Yazar "carlioglu, ayse" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Association of bone mineral density and vitamin D levels in postmenopausal women in Ankara(2014) BALCI, Rabia; AKDENİZ, Derya; carlioglu, ayse; KARAKURT, FERİDUN; DERBENT, Aysel; BAYRAM, YeterAmaç: D vitamini, kemik mineralizasyonu için gerekliolup, eksikliğinde osteoporoz, rikets, osteomalazi vekemik kırıkları oluşabilmektedir. Postmenopozal kadınlarda, fizyolojik olarak hem östrojen hormonu düzeyininazalması, hem de yaşa bağlı kemik mineral dansitesindeazalma olmaktadır. Postmenopozal kadınlarda kemiksağlığını etkileyebilecek faktörlerin birden fazla olmasınedeniyle, D vitamini düzeyleri ve kemik sağlığı arasındaki ilişkinin belirlenebilmesi zordur. Bu nedenle araştırmamızda Ankara şehir merkezinde yaşayan, ev hanımı,menopoz sonrası kadınlarda D vitamini düzeyini ve Dvitamininin kemik mineral dansitesi ile arasındaki ilişkiyibelirlemek istedik.Materyal ve Metot: 2012 yaz döneminde Ankaradayaşayan, yaş ortalaması 59,7±9,2 olan, güneş ışığınayeterince maruz kalabilecek şekilde giyinen 223 post-menopozal kadın çalışmaya dahil edildi. Vitamin D,kalsiyum, parathormon, fosfor, kemik tara-ması ve genellaboratuar testleri değerlendirildi. Bulgular D vitamini ortalaması 27,4±21,3 ng/ml olaraksaptandı. Osteopenik ve osteoporotik olan gruba görekıyaslandığında normal kemik dansitometrisi olanlarda Dvitamini düzeyleri daha yüksekti (p<0,05). Femur boyundansitesi ve vertebra dansiteleri D vitamini düzeylerinegöre kıyaslandığında anlamlı fark izlenmedi (p>0,05).Sonuçlar: Sağlıklı kemik mineralizasyonu için, postme-nopozal kadınlar mutlaka D vitamini açısından kontroledilmeli ve eksikliği durumunda gerekli takviye verilmelidir.Öğe Diyabetik ratlarda karaciğer, böbrek ve pankreas hasarında zofenoprilin etkisi(2014) carlioglu, ayse; AKDENİZ, Derya; ALKAN, Rabia; UZ, Ebru; TURGUT, Faruk; HALTAŞ, Hacer; UTSAL, SemaAMAÇ: Oksidatif stres, sistemik bir hastalık olan diyabetin komplikasyonların önemli bir kısmından sorumludur. Antioksidan bir ajan olan zofenoprilin oksidatif hasara bağlı komplikasyonları azalttığı bilinmektedir. Çalışmamızın amacı alloksanla diyabeti indüklenen ratlarda karaciğer, böbrek vepankreas hasarı üzerine zofenoprilin etkilerini ışık mikroskopu altında değerlendirmekti.GEREÇ ve YÖNTEMLER: Ratlar: kontrol grubu (n=6), zofenopril verilen grup (50 mg/kg/günoral; n=6), alloksan verilen grup (120 mg/kg tek intraperitoneal enjeksiyon; n=6), alloksan+zofenopril verilen grup (50 mg/kg gun oral zofenopril; n=6) ve insülin+alloksan verilen grup olarak 5 gruba ayrıldı. Ratlara %0,9luk NaCl solüsyonunda cözülmüş alloksanın taze hazırlanarak verilmesi yoluyla diyabet indüklendi. Zofenopril 4 hafta boyunca 50 mg/kg/gün dozda oral yolla verildi. BULGULAR: Tedavi sonrası ışık mikroskopu ile yapılan değerlendirmede zofenoprilin böbrektediyabet kaynaklı histopatolojik değişikliklerde düzelme sağladığı; ancak pankreas ve karaciğerdeönemli bir histolojik değişme oluşturmadığını gözlendi. SONUÇ: Sonuç olarak, KBHlı hastanın uygun bakım ve sevk yönetimi hayat kurtarıcıdır. KBHfarkındalığı ve yönetim kalitesini arttırmak için yeni stratejiler geliştirilmelidir.