Yazar "Tursun, Nihat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adana ili ayçiçeği (Helianthus annuus L.) ekim alanlarında bulunan yabancı otların yaygınlık ve yoğunluklarının belirlenmesi(Mustafa Kemal Üniversitesi, 2019) Özkil, Mine; Torun, Hilmi; Eymirli, Serdar; Üremiş, İlhan; Tursun, NihatAmaç: Bu çalışmada Adana’nın Yüreğir, Aladağ, Ceyhan, İmamoğlu, Yumurtalık, Karaisalı, Kozan, Sarıçam, Seyhan, Çukurova ilçelerindeki ayçiçeği alanlarındaki önemli yabancı ot türlerinin yaygınlık ve yoğunluklarının belirlenmesi araştırılmıştır. Yöntem ve Bulgular: Ayçiçeği tarlalarındaki yabancı otların yoğunlukları (adet/m2 ), rastlama sıklıkları (%), özel kaplama alanları (%) ve genel kaplama alanları (%) bulunmuştur. Surveyler 2017 yılında iki farklı ayçiçeği gelişim döneminde (4-8 yaprak ve çiçeklenme dönemi) gerçekleştirilmiştir. Survey çıkışlarının tamamında en yüksek rastlama sıklığına sahip yabancı otlar olarak; Convolvulus arvensis, Chenopodium album ve Sinapis arvensis saptanmıştır. İlk survey döneminde yabancı ot yoğunlukları incelendiğinde C. album (6.76 adet/m2 ) en önemli tür olup, bunu Heliotropium europaeum (3.75 adet/m2 ) ve C. arvensis (3.05 adet/m2 ) takip etmiştir. İkinci survey döneminde ise C. album (5.13 adet/m2 ), C. vulvaria (2.42 adet/m2 ) ve Cyperus rotundus (1.98 adet/m2 ) ilk üç sırada yer almıştır. Genel kaplama alanlarında C. arvensis (% 6.89) ve C. album (% 13.57)’un en yaygın türler olduğu tespit edilmiştir. Özel kaplama alanlarına göre en önemli yabancı ot türleri; ilk surveyde S. arvensis (% 24.62), ikinci surveyde ise Cuscuta campestris (% 56.95) olmuştur. Genel Yorum: Survey çıkışlarının tamamında en yüksek rastlama sıklığına sahip yabancı otlar olarak; Convolvulus arvensis, Chenopodium album ve Sinapis arvensis saptanmıştır. Yabancı ot yoğunluğu olarak ise, ilk survey döneminde en yüksek yoğunluk değerine sırasıyla C. album, Heliotropium europaeum ve C. arvensis türlerinin sahip olduğu belirlenirken, ikinci survey döneminde sırasıyla C. album, C. vulvaria ve Cyperus rotundus türlerinin sahip olduğu belirlenmiştir. Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Araştırma sonucunda belirlenen yabancı ot türleri ile mücadele imkanlarının araştırılması sağlanarak tarımın sürdürülebilirliğine yarar sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler:Öğe Arttırılmış sıcaklık ve karbondioksit seviyelerinin Ambrosia artemisiifolia L. (Arsız zaylan)’nın çimlenme ve bitki gelişimi üzerine etkisi(Mustafa Kemal Üniversitesi, 2021) Bozdoğan, Olcay; Karaman, Yücel; Tursun, NihatAmaç: Bu çalışma, arttırılmış sıcaklık ve karbondioksit seviyelerinin arsız zaylan (Ambrosia artemisiifolia L.)’nın tohum çimlenmesi ve bitki gelişimi üzerine olan etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem ve Bulgular: Çalışma 2019 yılında tam otomasyonlu sıcaklık ve karbondioksit uygulama serasında yürütülmüştür. Çimlenme parametreleri olarak; Gmax, T50, T90, GUI75-25, GUI90-10 değerleri, bitki gelişim parametreleri olarak ise bitki uzunluğu, kök uzunluğu, bitki yaş ve kuru ağırlığı, kök yaş ve kuru ağırlığı hesaplanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda sıcaklık ve karbondioksit artışının A. artemisiifolia’nın çimlenme gücünü azalttığı, sıcaklık artışının ise çimlenme süresini yüksek oranda düşürdüğü belirlenmiştir. Bitki ve kök uzunluğunda ise sıcaklık ve karbondioksit