Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Malatya yöresinde farklı dikim zamanlarında yetiştirilen bazı çilek çeşitlerinin verim ve meyve kalite özelliklerinin belirlenmesi(Malatya Turgut Özal Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı, 2021) Bozan, MahmutBu çalışma, 2019-2020 yılları arasında Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümüne ait Araştırma ve Uygulama Arazisi ve bölüm laboratuvarında yürütülmüştür. Denemede verim ve meyve kalite özellikleri incelenmiştir. Denemede frigo fide yöntemi kullanılmış ve dikimler Sonbahar ve İlkbahar dikimleri olmak üzere iki şekilde açık arazide yürütülmüştür. Malatya koşullarında açık arazide yetiştirilen çileklerde en erken çiçeklenme sonbahar dikiminde "Fortuna" çeşidinde 13 Nisan'da, ilkbahar dikiminde ise "Fortuna" çeşidinde 23 Nisan'da görülmüştür. İlk derimler sonbahar dikiminde 8 Mayıs "Festival", ilkbahar dikiminde 17 Mayıs "Fortuna"çeşitlerinde alınmıştır. Bitki başına verimler sonbahar dikiminde 487,5 g/bitki ile "Albion" ilkbahar dikiminde ise 447,91 g/ bitki ile "Kabarla" çeşitlerinde elde edilmiştir. Meyve iriliği açısından sonbahar dikiminde en iri meyveler 18,39 g/meyve "Rubygem", en küçük meyveler 10,26 g/meyve "Albion", ilkbahar dikiminde en iri meyveler 15,09 g/meyve "Rubygem"en küçük meyveler 7,63 g/meyve "Camarosa"çeşitlerinde alınmıştır. En sert etli meyveler sonbahar dikiminde en yüksek değer 0,70 kg ile "Albion", en düşük değer 0,48 kg ile "Fortuna" ilkbahar dikiminde en yükek değer 0,66 kg ile "Camarosa" en düşük 0,51 kg "Rubygem" çeşitlerinde elde edilmiştir. Suda çözünebilir kuru madde/asit oranı bakımından sonbahar dikiminde en yüksek değer %10,22 "Albion" en düşük %7,71 ile "Fortuna" ilkbahar dikiminde en yüksek değer %10,5 "Camarosa" en düşük %7,50 "Kabarla" elde edilmiştir. Meyve rengi sonbahar dikiminde en yüksek (L) meyveler (33,6) "Festival" en düşük (17,2), "Albion" ilkbahar dikimi en yüksek (L) meyveler (37,5) "Rubygem" en düşük (35,6) "Fortuna" alınmıştır. Renk yoğunluğu (C) sonbahar dikiminde en yüksek meyveler "Camarosa" (42,8), en düşük "Festival" (38) ilkbahar dikimi en yüksek meyveler "Rubygem" (41) en düşük "Kabarla" (35,3) alınmıştır. En koyu kırmızı renkli (h°) meyveler sonbahar dikiminde "Camarosa" (26,8) ilkbahar dikiminde "Kabarla" (20,1) çeşitlerinde belirlenmiştir. pH oranları bakımında sonbahar dikiminde en yüksek değer (4,44) "Camarosa" en düşük (3,21) "Albion" ilkbahar dikiminde en yüksek değer (3,79) "Camarosa" en düşük (3,10) "Kabarla" elde edilmiştir. Yapılan değerlendirme sonucuna göre sonucuna göre "Albion", "Camarosa" ve "Kabarla" çeşitleri Malatya koşulları için en iyi uyum gösteren çeşitler olarak belirlenmiştir Anahtar kelimeler: Çilek, dikim zamanı, verim, kalite, MalatyaÖğe Arıtma çamuru uygulamalarının açıkta biber yetiştiriciliğinde kullanım olanakları ile bitki besin ve ağır metal içeriği üzerine etkileri(Malatya Turgut Özal Üniversitesi/Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı, 2021) TOTU GENÇ ,ELİFÜlkemizde tarım yapılan topraklarda dünyanın birçok yerinde olduğu gibi organik madde miktarı düşüktür. Arıtma tesislerinde atık olarak çıkan ve bertarafı zor olan arıtma çamurunun, yüksek organik madde, N, P, K, Fe, Cu, Mn, Zn gibi makro ve mikro bitki besin maddelerini içermesi bakımından tarımda kullanımını son yıllarda ilgi gören araştırmalar arasındadır. Elbette, tarımda kullanılacak olan arıtma çamurunun stabil duruma getirilmiş, sağlık sorunu yaratmayacak özellikte olması gerekmektedir. Yapılmış çalışmalar, arıtma çamuru uygulamasının toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini iyileştirdiğini göstermekte ve maliyetinin ucuz olması, bitkisel üretimde ticari gübrelerin yerine geçebilecek bir materyal olmasını da sağlamaktadır. Bu tez çalışması ile, Malatya