Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Aynekin, Büşra" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Akut apandisit patofizyolojisinde endoplazmik retikulum stres, apoptoz ve otofaji markerlarının incelenmesi
    (Turgut Özal Üniversitesi, 2015) Aynekin, Büşra; Demircan, Kadir
    Akut apandisit (AA) karın hastalıkları içinde sık görülen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken yapılamaması ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması bu hastalığı ölüm oranı yüksek hastalıklardan biri yapmaktadır. AA, apendiksin bir bölümünde izlenen akut iltihabi bir süreçtir ve pediatrik yaş grubunda en sık görülen, yaşamı tehdit eden, acil cerrahi gerektiren bir durumdur. Son yıllarda bu hastalığa ilişkin bazı klinik tecrübeler kazanılmıştır. Ancak, hastalığın tek tedavisi cerrahi olarak apendiksin total olarak çıkarılmasıdır. Dolayısıyla mevcut yaklaşımların yerine alternatif tanı ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastalıkların moleküler mekanizmasını anlayabilmek ve yeni tedaviler ortaya koyabilmek için yapılan genetik çalışmalar bu şartlarda önem kazanmaktadır. Endoplazmik retikulum (ER) bir hücrenin protein sentezinden ve düzgün katlanmasından sorumlu bir organeldir. Diğer önemli görevi ise; bir sensör gibi hücresel stresi hissetmektir. ER, kalite kontrol merkezi gibi proteinlerin doğru katlanmasından sorumludur. ER kapasitesini aşan durumlarda proteinler katlanamamakta ya da yanlış katlanmaktadır. Bu duruma Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi) denilmektedir. Burada katlanamayan ya da yanlış katlanmış proteinler hücre dengesini bozmaktadırlar. Bu gibi durumlarda Unfolded Protein Response, (UPR) devreye girmekte ve sorunu gidermeye çalışmaktadır UPR, hücrede sorunu gideremez ise; hücre iki ölüm mekanizmasından birini tercih etmektedir. Bu ölüm mekanizmalarından biri; içsel bir programı aktive ederek hücrenin kendi kendini yok etmesi olan apoptoz iken, diğeri ise hücrenin iç dengesini sağlamak için açlık gibi bazı koşullarda hücre içi yapıları parçalayarak kendi kendini yok etme mekanizması olan otofajidir. Yapılan bazı çalışmalar UPR'nin enflamasyonu başlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu çalışmalar enflamasyon kaynaklı hastalıkların mekanizmasını anlamak için esas konu teşkil etmektedir. Enflamasyon; doku hasarı ya da enfeksiyon sonucu insan vücudunun immün sisteminin bu tepkilere karşı verdiği ilk yanıttır. Ancak enflamasyon halinin kronikleşmesi halinde zararlı hale gelecektir. Artrit, alzheimer, tip 1 ve tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı hastalıların gelişmesine sebep olacaktır. AA'da ER stres, apoptoz ve otofaji markerlarını araştırarak, AA patogenezine farklı bir bakış açısını kazandırmak amaç edinilmiştir. Anahtar kelimeler: Akut apandisit (AA), Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi), Apoptoz, Otofaji. ÖZET [AYNEKİN, Büşra]. [Akut Apandisit Patofizyolojisinde ER Stres, Apoptoz ve Otofaji Markerlarının İncelenmesi], [Yüksek lisans tezi], Ankara, [2015]. Akut apandisit (AA) karın hastalıkları içinde sık görülen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken yapılamaması ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması bu hastalığı ölüm oranı yüksek hastalıklardan biri yapmaktadır. AA, apendiksin bir bölümünde izlenen akut iltihabi bir süreçtir ve pediatrik yaş grubunda en sık görülen, yaşamı tehdit eden, acil cerrahi gerektiren bir durumdur. Son yıllarda bu hastalığa ilişkin bazı klinik tecrübeler kazanılmıştır. Ancak, hastalığın tek tedavisi cerrahi olarak apendiksin total olarak çıkarılmasıdır. Dolayısıyla