artışının olumlu etki gösterdiği ancak, bu artışın istatistiksel olarak önemli olmadığı saptanmıştır. Ayrıca, bitki ve kök yaş ve kuru ağırlığında artışların olduğu ve bu artışların istatistiksel olarak önemli olduğu (bitki kuru ağırlığı dışında) belirlenmiştir. Sıcaklık X karbondioksit interaksiyonunda ise bitki gelişim parametrelerindeki artışlarda en iyi etkinin 29 °C X 800 ppm de olduğu saptanmıştır. Genel Yorum: Sıcaklık ve karbondioksit artışı ile bitkinin çimlenme gücünün olumsuz yönde etkilenerek sırasıyla % 48,48 ve % 38.71’lik bir azalma belirlenmiştir. Ancak sıcaklık artışı ile çimlenme süresinin, bitki gelişim parametrelerinin olumlu yönde etkilendiği belirlenmiştir. T50 değerinde % 44.78, T90 değerinde % 50’ lik bir azalmanın olduğu saptanmıştır. Sıcaklık ve karbondioksit artışının bitki uzunluğunu sırasıyla % 18.54 ve % 19.76, kök uzunluğunu % 7.42 ve % 9.83, bitki yaş ağırlığını % 52.20 ve % 47.38, kök yaş ağırlığını % 107.68 ve % 209.53, bitki kuru ağırlığını % 113.34 ve % 50.91 ve Kök kuru ağırlığını % 625.41 ve % 315.80 oranında arttırdığı hesaplanmıştır. Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Elde edilen sonuçlar doğrultusunda artan sıcaklık ve karbondioksitin istilacı türlerin yüksek bitki ağırlığı ve hızlı gelişmesini teşvik ettiği ve bunun sonucu olarak da bu bitkilerin istila potansiyelini arttırabileceği ortaya çıkmaktadır.Öğe Balıkesir ve Çanakkale illerinde buğday ürünü içerisine karışan yabancı ot tohumlarının belirlenmesi(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2019) Kaçan, Koray; Tursun, NihatAraştırma 2015 yılında Balıkesir ve Çanakkale illerinde buğday ürününe karışan yabancı ot tohumlarının tür ve miktarlarını belirlemek amacıyla 93 farklı yerden alınan 1 kg’lık örneklerle yürütülmüştür. Çalışma sonunda 1 kg ürüne ortalama, Balıkesir il genelinde 207 adet, ağırlık olarak ise 3.06 g yabancı ot tohumunun karıştığı, Çanakkale il genelinde ise 181 adet ve 2.98 g yabancı ot tohumu karıştığı hesaplanmıştır. Her iki ilde de buğday ürünü içerisine 15 familyaya ait 45 farklı yabancı ot tohumunun karıştığı belirlenmiştir. Balıkesir il genelinde sayısal olarak en fazla karışan yabancı ot tohumunun Sinapis arvensis L. (77.,53 adet/kg) olduğu belirlenirken, ağırlık olarak ise Hordeum vulgare L. (0.7034 g/kg) olduğu saptanmıştır. Çanakkale il genelinde buğday ürününe karışan yabancı ot tohumları incelendiğinde; sayısal olarak Galium aparine L.’nin (35.18 adet/kg) en fazla karışan yabancı ot olduğu, ağırlık olarak ise H. vulgare (0.558 g/kg) en fazla buğday ürününe karışan yabancı ot olduğu bulunmuştur.Öğe Barnyardgrass (Echinochloa crus-galli (L.) P. Beauv.) resistance to acetolactate synthase-inhibiting and other herbicides in rice in Turkey(Czech Academy of Agricultural Sciences, 2020) Kaçan, Koray; Tursun, Nihat; Ullah, Hayat; Datta, AvishekBarnyardgrass (Echinochloa crus-galli (L.) P. Beauv.) is one of the most yield-limiting weeds in rice in Turkey. Barnyardgrass resistance to common herbicides has been reported worldwide; however, such information is largely lacking in the country. The objective of this study was to determine the resistance spectrum of different barnyardgrass populations to the most commonly-used herbicides in rice in Turkey. The susceptibility of 40 barnyardgrass populations was evaluated. The samples were collected from fields with intensive