Yazar "Pepele, Mustafa Sefa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Acilde Nadir Bir Vaka; Gebelikte Uterus Reptürü(2021-10-(14-17)) Pepele, Mustafa Sefa; Demir, Bilgehan; Nogay, Süleyman; Ercan, AbdullahGIRIŞ: Ülkemizde acil servislere başvurular arasında karın ağrıları azımsanamayacak şekilde fazladır. Gebe karın ağrıları daha çok kadın doğum aciline başvuru yapsalar da gebelik ile ilgili bir sorun olmadığı zaman genellikle tekrardan erişkin acile yönlendirilmektedirler. Bu vakamızda bir gün önce kadın doğum acile başvuru yapan bir gebe hastanın taburcu olduktan bir gün sonra acil servisi başvurması sonrası tanı alan uterus rüptürünü vaka olarak sunacağız. VAKA: 30 yaşında bilinen 14 haftalık gebeliği olan hasta acil servise karın ağrısı ve halsizlik şikâyeti ile geldi. Hastanın anamnezinde ağrının dün başladığı ve dün kadın doğum acile başvurduğu ve orada yapılan USG de bir sorun olmadığı söylenerek taburcu edildiği, 3 yıl önce sezaryenle bir doğum yaptığı öneriliyor. Hastanın karın ağrısı artması üzerine acil servise başvuruyor. Hastanın vitallerinde tansiyon arteriyel: 92\56 nabız 110 larda ateş:36,4 hastanın muayenesinde karında yaygın bir defans ve rebaund mevcut. Hastanın hemogram ve biyokimyası alınıyor, tam idrar tetkiki isteniyor. Hasta abdomen USG ye gönderiliyor yapılan USG de batın içi yaygın sıvı görülüyor ve canlı fetüs görülüyor. Kan değerlerinde hb:7,1 mg\dl htc:23 geliyor. Hasta kadın doğuma konsülte ediliyor hasta da acil müdahale düşünülmüyor ve hasta genel cerrahiye konsülte ediliyor. Genel cerrahi tarafından hasta ve hasta yakınlarına tüm riskler anlatılarak tanı amaçlı laparoskopik cerrahiye alınıyor. Operasyon sırasında batın açıldığında uterus rüptürü olduğu görülüyor ve hasta kadın doğuma devir ediliyor. Kadın doğum tarafından hastanın gebeliği sonlandırılıyor ve histeretomi yapılıyor. TARTIŞMA: Gebelikte uterus rüptürü acil bir durumdur (1). Uterus rüptürü insidansı artan sezaryen sayısı ile artmaktadır (2). Ama bizim hastamızda sadece 1 sezaryen doğum mevcuttur ve gebelik haftası çok erkendir. Gebe hastalarda karın ağrısında uterus rüptürünün ayırıcı tanıya dahil edilmesi önemlidir. Tanı koymada en büyük etken ultrason muayenesi ve acil doktorunun muayenesidir. Bu vaka raporunun amacı nadir görülen bir uterus rüptürü olgusu sunmaktı ve uterus rüptürünün teşhisinin ne kadar zor olabileceğini göstermekti.Öğe Bedenin Dışında Bir Hayat(2021-10-(14-17)) Demir, Bilgehan; Pepele, Mustafa Sefa; Kurtoğlu, Ertuğrul; Akdaş, İbrahimRitm bozuklukları nedeni ile kullanılan kardiyak pacemakerlar ilk kez 1969 yılında Mirowski ve arkadaşları tarafından insan vücuduna implante edilmiştir. Gün geçtikçe pacemakerlar hem boyut hem de özellik bakımından geliştirilmiştir. Bu yenilikler sayesinde daha kolay implante edilebilir ve daha kullanışlı olmuştur. Defibrilatörler cilt altına implante edilerek, enfeksiyon riskinden ve çevresel nedenlerden etkilenmekten kurtarılmaktadır. Sunmaya çalıştığımız vakada hasta bir hafta boyunca defibrilatörü cilt dışına çıkmış bir vaziyette gezmiş ve defibrilatörün aksaklık çıkarması nedeni ile acil servise başvurunca defibrilatörün cilt dışında olduğu fark edilmiştir. Hastanın bir enfeksiyona veya daha ciddi bir durumla karşı karşıya kalmaması tamamen bir şans eseridir. Bu vakadaki davranış insanların kendi hayatlarına dikkatsiz olmasında en önemli nedenlerden birinin eğitim yetersizliği olduğu net göstermiştir. İnsanlar bilmediklerinde daha cesur davranışlar sergileyebiliyor, bu örnekte olduğu gibi.Öğe Bir Dokunuş, Bir Ölüm(2021-10-(14-17)) Demir, Bilgehan; Pepele, Mustafa SefaLangerhans hücreli histiyositoz, inflamatuar bir neoplazidir. Genelde ciltte görüldüğünden, en sık kafa derisinde veya gövde de seboreik döküntü olarak gözlemlenir. Beraberinde multisistemik tutulum sık olduğundan organ disfonksiyonu açısından değerlendirilmelidir. 