mevcut yaklaşımların yerine alternatif tanı ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastalıkların moleküler mekanizmasını anlayabilmek ve yeni tedaviler ortaya koyabilmek için yapılan genetik çalışmalar bu şartlarda önem kazanmaktadır. Endoplazmik retikulum (ER) bir hücrenin protein sentezinden ve düzgün katlanmasından sorumlu bir organeldir. Diğer önemli görevi ise; bir sensör gibi hücresel stresi hissetmektir. ER, kalite kontrol merkezi gibi proteinlerin doğru katlanmasından sorumludur. ER kapasitesini aşan durumlarda proteinler katlanamamakta ya da yanlış katlanmaktadır. Bu duruma Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi) denilmektedir. Burada katlanamayan ya da yanlış katlanmış proteinler hücre dengesini bozmaktadırlar. Bu gibi durumlarda Unfolded Protein Response, (UPR) devreye girmekte ve sorunu gidermeye çalışmaktadır UPR, hücrede sorunu gideremez ise; hücre iki ölüm mekanizmasından birini tercih etmektedir. Bu ölüm mekanizmalarından biri; içsel bir programı aktive ederek hücrenin kendi kendini yok etmesi olan apoptoz iken, diğeri ise hücrenin iç dengesini sağlamak için açlık gibi bazı koşullarda hücre içi yapıları parçalayarak kendi kendini yok etme mekanizması olan otofajidir. Yapılan bazı çalışmalar UPR'nin enflamasyonu başlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu çalışmalar enflamasyon kaynaklı hastalıkların mekanizmasını anlamak için esas konu teşkil etmektedir. Enflamasyon; doku hasarı ya da enfeksiyon sonucu insan vücudunun immün sisteminin bu tepkilere karşı verdiği ilk yanıttır. Ancak enflamasyon halinin kronikleşmesi halinde zararlı hale gelecektir. Artrit, alzheimer, tip 1 ve tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı hastalıların gelişmesine sebep olacaktır. AA'da ER stres, apoptoz ve otofaji markerlarını araştırarak, AA patogenezine farklı bir bakış açısını kazandırmak amaç edinilmiştir. Anahtar kelimeler: Akut apandisit (AA), Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi), Apoptoz, Otofaji. ÖZET [AYNEKİN, Büşra]. [Akut Apandisit Patofizyolojisinde ER Stres, Apoptoz ve Otofaji Markerlarının İncelenmesi], [Yüksek lisans tezi], Ankara, [2015]. Akut apandisit (AA) karın hastalıkları içinde sık görülen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken yapılamaması ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması bu hastalığı ölüm oranı yüksek hastalıklardan biri yapmaktadır. AA, apendiksin bir bölümünde izlenen akut iltihabi bir süreçtir ve pediatrik yaş grubunda en sık görülen, yaşamı tehdit eden, acil cerrahi gerektiren bir durumdur. Son yıllarda bu hastalığa ilişkin bazı klinik tecrübeler kazanılmıştır. Ancak, hastalığın tek tedavisi cerrahi olarak apendiksin total olarak çıkarılmasıdır. Dolayısıyla mevcut yaklaşımların yerine alternatif tanı ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastalıkların moleküler mekanizmasını anlayabilmek ve yeni tedaviler ortaya koyabilmek için yapılan genetik çalışmalar bu şartlarda önem kazanmaktadır. Endoplazmik retikulum (ER) bir hücrenin protein sentezinden ve düzgün katlanmasından sorumlu bir organeldir. Diğer önemli görevi ise; bir sensör gibi hücresel stresi hissetmektir. ER, kalite kontrol merkezi gibi proteinlerin doğru katlanmasından sorumludur. ER kapasitesini aşan durumlarda proteinler katlanamamakta ya da yanlış katlanmaktadır. Bu duruma Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi) denilmektedir. Burada katlanamayan ya da yanlış katlanmış proteinler hücre dengesini bozmaktadırlar. Bu gibi durumlarda Unfolded Protein Response, (UPR) devreye girmekte ve sorunu gidermeye çalışmaktadır UPR, hücrede sorunu