Büyükşehir Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisinden çıkan, anaerobik koşullarda stabilize edilmiş ve %15 ve % 75 kuruluğa getirilmiş granül haldeki, arıtma çamurunu biber yetiştiriciliğinde kullanım olanakları araştırılmıştır. Arıtma çamuru mineral içeriği yüksek olması yanında ağır metaller de içerdiğinden hem bitkide hem meyvede besin element ile ağır metal içeriği analiz edilmiştir. Ayrıca, açıkta biber yetiştiriciliğinde, üretici koşulları (kimyasal gübreleme) ve hiç gübre uygulanmayan parsellerle karşılaştırma yapılarak verim bakımından etkisi de belirlenmiştir. Bitkisel materyal olarak İstek F1 uzun dolmalık biberin kullanıldığı denemede1) % 75 kuruluk oranında arıtma çamuru 3 ton/ da, 2) % 15 kuruluk oranında arıtma çamuru 3 ton/ da, 3) % 75 kuruluk oranında arıtma çamuru 5 ton/ da, 4) % 15 kuruluk oranında arıtma çamuru 5 ton/ da, 5) Kimyasal gübre uygulaması ve6) Hiç gübre uygulanmayan kontrol parseli olmak üzere toplam 6 uygulama yapılmıştır. İki yıl üst üste tekrarlanan bu araştırmada; bitkilerde büyüme ve gelişmeye ilişkin ölçümler yapılmış, verim değerleri alınmış, yapraklarda besin element içeriği, meyvelerde ağır metal içerikleri analiz edilmiştir. Uygulamalar karşılaştırılarak arıtma çamurunun biber yetiştiriciliğinde kullanılabilme olanakları araştırılmıştır. ANAHTAR KELİMELER: Ağır metal, arıtma çamuru, besin element içeriği, Capsicum annum L., verim.Öğe Malatya’da Yetiştirilen Bazı Dut Genotiplerinde (Morus alba), Farklı Hasat Dönemlerinin Meyvenin Fiziksel ve Kimyasal İçeriklerindeki Değişime Etkisinin Araştırılması(Malatya Turgut Özal Üniversitesi / Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı, 2021) Altun, Oktay Turgay; Karlıdaǧ, HüseyinBu tez çalışması, Malatya'da yetiştirilen dört farklı dut genotipinin, farklı hasat dönemlerinde meyvelerde meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişimlerin incelenmesi amacıyla 2018 ve 2019 yıllarında yürütülmüştür. Bu amaçla Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Dut Genetik Kaynakları Parselinde bulunan Arapgir 0011, Elazığ Çekirdekli 3, İstanbul Dutu (24-12) ve Yediveren (24-08) genotipleri bitkisel materyal olarak ele alınmış ve bu genotiplerin on bir farklı hasat dönemindeki fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki değişimler incelenmiştir. Fiziksel ölçüm parametreleri kapsamında; meyve ağırlığı, meyve boyu, meyve çapı, meyve rengi (yaş ve kuru), kimyasal analiz parametreleri kapsamında ise SÇKM, pH, titre edilebilir asit (TEA) miktarı, toplam antioksidan kapasite, toplam fenolik madde, spesifik şeker analizleri yapılmıştır. Ayrıca her hasat döneminde alınan meyve örneklerinde şıra randımanı ve kurutma randımanı da belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, genotiplerin farklı hasat dönemlerinde ortalama meyve ağırlıklarının 1.23 g ile 3.19 g, meyve çapı ve meyve boyunun ise sırasıyla 11.36 – 16.04 mm, 19.71 – 24.98 mm aralığında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Önemli kimyasal kalite özelliklerinden biri olan ortalama SÇKM (%) değeri, % 26.80 ile en yüksek olarak Yediveren (24-08) genotipinde bulunmuştur. Yaş meyvelerin L* renk değerleri arasında önemli farklar bulunmazken, kurutulmuş meyvelerde en yüksek L* renk değerleri ortalaması 35.80 ve 37.08 ile sırasıyla Yediveren (24-08) ve İstanbul Dutu (24-12) genotiplerinde tespit edilmiştir. SÇKM, kurutma randımanı, yaş meyvede a* renk değeri ve şeker kompozisyonu değerlerinde hasat ilerledikçe bir artış, şıra randımanı ve yaş meyvelerde L* ile b* renk değerlerinde ise azalma gözlemlenmiştir.