Öğe Obez ve diyabetik olmayan hastalarda alkol dışı karaciğer yağlanması ile tiroid fonksiyonları arasındaki ilişki(2014) KASAPOĞLU, Benan; TÜRKAY, Cansel; YALÇIN, Kadir Serkan; carlioglu, ayse; BOZKURT, ALPERGiriş: Alkol dışı karaciğer yağlanması (ADKY) alkol kullanım hikâyesi olmayan hastalarda, alkole bağlı karaciğerhastalığında gözlenen morfolojik değişiklikler ile karakterizedir. Tiroid hormonları karbonhidrat ve protein metabolizması yanında lipid metabolizmasında da sonderece önemli rolü olan hayati hormonlardır. Bu çalışmanın amacı obez ve diyabetik olmayan yağlı karaciğerhastalarında hipotiroidi birlikteliğini saptamaktır.Materyal ve Metot: Nisan 2010 ve Nisan 2011 tarihleriarasında Turgut Özal Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji poliklerine başvuran diyabetikolmayan ve beden kitle indeksleri <30 olan 970 kadın,312 erkek olmak üzere toplam 1282 gönüllü çalışmayadâhil edilmiştir. Tüm hastaların karaciğer fonksiyon testleri, lipit profilleri, serbest T3, serbest T4 ve TSH düzeyleri çalışıldı. Vakaların hepsine karaciğer ultrasonuyapıldı ve yağlı karaciğer evrelemesi ultrasonografik bulgulara göre yapıldı.Bulgular: Çalışmaya 620 hasta, 662 kontrol olmaküzere toplam 1282 gönüllü dâhil edildi. Yağlanma derecesine göre evrelenen hastalarda görülen subklinikhipotiroidi sıklığı kontrol grubunda %2,8 iken, evre 1hastalarda %4, evre 2 hastalarda %5,7 ve evre 3 hastalarda %10,8 olarak saptanmıştı. Evre 3 hastalardasubklinik hipotiroidi sıklığı diğer gruplara göre istatistiksel anlamlı şekilde daha yüksekti (p:0,001).Sonuç: Toplumda sık görülen subklinik hipotiroidi ileADKY birlikteliğinin farkına varmak klinik olarak önemlidir ve akılda tutulmalıdır. Ayrıca, moleküler çalışmalarlahipotiroidi ile karaciğer yağlanması arasındaki ilişkininbelirlenmesi, yeni tedavi metotları hakkında da ışıktutabilecektir.Öğe Polikistik overli hastalarda metformin tedavisinin antimüllerian hormon düzeylerine etkisi(2015) kamalak, zeynep; carlioglu, ayse; AKDENİZ, Derya; Uysal, Sema; GÜMÜŞ, İlknur İnegöl; ÖZTÜRK, Nilgün TURHANAmaç: Polikistik over sendromu, üretken çağdakikadınlarda sık görülen bir klinik durumdur.Hiperinsülinemi ve insülin direnci, hastalığınpatofizyolojisinde önemli bir antite olarak karşımıza çıkar.Çalışmamızın amacı; antimüllerian hormon (AMH)düzeylerinin metformin tedavisi sonrası değişiminiincele mekti.Yöntem : Rotterdam kriterlerine göre Polikistik over tanısıalan 84 hasta ve 28 sağlıklı gönüllü çalışmaya alındı.Hastaların yarısı (n=42) 1,7 gr/gün metformin tedavisialırken diğer 42 hasta tedavisiz izlendi. 6 aylık perioddansonra hastaların lab oratuar testleri karşılaştırıldı.Bulgular: AMH düzeyleri tedavi öncesi benzerdi.Metformin tedavisi sonrası tedavi alan PCOS hastaları vekontrol grubu AMH düzeyleri 6 aylık period sonrasındabenzer düzeylerde bulundu. Tedavi edilmeyenlere göre1.7 gr/gün metformin alan hastalarda AMH düzeyleribelirgin düşük olarak izlendi (p<0.001).Sonuç : AMH düzeyleri antral follikül volümü ve serumtestosteron düzeyleri ile korelasyon gösteren birparametredir. AMH ölçümünün, ovaryan yaşlanmayıdeğerlendirmede, poliki stik over tanısında ve tedavitakibinde yeri olduğu araştırılmıştır. AMH düzeylerininmetformin tedabisi sonrası düşmesi, metforminin PCOShastalarında kullanımını destekleyen bir veridir.