gideremez ise; hücre iki ölüm mekanizmasından birini tercih etmektedir. Bu ölüm mekanizmalarından biri; içsel bir programı aktive ederek hücrenin kendi kendini yok etmesi olan apoptoz iken, diğeri ise hücrenin iç dengesini sağlamak için açlık gibi bazı koşullarda hücre içi yapıları parçalayarak kendi kendini yok etme mekanizması olan otofajidir. Yapılan bazı çalışmalar UPR'nin enflamasyonu başlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu çalışmalar enflamasyon kaynaklı hastalıkların mekanizmasını anlamak için esas konu teşkil etmektedir. Enflamasyon; doku hasarı ya da enfeksiyon sonucu insan vücudunun immün sisteminin bu tepkilere karşı verdiği ilk yanıttır. Ancak enflamasyon halinin kronikleşmesi halinde zararlı hale gelecektir. Artrit, alzheimer, tip 1 ve tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı hastalıların gelişmesine sebep olacaktır. AA'da ER stres, apoptoz ve otofaji markerlarını araştırarak, AA patogenezine farklı bir bakış açısını kazandırmak amaç edinilmiştir. Anahtar kelimeler: Akut apandisit (AA), Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi), Apoptoz, Otofaji. ÖZET [AYNEKİN, Büşra]. [Akut Apandisit Patofizyolojisinde ER Stres, Apoptoz ve Otofaji Markerlarının İncelenmesi], [Yüksek lisans tezi], Ankara, [2015]. Akut apandisit (AA) karın hastalıkları içinde sık görülen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken yapılamaması ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması bu hastalığı ölüm oranı yüksek hastalıklardan biri yapmaktadır. AA, apendiksin bir bölümünde izlenen akut iltihabi bir süreçtir ve pediatrik yaş grubunda en sık görülen, yaşamı tehdit eden, acil cerrahi gerektiren bir durumdur. Son yıllarda bu hastalığa ilişkin bazı klinik tecrübeler kazanılmıştır. Ancak, hastalığın tek tedavisi cerrahi olarak apendiksin total olarak çıkarılmasıdır. Dolayısıyla mevcut yaklaşımların yerine alternatif tanı ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastalıkların moleküler mekanizmasını anlayabilmek ve yeni tedaviler ortaya koyabilmek için yapılan genetik çalışmalar bu şartlarda önem kazanmaktadır. Endoplazmik retikulum (ER) bir hücrenin protein sentezinden ve düzgün katlanmasından sorumlu bir organeldir. Diğer önemli görevi ise; bir sensör gibi hücresel stresi hissetmektir. ER, kalite kontrol merkezi gibi proteinlerin doğru katlanmasından sorumludur. ER kapasitesini aşan durumlarda proteinler katlanamamakta ya da yanlış katlanmaktadır. Bu duruma Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi) denilmektedir. Burada katlanamayan ya da yanlış katlanmış proteinler hücre dengesini bozmaktadırlar. Bu gibi durumlarda Unfolded Protein Response, (UPR) devreye girmekte ve sorunu gidermeye çalışmaktadır UPR, hücrede sorunu gideremez ise; hücre iki ölüm mekanizmasından birini tercih etmektedir. Bu ölüm mekanizmalarından biri; içsel bir programı aktive ederek hücrenin kendi kendini yok etmesi olan apoptoz iken, diğeri ise hücrenin iç dengesini sağlamak için açlık gibi bazı koşullarda hücre içi yapıları parçalayarak kendi kendini yok etme mekanizması olan otofajidir. Yapılan bazı çalışmalar UPR'nin enflamasyonu başlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu çalışmalar enflamasyon kaynaklı hastalıkların mekanizmasını anlamak için esas konu teşkil etmektedir. Enflamasyon; doku hasarı ya da enfeksiyon sonucu insan vücudunun immün sisteminin bu tepkilere karşı verdiği ilk yanıttır. Ancak enflamasyon halinin kronikleşmesi halinde zararlı hale gelecektir. Artrit, alzheimer, tip 1 ve tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı hastalıların gelişmesine sebep olacaktır. AA'da ER stres, apoptoz ve otofaji markerlarını araştırarak, AA patogenezine farklı bir bakış açısını kazandırmak amaç edinilmiştir. Anahtar kelimeler: Akut apandisit (AA), Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi), Apoptoz, Otofaji.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Akut apandisit patofizyolojisinde endoplazmik retikulum stres, apoptoz ve otofaji markerlarının incelenmesi