rice cultivation in Balıkesir and Çanakkale provinces. Seeds were picked from barnyardgrass plants suspected to be herbicide-resistant because of their survival in the rice fields after herbicides application. A total of 38 populations were resistant to penoxsulam, and the resistance index of these populations ranged from 2 to 39. A total of 24 out of the 38 barnyardgrass populations showed a GR50 (herbicide dose causing a 50% reduction in plant dry matter) value higher than the recommended penoxsulam dose (20.2 g a.i./ha) in rice. Among these 24 barnyardgrass populations, 25, 29.2 and 45.8% populations exhibited high, moderate and low level of penoxsulam resistance, respectively. From the penoxsulam-resistant populations (38), the response of 14 populations (low to high resistance to penoxsulam) to six commonly-used herbicides for barnyardgrass control in rice was evaluated. The selected 14 populations showed resistance to almost all herbicides tested, with the lowest average resistance being determined against profoxydim and the highest average resistance against molinate herbicide. Resistance levels against six commonly-used herbicides in rice ranged from 2 to 34.Öğe Bazı Yabancı Ot ve Kültür Bitkisi Tohumlarının Çimlenmesine Yarpuz (Mentha pulegium L.) Uçucu Yağının Etkileri(Malatya Turgut Özal Üniversitesi, 2021) Karaman, Yücel; Yaşar, Ayşe; Tursun, NihatLamiaceae (ballıbabagiller) familyasına bağlı tıbbi ve aromatik bitkiler içerisinde yer alan yarpuz (Mentha pulegium L.) uçucu yağ bakımından zengin bir bitkidir. Bu çalışma, yarpuz uçucu yağının bazı yabancı ot ve kültür bitkileri tohumlarının çimlenmesine olan etkisini belirlemek amacıyla 2020 yılında Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü Herboloji laboratuvarında yapılmıştır. Çalışmada, elde edilen uçucu yağın farklı dozlarının (0.5, 1.0, 2.0, 4.0, 8.0 ve 16.0 µl petri-1) 2 adet kültür bitkisi [(Capsicum annuum L.) ve (Triticum aestivum L.)] ve 4 adet yabancı ot [(Amaranthus palmeri S. Wats.), (Amaranthus albus L.), (Avena fatua L.) ve (Sinapis arvensis L.)] tohumunun çimlenmesi üzerine olan biyo-herbisidal etkisi araştırılmıştır. Çalışma sonunda, kullanılan uçucu yağ dozlarının kullanım miktarı arttıkça tohumların çimlenmesinin daha fazla baskılandığı görülmüş ve tüm tohumlarda en yüksek etki (%100) 16 µl petri-1 doz uygulamasında belirlenirken, en düşük etki (%1) ise S. arvensis tohumunda 1 µl petri-1 doz uygulamasından elde edilmiştir. Çalışmadaki LD50 ve LD90 değerlerine göre en yüksek doz sırasıyla 3.520 ve 7.857 µl petri-1 olarak T. aestivum’da, en düşük değerler ise 0.004 ve 0.175 µl petri-1 olarak A. palmeri tohumunda görülmüştür. Biber ve sebze alanları içerisinde sorun olan yabancı otlardan A. albus ve A. palmeri tohumlarının çimlenmesini engellemede düşük dozlar etkili olmuştur. Bu sonucun ileriki zamanlarda biyo-herbisit çalışmalarına fayda sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Chemical Composition and Herbicidal Activities of Essential Oil from Aerial Parts of Origanum Hybrids Grown in Different Global Climate Scenarios on Seed Germination of Amaranthus palmeri(Taylor & Francis, 2021) Yaşar, Ayşe; Karaman, Yücel; Gökbulut, İncilay; Tursun, Ayşe Özlem; Tursun, Nihat; Üremiş, İlhan; Arslan, MehmetThe present study aimed to investigate the changes in the essential oil contents of some Origanum hybrids grown