Öğe Tuz stresinde tolerant ve duyarlı domates genotiplerinde farklı jasmonik asit dozlarının bitki büyümesi ve bazı fizyolojik parametreler üzerine etkisi(MTÖ Üniversitesi, 2020) Akdağ, Zeynep Melike; Altuntaş, ÖzlemBu çalışmada, tuzluluk stresine karşı tolerant (TOM 23) ve duyarlı (TOM 106) olduğu daha önce yürütülen projelerde belirlenmiş olan iki farklı domates genotipinde, jasmonik asit uygulamlarının tuza tolerans üzerindeki etkisi bazı fizyolojik paramterler bakımından incelenmiştir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü'ne ait yetiştirme serasında saksı denemesi şeklinde yürütülen çalışmada, iki farklı tuz (0 ve 100 mM) ve 4 farklı jasmonik asit dozu (0, 20, 30 ve 40 ?M) kullanılmıştır. Çalışmada, bitki büyümesini takip etmek amacıyla bitki büyüme parametrelerinden yeşil aksam yaş ve kuru ağırlıkları, kök yaş ve kuru ağırlıkları, bitki gövde çapı ve boyu, fizyolojik parametrelerden; yaprak su potansiyeli, yaprak ozmotik potansiyeli, fotosentez oranı, transpirasyon oranı, stoma iletkenliği, yapraklarda SPAD metre ile kloroz durumunun belirlenmesi, yaprak hücrelerinde membran zararlanması ve içsel CO2 miktarı ile yapraklarda Na, K, Ca, Cl besin element içerikleri incelenmiştir. Çalışma sonucunda, tuz stresi altında yetiştirilen domatesler üzerine farklı jasmonik asit dozlarının gözlemlenen hemen her parametre üzerine istatistiksel olarak önemli ölçüde etki ettiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak jasmonik asitin 20 ve 30 ?M dozlarının tuz stresinin olumsuz etkilerini azaltmada diğer dozlara göre daha etkili olduğu ve bir çok parametrede duyarlı (TOM 106) genotipe ilişkin sonuçları tolerant (TOM 23) genotipe yaklaştırdığı ortaya çıkmıştır.Öğe Farklı sulama ve gübreleme uygulamalarının Kabaaşı kayısı çeşidinde vegetatif gelişime ve verim üzerine etkisi(MTÖ Üniversitesi, 2019) Birgin, İsmail; Doğan, ErgünBu çalışma, farklı sulama aralıkları ve gübre dozu uygulamalarının Kabaaşı kayısı çeşidinde bitki gelişimi, meyve kalitesi ve verim parametreleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla 2016 ve 2017 yıllarında Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Battalgazi Kampüsü Araştırma Uygulama Bahçesi'nde yürütülmüştür. Deneme alanında 2011 yılında 10x10 metre aralıklarla dikimi yapılmış 27 adet Kabaaşı kayısı ağacında 3 tekerrürlü olarak 10, 20, 30 günde bir sulama ve N, P, K gübreleri sonbahar ve ilkbahar olmak üzere üç farklı dozda uygulanmıştır. Fizyolojik olarak çiçeklenme, yaprak dökümü ve hasat tarihleri ile ağaç başına ve toplam verim kaydedilmiş, meyvelerin pomolojik özelliklerine bakılmıştır. Bitkilerin vegetatif olarak; gövde, anadal ve sürgün çapları ile sürgün uzunlukları, ağaçların gelişimlerinin başlangıç ve bitiş dönemleri olmak üzere yılda iki defa ölçülerek kaydedilmiştir. Araştırmanın yürütüldüğü her iki yılda optimum hasat dönemlerinde bazı meyve kalite özelliklerine bakılmış ve hasat tarihleri kaydedilmiştir. Yine yaprak oransal su kapsamı ve besin element içeriklerine iki yıl boyunca bakılmıştır. Hava sıcaklığının 2016 yılı Mart ayında 0 °C'nin altına düşmesi nedeniyle, küçük meyveler dondan etkilenmiş ve kayda değer bir verim alınamamıştır. Ertesi yılda ise ağaç başına ortalama 64.8 kg verim elde edilmiştir. İstatistiksel olarak en fazla verim 10 gün (85.7 kg) ve 20 gün (74.4 kg) arayla sulanan konularda 3 nolu gübre dozunda, 2 nolu (72.3 kg) ve 3 nolu (85.7 kg) gübre dozu uygulamalarında ise 10 ve 20 gün arayla sulanan konularda alınırken, en az verim ortama 57 kg ile 30 günde bir sulanan konuda alınmıştır. Denemenin ilk yılında elde edilen bitki gelişim parametrelerinden gövde (17.7 - %25.8) ve anadal (16.1 - %39.8) çapları değişim oranı ile sürgün çapı (8.2 - 11.6 mm) ve uzunluğuna (72.2 - 127.6 cm) ait en düşük ve en yüksek değerler, ikinci yılın değerlerinden (8.2 - %16.20; 8.6 - %22.2; 3.7 - 4.5 mm; 17.4 - 25.0 cm) daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu durumun denemenin ilk yılında gerçekleşen ilkbahar geç donundan dolayı ağaçların meyve yükünün yok denecek kadar az olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. İlk yıl istatistiksel olarak meyve boyutlarına farklı gübre dozlarının etkisinin önemli olmadığı, benzer durumun farklı sulama aralıklarında da görüldüğü tespit edilmiştir. İkinci yıl 3 nolu gübre dozunda seyrek aralıklarla (30 gün) yapılan sulama konusundaki meyve boyutlarının sık sulanan konudaki meyve boyutlarından büyük olduğu görülmüştür. Bunun seyrek aralıklarla yapılan sulama konusundaki ağaçların veriminin düşük olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir.