Yazar "Kaya, Gülhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alzheimer hastalığında erken tanıyı sağlayacak biomarkerların tanımlanması(Turgut Özal Üniversitesi, 2013) Kaya, Gülhan; Gündüz, MehmetAlzheimer hastalığı (AH); yakın hafıza, neden sonuç ilişkisi, konsantrasyon, dil, görsel algılama ve görsel uzamsal fonksiyonları içeren kognitif fonksiyonların ilerleyici kaybıdır. AH'na bugün dünyada 35 milyon kişinin yakalandığı düşünülmektedir. Özellikle 75 yaşından sonra hızla artmakta ve oran %20-30 ları bulmaktadır. AH'nın klinik tanısı kesin kriterlerine rağmen sekonder nedenlerin ve diğer demansif hastalıkların dışlanması ile konur. Tanıda altın standart klinik AH tanısı almış kişinin beyninde tipik nöropatolojik değişikliklerin gözlenmesidir. Bu patolojik değişiklikler ilerleyici sinaptik bozulma ve nöron kaybının yanı sıra hücre dışı amiloid-beta plaklarının birikimi, hücre içinde ise hiperfosforillenmiş tau proteinini içeren nörofibriler yumakların oluşumudur. Fakat bugün amiloid-beta plaklarının birikimini ve nörofibriler yumakların oluşumunu başlatan sebeplerin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bu durum birçok genin etkileşimi ile oluşmakta ve buna çevresel faktörlerde katkıda bulunmaktadır. Şu ana kadar bilinen en major risk faktör göstergesi APOE genine ait E4 allelidir. Fakat E4 allelide sadece az bir kısmı temsil etmekte ve tek başına yeterli değildir. GWAS (Genome Wide Association Studies) çalışmaları sonucunda APOE'den sonra AH için en önemli risk faktörünün BIN1 geni olduğu düşünülmektedir. Bu açıdan bakılınca AH için spesifik biyomarkır tanımlanması çok önemlidir. Bu çalışmamızda, AH için en önemli risk faktörü genlerinden olan ApoE geni E2, E3, E4 polimorfizmleri ve BIN1 gen polimorfizminin genotip ve allel frekansları çalışma grubumuzdaki 53 Alzheimer hastası ve 56 demans öyküsü olmayan kontrol grubu bireylerde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, Alzheimer hastalığı ile APOE E4 aleli arasında anlamlı bir ilişki bulunurken, BIN1 geni ve Alzheimer hastalığı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.Öğe Alzheimer hastalığında erken tanıyı sağlayacak biomarkerların tanımlanması(Turgut Özal Üniversitesi, 2013) Kaya, Gülhan; Gündüz, MehmetAlzheimer hastalığı (AH); yakın hafıza, neden sonuç ilişkisi, konsantrasyon, dil, görsel algılama ve görsel uzamsal fonksiyonları içeren kognitif fonksiyonların ilerleyici kaybıdır. AH'na bugün dünyada 35 milyon kişinin yakalandığı düşünülmektedir. Özellikle 75 yaşından sonra hızla artmakta ve oran %20-30 ları bulmaktadır. AH'nın klinik tanısı kesin kriterlerine rağmen sekonder nedenlerin ve diğer demansif hastalıkların dışlanması ile konur. Tanıda altın standart klinik AH tanısı almış kişinin beyninde tipik nöropatolojik değişikliklerin gözlenmesidir. Bu patolojik değişiklikler ilerleyici sinaptik bozulma ve nöron kaybının yanı sıra hücre dışı amiloid-beta plaklarının birikimi, hücre içinde ise hiperfosforillenmiş tau proteinini içeren nörofibriler yumakların oluşumudur. Fakat bugün amiloid-beta plaklarının birikimini ve nörofibriler yumakların oluşumunu başlatan sebeplerin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bu durum birçok genin etkileşimi ile oluşmakta ve buna çevresel faktörlerde katkıda bulunmaktadır. Şu ana kadar bilinen en major risk faktör göstergesi APOE genine ait E4 allelidir. Fakat E4 allelide sadece az bir kısmı temsil etmekte ve tek başına yeterli değildir. GWAS (Genome Wide Association Studies) çalışmaları sonucunda APOE'den sonra AH için en önemli risk faktörünün BIN1 geni olduğu düşünülmektedir. Bu açıdan bakılınca AH için spesifik biyomarkır tanımlanması çok önemlidir. Bu çalışmamızda, AH için en önemli risk faktörü genlerinden olan ApoE geni E2, E3, E4 polimorfizmleri ve BIN1 gen polimorfizminin genotip ve allel frekansları çalışma grubumuzdaki 53 Alzheimer hastası ve 56 demans öyküsü olmayan kontrol grubu bireylerde değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, Alzheimer hastalığı ile APOE E4 aleli arasında anlamlı bir ilişki bulunurken, BIN1 geni ve Alzheimer hastalığı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.Öğe Omics of male breast cancer(Springer India, 2014) Ünal, Zahide Nur; Kaya, Gülhan; Barh, Debmalya; Gündüz, Esra; Gündüz, MehmetMale breast cancer (MBC) is rarely diagnosed. However, it has relatively poor prognosis when compared to female breast cancer. Although the importance of genetic predisposition in MBC etiology has been considerably understood, a wide range of gene and protein alterations playing various roles in MBC carcinogenesis point at its polygenic nature rather than single gene inheritance. Therefore, more comprehensive approaches including omics study and related technologies are required to thoroughly manage this malignancy, though such studies have been scarcely performed in MBC. © 2015 Elsevier B.V., All rights reserved.