7 yaşında erkek vaka olarak sunmaya çalıştığımız vakamızda rastlantısal olarak tespit ettiğimiz durumun bir malignite olması ve dahi yapmayı düşündüğümüz müdahalenin ölümcül sonuçlarının olabilmesi düşündüğümüzde çok ciddi bir durumun dikkatimizle engellediğimiz ve bu gibi durumlar için tüm hekim arkadaşlar için uyarıcı nitelikte olması gerektiğinden bu vakayı paylaşmak istedik. Bu vaka da olduğu gibi yapacağımız basitte olsa her müdahalede, niçin yapmamız gerekliliği ilgili bir sebebin olması hem doktorluk etiği açısından hem de vicdani boyutu bakımdan şarttır. Daha büyük komplikasyonlar daha küçük ayrıntılara olan dikkatle aşılabilir.Öğe Öğe COVID-19’da Akciğer Dışı Şikâyetlerle Acil Servis Başvuruları(2021) Pepele, Mustafa Sefa; Yücel, Neslihan2019 yılında ilk olarak Çin’in Hubai eyaletinde başlayan ve daha sonra Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi kabul edilen koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) salgınının başlangıcında öncelikli olarak solunum sisteminini hedef alan bir hastalık olduğu düşünülürken kısa süre sonra insan vücudunda birçok sistemi etkilediği ortaya çıkmıştır. Birçok hastada kardiyolojik, gastrointestinal, hepatobiliyer ve nörolojik şikâyetler gelişmiştir ve birçok hasta bu şikâyetlerle acil servislere başvurmaktadır. Acil servis hekimleri, tanılanmış veya tanısı konmamış bu COVID-19 hastalarının şikâyetlerini değerlendirirken bu sistemlere yönelik semptomlara dikkat etmeli ve ayırıcı tanıda COVID-19 hastalığı gözardı edilmemelidir.Öğe The Effects Of Different Fluid Resuscitations İn The Acute Phase Of Combined Traumatic Brain İnjury And Hemorrhagic Shock İn An Experimental Rat Model(2020-08-09) Pepele, Mustafa Sefa; Yücel, Neslihan; Öztanır, Mustafa Namık; Karadağ, Neşe; Takmaz, Ali Alper; Özyalın, FarmaIt was aimed to investigate the utility of different fluid replacement therapies in the acute phase of a combined experimental traumatic brain injury and hemorrhagic shock model in terms of biochemical, hemostatic and pathological changes in the brain. 48 rats were divided up into 6 groups (n=8). Control group (S) rats were subjected to sham experimental hemorrhagic shock after which they underwent a sham operation, while trauma group (T) rats were subjected to hemorrhagic shock and subsequent head trauma with no treatment. Among the rats subjected to hemorrhagic shock and subsequent head trauma, those given 3% NaCl after this were named as HS group; those given HyperHeas [7.2% NaCl / 6% poly (O-2-Hydroxyethyl) starch] were named as HyperHS group; those given 0.9% NaCl were determined as NS group and those given ringer lactate as RL group. 24-hours later, the fluids’ effects were evaluated. The brain fluid content and INR levels were significantly higher in all the experimental groups when set against those in the NS group (p ranged <0.01 to <0.001). aPTT was significantly longer in the T and HS groups than in that seen in the NS group (p<0.001 for each). Rats in the HS and RL groups showed significantly more bleeding than those in the NS group (p<0.05). Of the treatment groups, the HyperHS group had more brain edema when compared to the NS and RL groups (p<0.05). The proportion of red neuron and necrosis was partially decreased in the treatment groups, with no significant difference determined between the HS, HyperHS, NS and RL groups (p>0.05). In conclusion, study findings support the safely use of normal saline and Ringer lactate solutions in prompt fluid resuscitation where both traumatic brain injury and hemorrhagic shock have occurred, based on the overall advantages pertaining to each critical prognostic parameter.