Öğe Malatya koşullarında farklı rakımlarda yetiştirilen ferragnes ve ferraduel badem çeşitlerinin fenolojik ve pomolojik özelliklerinin belirlenmesi(MTÖ Üniversitesi, 2019) Küçük, Erdem; Yıldırım, HakanBu çalışmada Malatya yöresinde farklı rakımlarda, sırasıyla (750 m, 1059 m, 1293 m) yetiştirilen Ferragnes ve Ferraduel çeşitlerinin fenolojik, pomolojik ve bazı kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Çalışmamızda rakım artışının kabuklu badem ağırlığı, iç randımanı, kabuklu boy ile doğru orantılı olduğu, kabuk kalınlığı, İç badem eni, İç badem kalınlığı ile ters orantılı olduğu ayrıca ağaç başı verimde rakımın etkisinin olmadığı belirlenmiştir. Kabuklu badem boyu en yüksek Doğanşehir (37.43 mm), sonra Akçadağ (31.92 mm) ve en düşük Battalgazi (31.69 mm) ilçesinde olduğu belirlenmiştir. İç randıman en yüksek Doğanşehir (34.61g), sonra Akçadağ (32.39 g) ve en düşük Battalgazi (29.00 g) ilçesinde olduğu belirlenmiştir. Kabuklu badem ağırlığı en yüksek Doğanşehir (4.32 g), sonra Akçadağ (3.63g) ve en düşük Battalgazi (3.61 g) ilçesinde olduğu belirlenmiştir. Kabuklu badem kalınlığı en düşük Doğanşehir (14.05 mm), sonra Akçadağ (14.82 mm) ve en yüksek Battalgazi (15.78 mm) ilçesinde olduğu belirlenmiştir. İç badem eni en düşük Doğanşehir (13.30 mm), sonra Akçadağ (13.43 mm) ve en yüksek Battalgazi (14.30 mm) ilçesinde olduğu belirlenmiştir. İç badem kalınlığı en düşük Doğanşehir (6.87 mm), sonra Akçadağ (7.63 mm) ve en yüksek Battalgazi (8.09 mm) ilçesinde olduğu belirlenmiştir. Ağaç başına verim değeri en yüksek Doğanşehir ilçesi için 14.47 kg/ağaç; en düşük Akçadağ ilçesinde 10.85 kg/ağaç olarak elde edilirken; Battalgazi ilçesinde ise 11.09 kg/ağaç olarak tespit edilmiştir. Yapılan kimyasal analiz sonucunda, meyvelerdeki protein oranının en yüksek Akçadağ lokasyonundaki Ferragnes (%24.15) çeşidinde, en düşük ise Battalgazi lokasyonundaki Ferraduel (%19.76) çeşidinde olduğu tespit edilmiştir. Toplam yağ içeriği %49.56 (Battalgazi) ile %54.42 (Akçadağ) arasında değişmiştir. Meyvelerdeki toplam yağ oranının; en yüksek Akçadağ ilçesinde Ferragnes (%54.42) çeşidinde, en düşük ise Battalgazi ilçesinde Ferraduel (%49.56) çeşidinde olduğu tespit edilmiştir.Öğe Malatya yöresi üzüm çeşitlerinden Köhnü ve Banazkara'nın In vitro çoğaltımı(MTÖ Üniversitesi, 2020) Karakuş, Canan; Yıldırım, Hakan; Özdemir, GültekinBu çalışma 2018-2019 yılları arasında Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bitki Biyoteknolojisi Laboratuvarında yürütülmüştür. Bu çalışmanın amacı, Malatya yöre ekonomisi için önemli bir yere sahip olan Banazkara ve Köhnü üzüm çeşitlerinin gerek biyotik ve abiyotik stres koşullarına dayanımının belirlenmesi, gerekse bu çeşitlerin üstün vasıflarına yeni özelliklerin eklenmesi; virüsten ari bitki üretiminin gerçekleştirilmesi amacıyla önümüzdeki süreçte yapılacak ıslah çalışmalarının desteklenmesi ve ıslah süreçlerinin kısaltılması ve iyileştirilmesi için biyoteknolojik çalışmaların zeminini oluşturmak ve ihtiyaç halinde genetik kaynak olarak muhafazasını sağlamaktır. Çalışmada sürgünlerden alınan mikro çeliklere yüzey sterilizasyonu uygulanarak 30 g/l sukroz ve 1 mg/l BAP içeren MS ortamına aktarılarak kültür başlatılmıştır. Elde edilen 0.5-1 cm'lik sürgün uçları ile farklı besi ortamları, MS besi ortamının kuvvetleri, farklı şeker tipleri, BAP kuvvetleri ve BAP ile