilerin durağanlık özelliği ADF ve PP birim kök testleri kullanılarak sınanmıştır. İlk farklılıkları alındığında tüm değişkenlerin durağan olduğu tespit edilmiş ve ardından eşbütünleşme analizi yapılmıştır. Değişkenler arasında uzun dönemli pozitif ve anlamlı ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Fourier nedensellik testi sonuçları ise CO2 emisyonundan sağlık harcamalarına ve büyümeden CO2 emisyonuna doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi olduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    Türkiye’de Finansal Gelişme ve Enerji Tüketimi İlişkisi: Fourier Yaklaşımı
    (Muş Alparslan Üniversitesi, 2021) Canpolat Gökçe,Esra; Kızılkaya, Fatma
    Son zamanlarda küreselleşmenin bir sonucu olarak büyük hacimlere ulaşan finansal piyasalar ile birlikte gerçekleşen finansal gelişme ekonomik büyümenin önemli bir bileşeni haline gelmiştir. Bu durum finansal gelişme ile enerji kullanımı arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmaların artmasına neden olmuştur. Bu çalışmada Türkiye için finansal gelişmişliğin enerji tüketimi üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yapılan analizlerde yapısal değişimler Fourier fonksiyonlarını temel alan modeller kullanılarak göz önünde bulundurulmuştur. Fourier yaklaşımı, ele alınan modelin deterministik bileşeninde bilinmeyen yapısal kırılmaları veya göz ardı edilen doğrusal olmama durumunu yakalamak için kullanılabilmektedir. Çalışmada kullanılan serilerin durağanlık özelliği Fourier ADF birim kök testi kullanılarak araştırılmıştır. Birim kök testi sonuçlarına göre değişkenlerin hepsi birinci seviyeden durağan bulunmuştur ve Fourier ADL eşbütünleşme analizi yapılmıştır. Değişkenler arasında uzun dönemli pozitif anlamlı ilişkiye rastlanmıştır. Ayrıca değişkenler arasında Fourier nedensellik analizi yapılarak finansal gelişmeden enerji tüketimine ve enerji tüketiminden enflasyon oranına doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yapısal değişimler dikkate alınarak yapılan bu çalışmanın bulguları literatürdeki çalışmalarla benzer sonuçlar içermektedir
  • Öğe
    Turist Gelişleri Durağan Mı? En Çok Ziyaret Edilen 10 Ülke İçin Fourier Panel Durağanlık Testi
    (Bitlis Eren Üniversitesi, 2021) Kızılkaya, Fatma
    Turizm, dünyada hızla gelişen ve genişleyen sektörlerden biridir. Turizm sektörü, gelir getirici ve istihdamı artırıcı etkisiyle ülkeler için refahın artmasına ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmaktadır. Ayrıca sosyal ve kültürel etkileşim sağlayarak dünya barışının korunmasında önemli bir role sahiptir. Turizm endüstrisi daha iyi bir gelecek inşa etmenin bir yoludur. Bu nedenle turizm endüstrisinin iyi yönetimi politika yapıcılar için oldukça önemlidir. Bu çalışmada, 1995-2019 verileri kullanılarak, dünyada en çok ziyaret edilen 10 ülke için turizmi etkileyen şokların etkilerinin geçici mi yoksa kalıcı mı olduğunu incelemek için Fourier panel durağanlık testi kullanılmıştır. Turist gelişleri dizisinin panelin tümü için durağan olduğu, diğer bir deyişle şokların etkisinin geçici olduğu sonucuna varılmıştır.
  • Öğe
    Ekonomik Büyüme ve Sağlık Harcamaları: OECD Ülkeleri İçin Panel Fourier Nedensellik Testi
    (Dicle Üniversitesi, 07 Eylül 2021)
    Ekonomik büyüme modellerinden biri olan içsel büyüme modelleri, beşeri sermayenin ülkelerin büyümesi ve refahı üzerindeki etkisini vurgulamaktadır. Beşeri sermayeyi ölçmek için ise birçok gösterge bulunmaktadır. Bu göstergelerden biri olan sağlık, üretimin sürdürülebilmesi ve ekonomik refahın arttırılması için önemlidir. Dolayısıyla sağlık harcamaları, insanların yaşam kalitesini gösteren değişkenlerden biridir. Bu çalışmada 1975- 2019 dönemlerine ait yıllık veriler kullanılmıştır. 21 OECD ülkesi için ekonomik büyüme ile sağlık harcamalarının nedensellik yönü panel Fourier nedensellik testi kullanarak araştırılmaktadır. Bireysel nedensellik testi sonuçlarına göre Almanya, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre ve Kore ülkelerinde ekonomik büyümeden sağlık harcamalarına tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu, İzlanda için ise iki yönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca panelin geneli için elde edilen sonuçlar büyümeden sağlık harcamalarına doğru tek yönlü nedensellik ilişkisinin olduğunu göstermektedir.
