Yazar "Tamam, Lut" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Antidepresanların ilaç ilişkili hareket bozuklukları ve cinsel yan etkiler açısından karşılaştırılması(Çukurova Üniversitesi, 2021) Namlı, Zeynep; Tamam, Lut; Demirkol, Mehmet Emin; Karaytuğ, Mahmut Onur; Uğur, Kerim; Davut, Özge ErişAmaç: Çalışmamızda farklı antidepresan gruplarının cinsel yan etkiler, daha az bilinen uyku bruksizmi ve nörolojik yan etkiler açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın örneklem grubunu 18-50 yaş aralığında, depresif bozukluklar ve/veya anksiyete bozuklukları tanısı ile ayaktan tedavi gören, 1 aydan uzun süredir antidepresan monoterapisi alan 406 hasta oluşturmaktadır. Tüm hastalara; sosyodemografik veri formu, Hamilton Depresyon Ölçeği (HAM-D), Hamilton Anksiyete Ölçeği (HAM-A), UKU Yan Etki Değerlendirme Ölçeği nörolojik yan etkiler bölümü, Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği (ACYÖ) ve Morisky İlaç Uyum Ölçeği uygulanmıştır. Kullanılan antidepresanlar; seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSGİ), serotonin norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNGİ ve vortioksetin olmak üzere üç gruba ayrılarak karşılaştırılmıştır. Bulgular: YAB tanılı hastalarda SNGİ kullananların UKU nörolojik yan etkiler ortalama puanı SSGİ kullananlardan anlamlı olarak yüksek belirlendi. Depresif bozukluk tanılı hastalarda; ilaç tedavisine yeterli uyum sırasıyla %91.3 oranında vortioksetin, % 73.8 oranında SSGİ ve %50 oranında SNGİ kullanan hastalarda belirlendi ve üç grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı. Sonuç: Antidepresan ilaç grupları bazı yan etkiler ve tedavi uyumu açısından birbirinden farklılık gösterebilmektedir. Antidepresan kaynaklı uyku bruksizmi ve hareket bozuklukları gibi daha az bilinen yan etkilerin daha iyi anlaşılması için prospektif çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.Öğe Denetimli Serbestlik Polikliniğine Başvuran Madde Kullanım Bozukluğu Tanılı Bireylerde İntihar Davranışı(Galenos Yayınevi, 2021) Uğur, Kerim; Tamam, Lut; Demirkol, Mehmet Emin; Yıldız, Sevler; Kartal, Fatma; Kazğan, Aslı; Polat, HaticeAmaç: Bu çalışmada Denetimli Serbestlik (DS) Polikliniğine başvuran Madde Kullanım Bozukluğu (MKB) tanılıbireylerde psikolojik acı, çocukluk çağı ruhsal travmaları, aleksitimi, dürtüsellik ve psikolojik dayanıklılığın intihargirişimi ile ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Çalışma DS Polikliniğine başvuran 120 kişi ve sağlıklı kontrol ile yapılmıştır. Tüm katılımcılara; SosyoDemografik Veri Formu, Çocukluk Çağı Ruhsal Travma Ölçeği (CTQ-28), Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ), PsikolojikAcı Ölçeği (PAÖ), Barratt Dürtüsellik ölçeği (BDÖ), Psikolojik Dayanıklılık ölçeği (PDÖ) uygulanmıştır.Bulgular: İntihar girişimi olan hastaların PAÖ, TAÖ, BDÖ, CTQ-28 ölçek puanlarının daha yüksek olduğu tespitedilmiştir. İntihar girişimi riskini tahmin etmek için kurulan modelde (forward stepwise) PAÖ, TAÖ-A, PDÖ-sosyalyeterlilik ve BDÖ-toplam değişkenlerinin modele anlamlı katkı yaptığı bulunmuştur. Anlamlı olan dört değişkeninintihar riskindeki değişimin % 65,6’sını açıkladığı tespit edilmiştir.Sonuç: MKB’lerde psikolojik acı, aleksitimi, dürtüsellik ve çocukluk çağı travmalarının yüksek, psikolojikdayanıklılığın daha düşük olmasının intihar riskini değerlendirmede öngörürücü etkenlerdir.Öğe Deprem Sonrası Akut Stres Bozukluğu Olanlarda Travma Esnasındaki Çözülmenin, Anksiyete Düzeyi, Algılanan Stres, Anksiyete Duyarlılığı ve Deprem Stresiyle Baş Etme ile İlişkisi(2021) Uğur, Mete; Kartal, Fatma; Mete, Burak; Tamam, Lut; Demirkol, Mehmet EminAmaç: Çalışmamızda, deprem sonrası Akut Stres Bozukluğu (ASB) tanısı konulan hastalarda travma esnasındaki çözülmeye anksiyete duyarlılığı, anksiyete düzeyi, algılanan stres ve baş etme stratejilerinin etkisini belirlemeyi amaçladık. Yöntem: ASB tanılı 477 hastaya sosyodemografik veri formu, Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ), Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ), Anksiyete duyarlılığı indeksi-3 (ADİ-3), Deprem Stresi ile Baş Etme Ölçeği ve Peritravmatik Dissosiyasyon Ölçeği (PDEQ) doldurtulmuştur. Bulgular: Travma esnasında çözülme gelişmesinde %31,5’lik değişim anksiyete duyarlılığının bilişsel alt boyutu, %7’si anksiyete, %1 ise algılanan stres ile açıklanmaktadır. Travma esnasındaki çözülme ile anksiyete arasında orta düzey pozitif yönde, algılanan stres arasında zayıf pozitif yönde, olumlu düşünme ile negatif yönde zayıf, sosyal destek arama ile negatif yönde çok zayıf ilişki bulunmuştur. Travma esnasındaki çözülme ile anksiyete duyarlığı fiziksel, bilişsel, toplumsal alt boyutları arasında pozitif yönde anlamlı orta düzey ilişki bulunmuştur. Sonuç: Araştırmamızdan elde edilen en önemli sonuç; travma esnasındaki çözülme gelişimine en fazla katkıyı anksiyete duyarlılığı bilişsel alt boyutunun yaptığının saptanmasıdır. Anksiyete duyarlılığı yüksek olan kişilerde travma esnasında çözülmenin daha fazla deneyimlenebileceği ve travmadan sonraki süreçte ilerleyen zamanlarda bu kişilerin TSSB riskinin daha fazla olacağını öngörülebilir.Öğe The Relationship Between the Oxytocin Level and Rejection Sensitivity, Childhood Traumas, and Attachment Styles in Borderline Personality Disorder(Korean Neuropsychiatric Association, 2022) Kartal, Fatma; Uğur, Kerim; Mete, Burak; Demirkol, Mehmet Emin; Tamam, LutObjective In this study, it is aimed to investigate the relationship between the oxytocin level and the rejection sensitivity, childhood mental traumas, and attachment styles in patients diagnosed with borderline personality disorder (BPD).