destekli besi ortama ilave edilen farklı dozlardaki NAA/IBA'nın proliferasyona etkileri incelenmiştir. Sürgünlerin köklendirilmesi amacıyla oksin grubu bitki büyüme düzenleyicilerin etkileri araştırılmıştır. Deneyler sonunda sürgün sayısı, sürgün uzunluğu, nod sayısı, kök sayısı ve kök uzunluğu parametreleri incelenmiştir. Yapılan gözlemler ve elde edilen sonuçlara göre Banazkara'da proliferasyon için MS+ 30 mg/l sukroz+ 0.75 mg/l BAP ve/veya (0.6 mg/l BAP+ 0.1 mg/l NAA); köklendirme ortamında 1mg/l NAA'nın en uygun sonucu verdiği belirlenmiştir. Köhnü'de proliferasyon için MS+ 30 mg/l sukroz+ 1 mg/l BAP ve/veya (0.6 mg/BAP+ 0.3 mg/IBA); köklendirme ortamında 1 mg/l NAA'nın en uygun ortam olduğu belirlenmiştir.Öğe Hacıhaliloğlu kayısı çeşidinde dönemsel su stresi ve gübre uygulamalarının vegetatif ve generatif gelişime etkisi(MTÖ Üniversitesi, 2021) Kavmaz, Ahmet; Doğan, ErgünBu çalışma, beş yaşındaki Hacıhaliloğlu kayısı çeşidine ait ağaçlarda, bitki gelişimi, meyve verim ve kalite ölçütleri üzerine, belirlenen beş sulama döneminden her sulama dönemi için farklı bir gruba uygulanan su stresi ve gübre uygulamalarının etkilerini belirlemek amacıyla 2018 ve 2019 yıllarında Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Akçadağ-Karapınar Kampüsü Araştırma Uygulama Bahçesi'nde yürütülmüştür. Deneme alanında 2013 yılında 10x10 metre aralıklarla dikimi yapılmış Hacıhaliloğlu çeşidine ait kayısı ağaçlarından gelişim düzeyleri birbirine yakın 54 adet kayısı ağacı işaretlenmiştir. İşaretli ağaçlardan rastgele seçilen 5 ayrı sulama konusuna (S1, S2, S3, S4, ve S5) ait ağaçlara, 3 tekerrürlü olarak farklı 5 sulama döneminde su stresi uygulanmış, kontrol (S6) konusuna bu dönemlerin tamamında su verilmiştir. Ayrıca tüm deneme ağaçlarına, ilkbaharın başında üç farklı dozda taban gübresi (15-15-15 N, P, K) uygulanmıştır. Deneme konusu ağaçların 2018 ve 2019 yıllarındaki çiçeklenme dönemleri, hasat tarihleri ve yaprak dökümü zamanları gibi fenolojik safhaları takip edilerek tarihleri kaydedilmiş, ağaçların vegetatif gelişim parametreleri olan gövde çapı, anadal çapı ile sürgün uzunlukları ve sürgün çapları, vejetatif gelişimin başlangıcı ile sonunda olmak üzere yılda iki kez ölçülmüştür. Hasat olumunda hasat edilen meyvelerden alınan örneklerde, her iki yılda da pomolojik ölçümler yapılarak meyvedeki kalite ölçütleri incelenmiş, ağaçların toplam verimleri kaydedilmiştir. Çalışmanın her iki yılında da uygulamaların fenolojik dönemlere etkisi önemsiz bulunmuştur. Morfolojik ölçümlerde; uygulamaların gövde ve anadal çapına etkisi her iki yılda da genel anlamda önemsiz bulunurken, yıllık sürgün gelişiminde G3 gübreleme ve kontrol sulama uygulamalarının daha fazla gelişim sağladığı belirlenmiştir. Meyvelerin fiziksel ölçümlerinde; kontrol ve S4 sulama uygulamalarının meyve ağırlığında artış sağladığı, gübre uygulamalarında ise anlamlı bir farklılığın oluşmadığı saptanmıştır. Kimyasal ölçümlerde S1 uygulamasının denemenin ilk yılında SÇKM değerini artırdığı belirlenmiştir. Çalışmada ağaç başına en yüksek verime, ilk yıl S1 sulama konusundaki G2 gübre dozunda, ikinci yıl S5 sulama konusundaki G1 gübre dozunda ulaşılmıştır. Çalışma sonunda; gübrelemenin toplam verimi artırdığı ancak doz artışının belirgin bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Ağaç gelişimi için diğer gübreleme dozlarına benzer etkiyi gösteren G1 (900 g ağaç-1 NPK-15-15-15) dozu, tavsiye edilebilir bulunmuştur. Su stresi dönemlerinden de S1 uygulamasının diğer su stresi konularına göre ön plana çıktığı, belirgin verim ve meyve kalite kayıplarına neden olmadığı görülmüş olup, kayısıda tavsiye edilebilir su stresi stratejisi olarak belirlenmiştir.