  • Öğe
    Türkiye’de Petrol Fiyatları ve Reel Döviz Kuru İlişkisinin Asimetrik Fourier Nedensellik Analizi ile İncelenmesi
    (İstanbul Üniversitesi, 2021) Kızılkaya, Fatma
    Türkiye gibi petrol ithal eden gelişmekte olan ülkeler petrol fiyatlarındaki artıştan olumsuz etkilenebilmektedir. Petrol fiyatlarının artması petrol ithal eden ülkelerde üretim maliyetlerinin ve dolayısıyla fiyatlar genel düzeyinin yükselmesine neden olabilmektedir. Ayrıca, uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının artış göstermesi petrol ithal eden ülkelerin dış ticaret dengelerini de olumsuz etkileyebilmektedir. Bu çalışmada Türkiye için 1960- 2019 dönemi yıllık veriler kullanılmış ve petrol fiyatları ile reel döviz kuru değişkenleri arasındaki asimetrik nedensellik ilişkileri araştırılmıştır. Bu doğrultuda hem petrol fiyatları ile reel döviz kuru serileri arasındaki hem de bu serilerin pozitif ve negatif şokları arasındaki nedensellik ilişkileri Fourier Toda-Yamamoto yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar petrol fiyatları ile reel döviz kuru değişkenleri arasında simetrik nedensellik ilişkisinin olmadığını, buna rağmen pozitif petrol fiyatı şoklarından pozitif reel döviz kuru şoklarına doğru tek yönlü nedensellik ilişkisinin olduğunu göstermektedir. Yani petrol fiyatlarının artması Türkiye’de reel döviz kurunun artmasına neden olmaktadır. Bu sonuçlara göre, Türkiye’de petrol fiyatları ile döviz kuru ilişkisi incelenirken asimetrik etkilerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir
  • Öğe
    Investigating the Stationarity Properties of Oil Consumption: an Empirical Analysis for OECD Countries
    (Istanbul University, Faculty of Economics, 2022) Kızılkaya, Fatma
    In a changing and developing world, production activities are dependent on energy resources. A significant part of the energy needed in the world is obtained from fossil fuels. Petroleum is one of the three main types of fossil fuels, along with natural gas and coal, widely used in various economic activities such as transportation, construction, industry, housing, and electricity generation. The limited reserves of petroleum, which have a wide usage area, is a significant problem. Due to the close relationship between energy consumption and macroeconomic variables, policymakers must investigate the stationarity properties of energy consumption. If energy consumption is stationary, a shock to energy consumption will be temporary. However, if the energy consumption is not stationary, the effect of the shocks will be permanent. This study investigates whether oil consumption is stationary for OECD countries. The analyses are carried out using a panel stationarity test with sharp and smooth breaks for 1965-2019. In this test procedure, dummy variables, in which the break dates are determined endogenously, are used for sharp breaks, while the Fourier approach captures smooth breaks. The findings reveal that the oil consumption series is stationary for the panel. Since the oil consumption series does not include a unit root, it is understood that the shocks to oil consumption are temporary and will return to their previous state in time. According to the individual stationarity test results, the oil consumption series for 23 countries is obtained as stationary. According to these results, it is possible to say that the policies to be implemented for sustainable development goals in OECD countries may have different effects on each country.
  • Öğe
    Koroner Arter Hastalığının Yönetimi: Cinsiyet Farklılığı
    (2021) Tülüce, Derya
    Amaç: Koroner arter hastalığı (KAH) tüm düyada olduğu gibi ülkemizde mortalite ve morbidite riski yüksek kronik hastalıklar arasında yer almaktadır. Hastalığın risk faktörlerinin yönetimi hastalık prognozunu etkilemektedir. Risk faktörleri öncelik sıralaması ise kadın ve erkek hastalarda farklılık göstermektedir. Bu nedenle bu araştırma koroner arter hastalığının yönetiminde kadın ve erkek hastalar açısından farklılıkların belirlenmesi amacıyla yapıldı. Yöntemler: Araştırma15 Kasım 2019- 13 Mart 2020 tarihleri arasında bir üniversite hastanesinin kardiyoloji kliniğinde yatan KAH olan 97 hasta ile yürütüldü. Araştırma verileri, veri toplama formu ve Morisky 8-Maddeli İlaca Uyum Ölçeği (MMAS-8) ile toplandı. Veriler SPSS paket programı ile analiz edildi. Ki-Kare, T- testi ve Anova testleri kullanıldı. İstatistiksel analizler için sayı, yüzdelik, aritmetik ortalama, Ki-Kare, T- testi ve Anova testleri kullanıldı. Bulgular: Araştırmaya katılan hastaların %52.5’i erkektir. Sigara kullanımı açısında kadın ve erkekler arasında istatistiksel fark bulundu (p<0.001). Cinsiyet ile ölçek puan ortalaması, düzenli ilaç kullanımı, tuz kısıtlı beslenme, günlük meyve-sebze tüketim miktarı, günde en az 20 dakika egzersiz ve algılanan stres arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır (p>0.005). MMAS-8 puan ortalamasına göre düzenli ilaç kullanımı, sigara kullanımı, tuz kısıtlı beslenme, meyve-sebze tüketmeleri ve