    (Turgut Özal Üniversitesi, 2015) Aynekin, Büşra; Demircan, Kadir
    Akut apandisit (AA) karın hastalıkları içinde sık görülen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken yapılamaması ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması bu hastalığı ölüm oranı yüksek hastalıklardan biri yapmaktadır. AA, apendiksin bir bölümünde izlenen akut iltihabi bir süreçtir ve pediatrik yaş grubunda en sık görülen, yaşamı tehdit eden, acil cerrahi gerektiren bir durumdur. Son yıllarda bu hastalığa ilişkin bazı klinik tecrübeler kazanılmıştır. Ancak, hastalığın tek tedavisi cerrahi olarak apendiksin total olarak çıkarılmasıdır. Dolayısıyla mevcut yaklaşımların yerine alternatif tanı ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastalıkların moleküler mekanizmasını anlayabilmek ve yeni tedaviler ortaya koyabilmek için yapılan genetik çalışmalar bu şartlarda önem kazanmaktadır. Endoplazmik retikulum (ER) bir hücrenin protein sentezinden ve düzgün katlanmasından sorumlu bir organeldir. Diğer önemli görevi ise; bir sensör gibi hücresel stresi hissetmektir. ER, kalite kontrol merkezi gibi proteinlerin doğru katlanmasından sorumludur. ER kapasitesini aşan durumlarda proteinler katlanamamakta ya da yanlış katlanmaktadır. Bu duruma Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi) denilmektedir. Burada katlanamayan ya da yanlış katlanmış proteinler hücre dengesini bozmaktadırlar. Bu gibi durumlarda Unfolded Protein Response, (UPR) devreye girmekte ve sorunu gidermeye çalışmaktadır UPR, hücrede sorunu gideremez ise; hücre iki ölüm mekanizmasından birini tercih etmektedir. Bu ölüm mekanizmalarından biri; içsel bir programı aktive ederek hücrenin kendi kendini yok etmesi olan apoptoz iken, diğeri ise hücrenin iç dengesini sağlamak için açlık gibi bazı koşullarda hücre içi yapıları parçalayarak kendi kendini yok etme mekanizması olan otofajidir. Yapılan bazı çalışmalar UPR'nin enflamasyonu başlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu çalışmalar enflamasyon kaynaklı hastalıkların mekanizmasını anlamak için esas konu teşkil etmektedir. Enflamasyon; doku hasarı ya da enfeksiyon sonucu insan vücudunun immün sisteminin bu tepkilere karşı verdiği ilk yanıttır. Ancak enflamasyon halinin kronikleşmesi halinde zararlı hale gelecektir. Artrit, alzheimer, tip 1 ve tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı hastalıların gelişmesine sebep olacaktır. AA'da ER stres, apoptoz ve otofaji markerlarını araştırarak, AA patogenezine farklı bir bakış açısını kazandırmak amaç edinilmiştir. Anahtar kelimeler: Akut apandisit (AA), Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi), Apoptoz, Otofaji. ÖZET [AYNEKİN, Büşra]. [Akut Apandisit Patofizyolojisinde ER Stres, Apoptoz ve Otofaji Markerlarının İncelenmesi], [Yüksek lisans tezi], Ankara, [2015]. Akut apandisit (AA) karın hastalıkları içinde sık görülen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken yapılamaması ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması bu hastalığı ölüm oranı yüksek hastalıklardan biri yapmaktadır. AA, apendiksin bir bölümünde izlenen akut iltihabi bir süreçtir ve pediatrik yaş grubunda en sık görülen, yaşamı tehdit eden, acil cerrahi gerektiren bir durumdur. Son