Öğe Bazı elma çeşitlerinin Malatya'da ova şartlarında performanslarının incelenmesi(MTÖ Üniversitesi, 2020) Turan, Sebahat; Karlıdağ, HüseyinElma yetiştiriciliği, kuzey ve güney yarı kürenin ılıman iklimine sahip hemen hemen bütün bölgelerinde yapılmaktadır. Ancak; her ekolojiye uygun çeşitleri belirlemek önemli olup, bu çeşitlere ait performansların incelenmesini gerektirir. Bu çalışma, Malatya ili ova şartlarında yetiştirilen bazı elma çeşitlerinin performanslarının belirlenmesi amacıyla 2018- 2019 yıllarında yürütülmüştür. Çalışmada; Pink Lady, Golden Delicious, Starcrimson Delicious, Granny Smith ve Fuji elma çeşitlerinin fenolojik, pomolojik, verim özellikleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; tomurcuk kabarması 13-27 Mart, tomurcuk patlaması 20 Mart-1 Nisan, çiçeklenme başlangıcı 31 Mart-18 Nisan, tam çiçeklenme 5-24 Nisan, çiçeklenme sonu 11 Nisan-1Mayıs, hasat zamanı 16 Eylül- 8 Kasım, yaprak dökümü 4-15 Aralık tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Çeşitlerin meyve ağırlığı 131.17 g (Pink Lady) - 160.70 g (Granny Smith), meyve eti sertliği 4.50 kg/cm2 (Golden Delicious) - 6.72 kg/cm2 (Granny Smith), meyve kabuk renk değerleri L değeri 81,46 (Golden Delicious) - 53.70 (Starcrimson Delicious), a değeri Pink Lady (31.11) ve Granny Smith (-15.56 ), b değeri Granny Smith (46.10) - Starcrimson Delicious (19.20) olarak tespit edilmiştir. Çeşitlerin SÇKM değeri %12.60 (Granny Smith)- %16.83 (Fuji), pH değeri 3.41 (Fuji)- 4.48 (Pink Lady), TEA değeri %0.14 (Fuji) - %0.27 (Starcrimson Delicious), toplam fenolik madde miktarı 338 mg/100 g GAE (Pink Lady) - 854 mg/100 g GAE (Golden Delicious), antioksidan aktivitesi %49 (Golden Delicious) - %67 (Granny Smith), toplam şeker miktarı 543.20 g/kg (Granny Smith) - 644.49 g/kg (Golden Delicious), indirgen şeker miktarı 377.22 g/kg (Granny Smith) - 447.56 g/kg (Golden Delicious) arasında tespit edilmiştir. Çeşitlerin ağaç başına düşen verimi 23.30 kg (Granny Smith ) - 63.30 kg (Fuji), birim alana düşen verimi 1553.30 kg/da (Granny Smith) - 4220 kg/da (Fuji) arasında değişim göstermiştir. Çalışma sonucunda, Malatya ova şartlarında rakım düşük olduğundan dolayı gece ve gündüz sıcaklıkları arasında çok fazla fark bulunmadığı için elmalar istenen renk değerlerine ulaşmamıştır. Dolayısıyla bu şartlarda elma yetiştiriciliği yapmak isteyen üreticilerin Granny Smith, Golden Delicious ve Pink Lady gibi daha açık renkli meyveler teşekkül eden çeşitlere yönelmesi gerekmektedir.Öğe Hacıhaliloğlu ve Kabaaşı kayısı çeşitlerinde farklı olgunluk dönemleri, hasat ve kurutma şekillerinin gün kurusu kayısı kalitesine etkilerinin araştırılması(MTÖ Üniversitesi, 2018) Çoban, Emrah; Karlıdağ, HüseyinKuru kayısı Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünleri arasındadır. Ülkemizde kayısı, ''Gün Kurusu'' ve ''Kükürtleme'' olmak üzere halen iki metotla kurutulmaktadır. Bu araştırma, 2017 ve 2018 yıllarında, farklı hasat dönemlerinde (erken hasat, geç hasat), farklı şekillerle hasat edildikten sonra (elle hasat, silkeleme yöntemiyle hasat) bezlerde ve kerevetlerde kurutulan Hacıhaliloğlu ve Kabaaşı kayısı çeşitlerinde meydana gelen bazı fiziksel ve kimyasal değişikliklerin belirlenmesi amacıyla tertip edilmiştir. Bu bağlamda, amaca uygun olarak örneklenen meyve numuneleri kurutulduktan sonra, titrasyon asitliği, esmerleşme düzeyi, toplam fenolik madde miktarı, toplam antioksidan aktivitesi (ABTS), renk (L, a, b), pH, nem ve su aktivitesi (aw) parametreleri incelenmiştir. Çalışmada farklı hasat dönemleri, yöntemleri ve kurutma şekillerinin incelenen meyve kalite parametrelerini istatistiki olarak önemli derecede (P<0.05) etkilediği belirlenmiştir. İncelenen parametrelerden, özellikle gün kurusu kayısı için önemli bir kalite kriteri olan L değeri, kerevetlerde kurutulan kayısılarda, bezlerde kurutulan kayısılara göre daha yüksek L değerleri göstermiş ve bu uygulamalardan daha açık renkli kuru kayısılar elde edilmiştir. Nitekim kuru kayısılara