Yazar "Terzi, Yunus Emre" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Economic Performance of Rainbow Trout Farming in Turkey(Turkish Science and Technology Publishing, 2020) Aydoğan, Mehmet; Uysal, Osman; Candemir, Serhan; Terzi, Yunus Emre; Taşçı, Rahmi; Beşen, Tuba; Öztürk, Fatma Pınar; Emre, Meltem; Eralp, Önder; Gündüz, Orhan; Ceyhan, VedatThe purpose of this research is to measure the economic performance and development of rainbow trout farming in inland waters in Turkey. As a result of the research, it was determined that the farms use an average of 82% of their capacities. There was a negative relationship between the farm-scale and CUR, and as the farm scale grows, the CUR decreases. The average feed conversion rate (FCR) of the enterprises was calculated as 1.12. Fish capital (36.8%) had the largest share in active capital, and equity capital (87.2%) had the largest share in passive capital. Net profits of farms falling to one-tonne production capacity; it was calculated as 2.374 TRY in small-scale farms, 1.322 TRY in medium-scale farms and 1.896 TRY in large-scale farms. The proportional profit of farms was 1.08, 0.99, and 1.17, respectively. The average current ratio value of the examined farms was calculated as 3.67 and liquidity ratios as 3.55. As the farm's scale grows, current ratio values also increase, and large-scale farms had more cash assets than small and medium-scale farms. As a result of the research; It can be said that the trout-breeding farms in Turkey have current assets that can pay their short term debts. The average borrowing rate of farms was 0.16. In other words, 16% of the financial assets of the trout farms in Turkey were met from debts. The turnover rate of the assets of the farms was 0.79 and is below the sector average. The average rate of economic profitability of farms was calculated as 0.13. In other words, the income that farms generate from aquaculture is more than the opportunity cost.Öğe Türkiye’de alabalık yetiştiriciliği yapan işletmelerin ekonomik performanslarının analizi(Turkish Science and Technology Publishing (TURSTEP), 2020) Aydoğan, Mehmet; Uysal, Osman; Candemir, Serhan; Terzi, Yunus Emre; Beşen, Tuba; Öztürk, Fatma Pınar; Emre, Meltem; Eralp, Önder; Gündüz, Orhan; Ceyhan, VedatBu çalışma, Türkiye’de iç sularda alabalık yetiştiren işletmelerin faaliyetlerinin ekonomik performanslarını ölçmek ve alabalık yetiştiriciliğinin son yıllardaki gelişimini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda, işletmelerin kurulu kapasitelerinin ortalama %82’sini kullandığı tespit edilmiştir. İşletme ölçeği ile KKO arasında negatif yönlü bir ilişki olup işletme ölçeği büyüdükçe KKO düşmektedir. İşletmelerin yem dönüşüm oranları ortalaması 1,12 olarak hesaplanmıştır. İşletmelerin aktif sermayeleri içerisinde en büyük payı balık sermayesi (%36,8), pasif sermaye içerisinde ise en büyük payı öz sermaye (%87,2) almaktadır. İşletmelerin bir ton üretim kapasitesine düşen net kârları; küçük ölçekli işletmelerde 2.374 TL, orta ölçekli işletmelerde 1.322 TL, büyük ölçekli işletmelerde ise 1.896 TL olarak hesaplanmıştır. İşletmelerin(küçük, orta, büyük) nispi kârları ortalaması sırasıyla 1,08; 0,99 ve 1,17’dir. İncelenen işletmelerin ortalama cari oran değeri 3,67 ve likidite oranları ortalaması 3,55 olarak hesaplanmıştır. İşletme ölçeği büyüdükçe cari oran değerleri de artmakta, büyük ölçekli işletmeler küçük ve orta ölçekli işletmelere göre daha nakit varlıklara sahiptirler. Sonuç olarak Türkiye’de alabalık yetiştiren işletmelerin; kısa vadeli borçlarını ödeyebilecek cari varlıklara sahip olduğu söylenebilir. İşletmelerin borçlanma oranı ortalaması 0,16’dır. Eş deyişle Türkiye’de alabalık yetiştiren işletmelerin sahip oldukları finansal varlıkların %16’sı yabancı kaynaklardan karşılanmaktadır. İşletmelerin aktiflerinin devir hızı oranı ortalaması 0,79 olup sektör ortalamasının altındadır. İşletmelerin ekonomik rantabilitesi ortalama 0,13 olarak hesaplanmıştır. Eş deyişle işletmelerin yetiştiricilikten elde ettikleri gelir, fırsat maliyetinden daha fazladır.Öğe Türkiye’de kenevir yetiştiriciliğinin ekonomik olarak yapılabilirliği: Samsun ili Vezirköprü ilçesi örneği(Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 2020) Aydoğan, Mehmet; Terzi, Yunus Emre; Gilenci, Şahin; Acar, Mustafa; Esen, Alpay; Meral, HüseyinBu çalışma endüstriyel kenevir yetiştiriciliğinin ekonomik olarak yapılabilirliğini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın ana materyalini Vezirköprü ilçesinde gayeli olarak seçilen 15 kenevir işletmesinden anket ve mülakat yoluyla elde edilen veriler oluşturmaktadır. Analizlerde kullanılan veriler 2018-2019 üretim sezonunu kapsamaktadır. Kenevir işletmeleri, kenevir üretim amaçlarına göre gruplara ayrılmış ve birim alandan elde ettikleri kâr açısından karşılaştırılmıştır. Dünya ve Türkiye kenevir ekim alanları ile ithalatındaki gelecek dönemli öngörülerin yapılmasında çift üstel düzeltme yönteminden yararlanılmıştır. Araştırmada, Vezirköprü ilçesinde kenevir tarımının; aynı bitkiden hem tohum hem de lif elde etmek amacıyla yapılması ve liflerin bitkiden ayrıştırılmadan pazarlanması halinde, bölgede yapılan buğday, şekerpancarı, ayçiçeği ve silajlık mısır tarımına göre daha kârlı olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada 1 kg soyulmamış sap maliyeti ortalama 1.8 TL, 1 kg tohum maliyeti 30.0 TL ve 1 kg lif maliyeti ise 22.8 TL olarak hesaplanmıştır. Kenevir üretim masraflarının %90.6’sı değişken masraflardan, %9.4’ü ise sabit masraflardan oluşmaktadır. Hasat sonrası lif elde etme işlemlerinin bu amaca yönelik geliştirilmiş makineler ile yapılması durumunda 1 kg lif maliyeti %34.6 daha az maliyetle 14.9 olarak hesaplanmıştır. Türkiye’de kenevir tarımının temel sorunları arasında üretimin insan gücüne dayalı geleneksel yöntemlerle yapılması ve tedarik zincirinin gelişmemesi ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’de lif amaçlı tarımı yapılacak kenevirin; organik tarım kapsamında yapılması durumunda organik tekstil ürünleri pazarında niş pazar oluşturma potansiyeli yüksektir. Kenevir sapları barındırdığı yüksek enerji değeri ile Türkiye’de alternatif bir temiz enerji kaynağı olarak değerlendirilebilir niteliktedir. Kenevir bünyesinde bulunan kannabinoidler kozmetik ve eczacılık alanlarında ve liflerden üretilecek biyokompozitler ise otomotiv sektörleri için gelişmeye açık alanlardır.