at different carbon dioxide (400 and 800 ppm) levels in a fully automated carbon dioxide greenhouse. The chemical composition of essential oils was analyzed gas chromatography/ mass spectrometry (GC/MS). It was found that, among the Origanum hybrids, there were differences between the essential oil contents of those grown under natural conditions and controlled greenhouse conditions. While an increase in carbon dioxide level significantly increased the thymol and carvacrol components, which are among important monoterpene components, of Origanum syriacum x O. onites and O. syriacum x O. vulgare hybrids, whereas it led to a decrease in O. syriacum x O. majorona hybrid. To determine the effects on germination of Amaranthus palmeri S. Watson seeds under laboratory conditions, the essential oils were used at 0.5, 1, 2, and 4 ?l/petri doses. The most effective doses of essential oils for preventing the germination of A. palmeri seed were found to be 2 and 4 ?l/petri. In preventing the germination of seeds, the most effective (100 %) application for all the essential oils was achieved with O. syriacum x O. onites hybrid grown at 800 ppm. These results show that the CO2 increases that may occur as a result of climate change in the next years may lead to changes in the content of essential oils in Origanum hybrids and may have the potential to be used as bio-herbicidal to prevent the germination of A palmeri.Öğe Critical period for weed control in sesame production(Wiley-Blackwell, 2019) Karnas, Zeynep; Işık, Doǧan; Tursun, Nihat; Jabran, KhawarPlanning effective weed control in cropping systems requires exact appraisal of the weed intensity and duration of their competition with the crops. This 2-year study was carried out in order to determine the critical weed control period in sesame fields. Related and relative crop yields were monitored and analyzed using a four-parametric log-logistic model. We recorded data from weed-free plots and compared these with data from different periods of weed interference. In both the study years, the longer period of weed interference decreased the relative yield of sesame, whereas the yield was increased with increasing duration of the weed-free period. A 51-78.7% decline in sesame yield was noted if the weeds were allowed to compete with the crop from planting to harvest. In the first year, the duration of the critical period for weed control (CPWC) was 177-820 growing degree days (GDD), which corresponded to 14-64 days after crop emergence (DAE), and between 170 and 837 GDD (13-64 DAE) in the second year; this was based on a 5% acceptable yield loss. The results of this study clearly elaborated that maintaining weed-free conditions is compulsory from as early as the second week after the emergence of sesame plants, and this should be maintained at least until the ninth week to avoid sesame yield losses by more than 5%. These findings show that growers can benefit from CPWC to improve weed control in sesame production, including the efficacy of a weed control program and its cost.