ait L değerleri, 27,13 ile 54,74 arasında değişim göstermiştir. Benzer şekilde, nem içeriği ve su aktivitesi değerleri de kerevetlerde kurutulan kayısılarda, bezlerde kurutulanlara göre daha düşük olarak tespit edilmiştir. Kimyasal parametreler incelendiğinde, fenolik bileşik ve toplam antioksidan içeriklerinin meyve olgunlaşmasıyla azaldığı gözlenmiştir. Uygulamaların, kurutma randımanı üzerine önemli etkisi tespit edilmezken, geç dönemde hasat edilen kayısıların bireysel ağırlıkları daha yüksek bulunmuş ve kilograma giren kuru kayısı sayısı daha düşük olarak saptanmıştır. Çalışma sonucunda gün kurusu kayısı üretiminde geç dönemde yapılan hasadın ve kerevetlerde kurutmanın çeşitli kalite parametrelerini olumlu yönde etkilediği belirlenmiştirÖğe Elma yetiştiriciliğinde topoğrafya ve rakımın meyve özelliklerine etkisi(MTÖ Üniversitesi, 2019) Aydoğan, Abdulsamed; Durak, AlperBu çalışma Malatya ilinin Doğanşehir ve Akçadağ ilçelerinde farklı rakımlarda yürütülmüştür. Çalışma kapsamında, Doğanşehir ilçesinde 1242, 1358 ve 1418 metre, Akçadağ ilçesinde ise 805, 936 ve 1069 metre rakımlarda yetiştirilen Starking Delicious çeşidine ait elma ağaçlarından örneklenen meyve numunelerinde bazı pomolojik özellikler incelenmiştir. Çalışma sonucunda her iki ilçede de meyve ağırlığı, hacim, meyve boyu, meyve çapı, meyve eti sertliği ve SÇKM değerlerinde rakım artışına bağlı olarak artış gözlenmiştir. pH değerinde Doğanşehir ilçesinde rakım artışına bağlı olarak azalma, Akçadağ ilçesinde ise artma tespit edilmiştir. Titrasyon asitliklerinde ise ilçelerdeki pH miktarlarındaki değişime bağlı olarak ters orantı gözlemlenmiştir. Topografya ve rakıma bağlı olarak ilçelerde farklı sonuçlar elde edilmiştir. Doğanşehir ilçesinde en yüksek ve en düşük meyve ağırlığı değerleri sırasıyla 154.40 g ile düşük rakımlı araziden ve 140.02 g ile orta rakımlı araziden elde edilmiş, Akçadağ ilçesinde ise sırasıyla 182.26 g ile yüksek rakımlı araziden ve 171.03 g ile orta rakımlı araziden tespit edilmiştir. Meyve boyu değerleri için Doğanşehir ilçesinde en yüksek değer 62.03 mm ile yüksek rakımlı araziden, en düşük değer 57.12 mm ile orta rakımlı araziden elde edilmiştir. Akçadağ ilçesinde ise en yüksek meyve boyu 67.01 mm ile yüksek rakımlı araziden, en düşük meyve boyu 63.96 mm ile düşük rakımlı araziden elde edilmiştir. En yüksek meyve eti sertliği değerleri hem Doğanşehir hem de Akçadağ ilçesinde sırasıyla 6.98 kg/cm2 ve 7.58 kg/cm2 ile yüksek rakımlı araziden edilmiştir. En düşük meyve eti sertliği değerleri ise Doğanşehir ilçesinde 6.16 kg/cm2 ile düşük rakımlı araziden, Akçadağ ilçesinde ise 7.08 kg/cm2 ile orta rakımlı araziden elde edilmiştir. Doğanşehir ilçesinde SÇKM için en yüksek değer yüksek rakımlı araziden (% 17.56), en düşük değer ise düşük rakımlı araziden (% 6.16) elde edilmiştir. Akçadağ ilçesinde en yüksek SÇKM değeri % 12.11 ile yüksek rakımlı araziden, en düşük SÇKM değeri ise %11.50 ile düşük rakımlı araziden elde edilmiştir. Arazilerin topoğrafik yapısı ve rakım değişkenliği ilçeler arasındaki önemli farklılıklara neden olmuştur.Öğe Malatya koşullarında yetiştirilen ferragnes ve ferraduel badem çeşitlerine uygulanan dönemsel su stresi ve taban gübresi dozlarının verim ve gelişime etkisi(MTÖ Üniversitesi, 2021) Aslan, Mehmet; Doğan, ErgünKüresel ısınma neticesinde oluşan kuraklıkla beraber yağışların azalması ve dağılımında meydana gelen değişiklikler, mevcut su kaynaklarının mümkün olan en etkin bir şekilde kullanılması zorunluluğunu beraberinde getirmektedir. Ayrıca son yıllarda giderek artmakta olan badem yetiştiriciliğinde kullanılan kimyasal gübrelerin ülkemiz koşullarında optimize edilmesi önem taşımaktadır. Bu çalışmada, sulama dönemlerinin atlanması ile uygulanan bir kısıtlı sulama yöntemi ve üç farklı taban gübresi dozunun badem yetiştiriciliğindeki etkileri