günde en az 20 dakika egzersizi hiç yapmayanlar ve haftada 1-5 arası yapanlar düşük uyum düzeyine sahipken, her gün günde en az 20 dakika egzersiz yapanların orta uyum düzeyinde olduğu saptanmıştır. Sonuç: Koroner arter hastalığı yönetiminde kadınlar ve erkekler arasında sigara kullanım durumu ve her gün en az 20 dakika egzersiz yapma arasında fark bulundu. Diğer risk faktörleri açısından anlamlı fark olmadığı ve her iki cinsiyette de yetersiz olduğu saptandı. Abstract Objective: The study was conducted with 97 patients with CAD hospitalized in the cardiology clinic of a university hospital between November 15, 2019, and March 13, 2020. Research data were collected using the data collection form and the Morisky 8-Item Medication Adherence Scale (MMAS-8). The data were analyzed with the Statistical Package for Social Sciences program. Number, percentage, arithmetic mean, chi-squared test, t-test, and analysis of variance were used for statistical analysis. Results: Of the participants, 52.5% were male. A statistical difference was found between men and women in terms of smoking (p=0.000). There was no significant relationship between sex and mean scale score, regular medication use, salt-restricted diet, daily fruit and vegetable consumption, exercise for at least 20 minutes a day, and perceived stress (p>0.005). According to the MMAS-8 mean score, those who did not exercise for at least 20 minutes a day and those who did not exercise reguarly, smoked, and were on a salt-restricted diet and consumed fruits and vegetables, and those who did it between 1–5 times per week were found to have low adherence, whereas those who exercised for at least 20 minutes a day were at a moderate level of adherence. Conclusion: A difference was found between smoking status and exercising at least 20 minutes each day between men and women in the management of CAD. It was found that there was no significant difference in terms of other risk factors, and it was insufficient in both sexes.
  • Öğe
    Investigation of knowledge, attitude and behaviours of parents refusing childhood vaccines in Malatya, an eastern city of Turkey
    (Nakladatelske Stredisko CLSJE Purkyne, 2021) Gökçe, Ayşe; Karakaş, Neşe; Özer, Ali; Bentli, Recep
    Objectives: The modern rise of vaccine rejection in society can alter the current progress that has been made towards the control and prevention of certain diseases, possibly even resulting in epidemics involving these preventable diseases. The aim of this study is to analyse the knowledge, attitude and behaviours of parents in Malatya city who rejected childhood vaccines. Methods: This descriptive, cross-sectional study was conducted between September-November 2019. The study includes parents who rejected vaccines and are registered in the family medicine clinics of Malatya city - total of 453 participants. The objective was to include all parents and avoid a sampling procedure. However, only 151 (33%) parents agreed to participate. These parents who rejected vaccines were individually contacted by phone. Descriptive data was represented by number (n) and percentage (%). The chi-square test was utilized in the statistical analysis of data and p < 0.05 was considered significant in all evaluations. Results: Mothers in the study group had a mean age of 26.07 ± 3.64, while the fathers were on average 30.03 ± 4.59 years of age; 98% of parents were aware of the health risks that vaccine rejection presented; 93% of parents were not satisfied with the explanation, insight, and advice that the healthcare personnel provided regarding vaccines. All parents of the study group stated the following: vaccines should not be administered because other children in their close environment acquired a disease as a result of vaccination, vaccines can harm the immune system of children - not yet fully developed, vaccines are unsafe and endanger the health of children. Conclusions: It can be said that parents who have obtained a lot of false information possess altered decisions and views on vaccinations, to the point where they accept the risks presented by preventable diseases. In addition, individuals lose trust following negative experiences with vaccination.
  • Öğe
    OECD Ülkelerinde sağlık harcamalarının yakınsaması: Kırılmalı fourier birim kök testinden bulgular
    (Yaşar Üniversitesi, 2021) Kızılkaya, Fatma; Dağ, Mehmet
    Ekonomik göstergelerden biri olan sağlıkharcamaları veharcamaların zaman içinde nasıl değiştiği ülkelerin ekonomik koşulları, demografik yapısı, sağlıkla ilgili politikaları, teknoloji, sağlık sektörünün yapısı, tüketici tercihleri gibi birçok faktöre bağlıdır.Bu çalışmada1975-2019 dönemi verileri kullanılarak OECD ülkelerinde kişi başı sağlık harcamalarının yakınsamasını incelenmektedir. Ekonometrik yöntem olarak Furuoka (2017)tarafından önerilenbirim kök prosedürü kullanılmıştır.Yapılan ekonometrik analiz sonucunda 17 OECD ülkesiiçin yakınsama hipotezinin geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.