Öğe Isıl yabancı ot kontrolü için özel imal edilen gaz memelerinin performansı(Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, 2019) Arslan, Selçuk; Turaloğlu, Çağdaş; Tursun, NihatBu çalışmanın amacı, yabancı ot kontrolünde kullanılan alev makinelerinde kullanılabilecek ve ticari gaz memelerine göre daha uygun bir gaz memesi geliştirmektir. Bu amaçla, üç farklı meme tasarlanmış ve 1.0-3.0 bar aralığında basınç-debi karakteristikleri gravimetrik olarak belirlenmiştir. Üç delikli 1 mm çaplı memenin (Tip1) 1.5-2.5 bar basınçlarda aralığında, yabancı ot mücadelesinde genellikle gerekli olan 40-130 kg ha-1 propan (LPG) dozlarını uygulayabileceği bulunmuştur. Bu meme tipi, ticari gaz memesine göre düşük dozlar için gerekli ilerleme hızını azaltmış, yüksek dozlar için gerekli olanı ise yükseltmiştir. Böylece ticari gaz memesi için 2.0 bar basınçta gerekli olan 1.8-8.1 km h-1 aralığındaki hız sınırı 3.5-6.5 km h-1 aralığına çekilmiştir. Yüksek dozlarda gerekli olan ilerleme hızları biraz artırılmış olduğundan uygulamada özel imal edilen gaz memesi kullanılarak alev makinesinin alan iş başarısının artırılabileceği bulunmuştur. En düşük dozda ise ilerleme hızının düşürülmüş olması alan iş başarısını azaltacak olsa da yabancı otların aleve maruz kalma süresi %20 kadar artacağı için alev uygulamasının ısıl etkinliğini potansiyel olarak artıracaktır. Tip2 ve Tip3 memeler, delik çapları küçük olduğu için traktöre bağlanacak bir alev makinesi için uygun bulunmamıştır. Sonuç olarak, yabancı ot mücadelesinde kullanılacak alev başlıkları için daha uygun bir ürün (Tip1) elde edilebilmiştir.Öğe Kır teresi (Cardaria draba (L.) Desv.), küçük ısırgan (Urtica urens L.) ve kara banotu (Hyoscyamus niger L.) tohumlarının çimlenme biyolojilerinin araştırılması(Mustafa Kemal Üniversitesi, 2020) Deniz, Zeynettin; Dündar, Uğur; Çetin, Kübra; Doğan, Mehmet Ali; Karaman, Yücel; Tursun, NihatAmaç: Bu çalışmanın amacı, bazı yabancı ot (kır teresi (Cardaria draba (L.) Desv.), küçük ısırgan (Urtica urens L.) ve kara banotu (Hyoscyamus niger L.)) tohumlarında en uygun dormansi kırma yönteminin ve en uygun çimlenme sıcaklığının belirlenmesidir. Yöntem ve Bulgular: Değişik dormansi kırma yöntemleri uygulanarak (asit-baz (sülfürik asit (1, 2, 15, 30, 60 ve 90 dk), hidroklorik asit (5, 15, 30 ve 60 dk), sodyum hidroksit (%50, %40, %30 ve %20 konsantrasyonlarda 5, 10, 15 ve 20 dk) ve sodyum hipoklorit (5,10, 15 ve 30 dk)), hormon (giberellik asit (250, 500, 750 ve 1000 ppm)), alkol (etanol (5, 15, 30, 60, 90 ve 120 dk)) ve yüksek-düşük sıcaklık (mikrodalga (10, 30, 45, 90 ve 180 sn), ve soğukta bekletme (0 gün kontrol, 1 gün -86°C, 2 gün -86°C, 4 gün -86°C ve 7 gün -8°C) ve soğukta bekletme + sıcak su (0 gün 90°C, 1 gün -86/90°C, 2 gün - 86/90°C, 4 gün -86/90°C ve 7 gün -86/90°C)) uygulamaları yapılmıştır. Kır teresi, küçük ısırgan ve kara banotu yabancı otlarının en uygun çimlenme özellikleri ortaya konulmuş daha sonra bu yabancı otların tohumlarında en uygun dormansi kırma yöntemi ve çimlenme sıcaklıkları belirlenmiştir. Genel Yorum: Elde edilen sonuçlara göre en uygun dormansi kırma yöntemi olarak: kır teresi için giberellik asitin 500 ile 2000 ppm dozları, küçük ısırgan için 250 ppm giberellik asit belirlenirken, kara banotu tohumlarında ise %30 sodyum hidroksit içerisinde 20 dk tohumların bekletilmesidir. Yabancı otların en uygun çimlenme oranları ise, kır teresi ve kara banotunda 20°C, küçük ısırganda ise 25°C olarak bulunmuştur. Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Elde edilen sonuçların bu yabancı otların tarım içi ve dışı alanlarındaki çalışmalara bir alt yapı sağlayacağı beklenmektedir.