araştırılmıştır. Çalışma, 2018 ve 2019 yıllarında Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Araştırma ve Uygulama ve Bahçesi'nde yürütülmüştür. Çalışmada, 2012 yılında 5×5 m mesafeli dikilmiş Ferragnes ve Ferraduel çeşitlerine ait badem ağaçları bitki materyali olarak kullanılmıştır. Kısıtlı sulama uygulamaları kapsamında, yetiştiricilik dönemi boyunca yapılan 6 sulamadan tamamının yapıldığı kontrol uygulaması yanında sırasıyla birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci sulamaların yapılmadığı beş farklı kısıtlı sulama uygulaması yapılmıştır. Gübreleme uygulamaları kapsamında ise 2, 4 ve 8 kg ağaç-1 %15 Azot, %15 Fosfor, %15 Potasyum ve %15 Kükürt içeren kompoze gübre uygulaması yapılmıştır. Yapılan uygulamaların etkinliğinin belirlenmesi amacıyla ağaç başı kabuklu ve iç badem verim değerlerinin yanı sıra, bazı fiziksel meyve kalite özellikleri ölçülmüş, gövde, ana dal çapı genişleme değerleri kaydedilmiştir. Yapılan sulama uygulamaları sonucunda Ferragnes çeşidinde en yüksek ağaç başı kabuklu ve iç meyve verimi değerleri sırasıyla 15.3 ve 5.1 kg ağaç-1 ile ikinci sulamanın yapılmadığı kısıtlı sulama uygulamasından elde edilmiş olup bunu sırasıyla kontrol ve beşinci sulamanın yapılmadığı uygulama izlemiştir. Gübreleme uygulamalarında ise en yüksek ağaç başı kabuklu ve iç meyve verim değerleri sırasıyla 14.9 ve 4.8 kg ağaç-1 ile 4 kg kompoze gübre uygulamasından elde edilmiştir. Ferraduel çeşidinde ise uygulamalar arasında verim değerleri açısından istatistiki anlamda önemli seviyede bir fark elde edilememiştir. Çalışma sonucunda özellikle ikinci dönem olmak üzere uygulanan kısıtlı sulama uygulamaları ile badem yetiştiriciliğinde önemli bir verim ve meyve kalitesi kaybı oluşturmaksızın su tasarrufu yapılabileceği, gübreleme uygulamalarında ise 4 kg taban gübresi dozunun diğer uygulamalarla karşılaştırıldığında yetiştiricilik açısından uygun olabileceği görülmüştür.Öğe Dalbastı kirazında hasat öncesi ga? ve kalsiyum uygulamalarının bazı meyve kalite özelliklerine etkileri(MTÖ Üniversitesi, 2020) Levent, Yasemin; Asma, Bayram MuratTürkiye, dünya kiraz üretiminde lider ülke konumdadır. Ülkemizde önemli miktarda üretimi yapılan kiraz çeşitlerinden birisi de Dalbastı kirazıdır. Sofralık kirazlarda meyve iriliği ve meyve eti sertliği önemli kalite parametreleri arasında yer almaktadır. Kirazda meyve kalitesinin artırılmasına yönelik hasat öncesi uygulamalarının sonuçları hem üretici hem de tüketici açısından önem taşımaktadır. Malatya ekolojik koşullarında 2018-2019 yıllarında yürütülen bu çalışmada, hasat öncesi gibberellik asit (GA3) ve kalsiyum uygulamalarının Dalbastı kiraz çeşidinde meyve kalitesi üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada MaxMa 14 anacına aşılı verim çağındaki kiraz ağaçları kullanılmış ve hasat öncesi 7 farklı uygulama (Kontrol, GA3 20 ppm, GA3 40 ppm, Ca 500 ppm, Ca 1000 ppm, GA3 20 + Ca 500 ppm ve GA3 40 + Ca 1000 ppm) yapılmıştır. Uygulamaların pomolojik ve biyokimyasal özellikler üzerine etkileri araştırılmıştır. Denemeden elde edilen sonuçlara göre 1000 ppm kalsiyum uygulamasının kontrol grubuna göre meyve eti sertliğini önemli ölçüde arttırdığı tespit edilmiştir. Benzer şekilde 40 ppm GA3 ve 40 ppm GA3 + 1000 ppm Ca uygulamalarından da meyve eti sertliği bakımından olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Buna karşılık hasat öncesi uygulamaların meyvenin glikoz içeriği dışında SÇKM, malik asit, pH ve renk (L*, a*, b*) gibi ölçüm yapılan diğer parametrelerde istatistiksel anlamda herhangi bir farklılık bulunmamıştır. Meyve eti sertliği bakımından olumlu sonuçların elde edildiği uygulamaların sofralık kirazların raf ömürlerinin uzamasına ve yola dayanımlarının artmasına imkan sağlayarak kiraz yetiştiriciliğinde pazar ve pazarlama koşullarında rekabet üstünlüğünü arttıracaktır.