Öğe Öğe Yıldırım Düşmesinin Basınç Etkisine Bağlı Bir Olgu A Case Related to the Pressure Effect of Lightning(2021-09-(18-19)) Pepele, Mustafa SefaYıldırımın patlayıcı etkileri uzun zamandır bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda yıldırım ile birlikte basınçlı patlama dalgası ve bununla ilişkili aşırı basıncı, bununla ilişkili önemli yaralanma etkilerine sahip görünüyor. Bu vaka sunumunda 65 yaşında bir hastanın açık alanda yıldırımın kendi üzerine değilde yakın bir alana düşmesi sonucu vücudunda yıldrımın direk etkisi dışında basıç etkisine bağlı olarak gelişen subaraknoid kanama ve subdural kanaması mevcuttu. Yıldırım çarpmasınn sadece elektriksel ve ısı ya bağlı yaralanam yapmadığını aynı zamanda basnç etkisine bağlı yaralanamalara sebep olduğunu göstermek istedik.Öğe Zor ve Riskli Bir Yol: Karotis Anjiografi(2021-10-(14-17)) Demir, Bilgehan; Pepele, Mustafa Sefa; Kurtoğlu, Ertuğrul; Akdaş, İbrahimGIRIŞ: femoral anjiografi daha eski olmakla beraber trans radial anjiografi 1989 dan beri yapılmaktadır. Serebral anjiografide steath ile lezyon alanındaki mesafenin uzun olması tedavide başarı şansını düşürmektedir. Mesafenin uzak olması damarsal ringlerin daha sık görülme ve klavuz telin kontrolünü daha da azalmasına neden olmaktadır. son dönemlerde radial anjiografi yaygınlaşması kolay kanamanın durması(1), antokoagulan tedaviye devam etme zorunluluğu olmaması ve serebral alana yakınlığı avantaları olsa da radial arterin dar ve spazm oluşturma riskleri nedeni ile dezavantajları da mevcuttur. sunmaya çalıştığımız bu hasta da damar yapılarının çok kötü olması nedeni ile serebral anjiografisi karotis seviyesinden yapılarak başarıyla tedavi edilmiştir. OLGU: 56 yaşında erkek hasta sol tarafta ani gelişen kuvvetsizlik nedeni ile 112 tarafından acil servise getirilen hastanın, yapılan fizik muayenesinde sol alt hareket olmadığı sol üstte 4/5 kuvvet kaybı olduğu gözlemlendi. Vitalleri tansiyonları 136/88 mmhg, nabız 82 dk/atım, solunum 20 /dk, ateş 36.8 C, olarak ölçüldü. Kan tetkikleri alınarak difüzyon MR planlanması yapılarak, çekim yapıldı. MR da sağ MCA enfarkt olarak değerlendirilen hasta için nöroloji bölümüne konsulte edildi. Nöroloji nöbetçi doktoru tarafından trombolitik ve beyin anjio yapılması planlandı. Beyin anjiosu yapılan hastanın tıkalı damarı açılarak sağlığına kavuşturulmuştur. TARTIŞMA: Serebro vasculer hastalıklarda ilk 6 saatteki tedavi de kullanılan beyin anjio çağımızın efektif tedavilerindendir. Dramatik iyileşmelerin olması tedavinin önemini artırmaktadır. Femoral yapılan anjiolar da kardiyak için engel olmazsa da beyin anjiolar da karotis ve üst seviyelere stent yerleştirmek daha zor bir işlemdir. Bu yüzden radiyal anjiografi bu açıdan daha avantajlıdır. Transradial yaklaşım, sağ vertebral ve sağ karotis sistemlerine yapılan müdahaleler için idealdir. Sağ vertebral arterin transfemoral bir yaklaşımla kateterize edilmesi genellikle son derece zordur. Transradyal bir yaklaşımdan, sağ vertebral arter genellikle en kolay kateterize edilen serebral damardır(2). Anjio için kullanılan femoral arter, herhangi bir nedenle kullanılamaması durumda tercih edilebilecek bir damar olan karotis arter, hem anatomik olarak önemli organ komşuluğu, enfeksiyon ve kanama açısından dikkatli olunması ve ancak tecrübeli ellerle yapılacak bir seçenektir. Anjionun yapılması için yapan kişinin önemli olduğu kadar hastanın anatomik yapısında anomali olmaması, hastanın kullandığı ilaçlar ve anamnez de damar yapı anormalliği oluşturan hastalıkların olmaması tedavi etkinliği için çok önemlidir.