Öğe Sıcaklık ve CO2 artışlarına bazı önemli yabancı otların verdikleri tepkilerin araştırılması(Erciyes Üniversitesi, 2018) Tursun, Nihat; Üremiş, İlhan; Bozdoğan, Olcay; Doğan, Mehmet NedimDünya oluşumundan bu yana sürekli değişim halindedir. İnsan nüfusundaki hızlı artış, dünya ekosistemindeki yıkıcı değişikliklerle sonuçlanan endüstriyel faaliyetleri beraberinde getirdi. Dünyadaki en önemli değişikliklerden biri, karbondioksit (CO2) artışının bir sonucu olan sera etkisinin neden olduğu küresel ısınmadır. Her gün CO2 artışına paralel olarak sıcaklık artışı da gündemdeki yerini korumaktadır. Araştırmalar, İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ndeki tam otomatik dört odalı bir sera içinde, bazı yabancı otların (Amaranthus retroflexus L., Portulaca oleracea L., Physalis angulata L. ve Sorghum halepense (L.) Pers.)) farklı CO2 konsantrasyonlarına ve farklı sıcaklıklara reaksiyonlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Denemeler, farklı sıcaklıklarda (26 0C/ 16 0C, 29 0C/ 19 0C, 32 0C/ 22 0C, 35 0C/ 25 0C) ve farklı CO2 konsantrasyonlarında (400 ppm, 600 ppm, 800 ppm ve 1000 ppm) tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekerrülü olarak yürütülmüştür Çalışmalar sonucunda, bitki boyu, yaş ağırlığı, kuru ağırlık, kök uzunluğu, kök yaş ağırlığı ve kök kuru ağırlıklarında en düşük değerler 400 ppm CO2 ve 26 0C/ 16 0C saptanırken, en yüksek değerler ise 1000 ppm CO2 ve 35 0C/ 25 0C sıcaklıktan elde edilmiştir. Sonuç olarak, CO2'deki artışa paralel olarak, bitkilerde bazı olumlu gelişmeler olsa bile, çevre sıcaklığındaki artışın bitkileri ve tarımı olumsuz etkilemesi tahmin edilmektedir.Öğe Use of living, mowed, and soil-incorporated cover crops for weed control in apricot orchards(Multidisciplinary Digital Publishing Institute (MDPI), 2018) Tursun, Nihat; Işık, Doǧan; Demir, Zeynep; Jabran, KhawarApricot fruits provide important health, economic, and nutritional benefits. Weeds damage apricot production directly and host the pests that cause damages to apricot trees. However, very few studies are available on weed control in apricot orchards. This research work was aimed at evaluating five cover crops for weed suppression in apricot orchard. The effect of living, mowed, and soil-incorporated cover corps on weeds was recorded and compared with glyphosate application and mechanical weed control. The cover crops were Vicia villosa Roth., Vicia pannonica Crantz, Triticale + V. pannonica, Phacelia tanacetifolia Benth., and Fagopyrum esculentum Moench. Five major weed species in the experimental area were Amaranthus retroflexus L., Convolvulus arvensis L., Tribulus terrestris L., Sisymbrium officinale (L.) Scop., and Sorghum halepense (L.) Per. The highest biomass production was noted for Triticale + V. pannonica in 2015 and for P. tanacetifolia in 2016. Living cover crops were effective in decreasing the weed biomass compared with the control. Both mowing and soil incorporation of cover crops were effective in decreasing weed richness and density over control. Mowed or soil-incorporated cover crops were more effective than herbicide or mechanical weed control, while F. esculentum was the least effective cover crop for suppressing weeds in apricot orchard. The results of our studies implied that cover crops could be used for weed control in apricot, and their mowing or soil incorporation could enhance their efficacy.