yıllarda bu hastalığa ilişkin bazı klinik tecrübeler kazanılmıştır. Ancak, hastalığın tek tedavisi cerrahi olarak apendiksin total olarak çıkarılmasıdır. Dolayısıyla mevcut yaklaşımların yerine alternatif tanı ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastalıkların moleküler mekanizmasını anlayabilmek ve yeni tedaviler ortaya koyabilmek için yapılan genetik çalışmalar bu şartlarda önem kazanmaktadır. Endoplazmik retikulum (ER) bir hücrenin protein sentezinden ve düzgün katlanmasından sorumlu bir organeldir. Diğer önemli görevi ise; bir sensör gibi hücresel stresi hissetmektir. ER, kalite kontrol merkezi gibi proteinlerin doğru katlanmasından sorumludur. ER kapasitesini aşan durumlarda proteinler katlanamamakta ya da yanlış katlanmaktadır. Bu duruma Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi) denilmektedir. Burada katlanamayan ya da yanlış katlanmış proteinler hücre dengesini bozmaktadırlar. Bu gibi durumlarda Unfolded Protein Response, (UPR) devreye girmekte ve sorunu gidermeye çalışmaktadır UPR, hücrede sorunu gideremez ise; hücre iki ölüm mekanizmasından birini tercih etmektedir. Bu ölüm mekanizmalarından biri; içsel bir programı aktive ederek hücrenin kendi kendini yok etmesi olan apoptoz iken, diğeri ise hücrenin iç dengesini sağlamak için açlık gibi bazı koşullarda hücre içi yapıları parçalayarak kendi kendini yok etme mekanizması olan otofajidir. Yapılan bazı çalışmalar UPR'nin enflamasyonu başlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu çalışmalar enflamasyon kaynaklı hastalıkların mekanizmasını anlamak için esas konu teşkil etmektedir. Enflamasyon; doku hasarı ya da enfeksiyon sonucu insan vücudunun immün sisteminin bu tepkilere karşı verdiği ilk yanıttır. Ancak enflamasyon halinin kronikleşmesi halinde zararlı hale gelecektir. Artrit, alzheimer, tip 1 ve tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı hastalıların gelişmesine sebep olacaktır. AA'da ER stres, apoptoz ve otofaji markerlarını araştırarak, AA patogenezine farklı bir bakış açısını kazandırmak amaç edinilmiştir. Anahtar kelimeler: Akut apandisit (AA), Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi), Apoptoz, Otofaji. ÖZET [AYNEKİN, Büşra]. [Akut Apandisit Patofizyolojisinde ER Stres, Apoptoz ve Otofaji Markerlarının İncelenmesi], [Yüksek lisans tezi], Ankara, [2015]. Akut apandisit (AA) karın hastalıkları içinde sık görülen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken yapılamaması ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması bu hastalığı ölüm oranı yüksek hastalıklardan biri yapmaktadır. AA, apendiksin bir bölümünde izlenen akut iltihabi bir süreçtir ve pediatrik yaş grubunda en sık görülen, yaşamı tehdit eden, acil cerrahi gerektiren bir durumdur. Son yıllarda bu hastalığa ilişkin bazı klinik tecrübeler kazanılmıştır. Ancak, hastalığın tek tedavisi cerrahi olarak apendiksin total olarak çıkarılmasıdır. Dolayısıyla mevcut yaklaşımların yerine alternatif tanı ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastalıkların moleküler mekanizmasını anlayabilmek ve yeni tedaviler ortaya koyabilmek için yapılan genetik çalışmalar bu şartlarda önem kazanmaktadır. Endoplazmik retikulum (ER) bir hücrenin protein sentezinden ve düzgün katlanmasından sorumlu bir organeldir. Diğer önemli görevi ise; bir sensör gibi hücresel stresi hissetmektir. ER, kalite kontrol merkezi gibi proteinlerin doğru katlanmasından sorumludur. ER kapasitesini aşan durumlarda proteinler katlanamamakta ya da yanlış katlanmaktadır. Bu duruma Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi) denilmektedir. Burada katlanamayan ya da yanlış katlanmış proteinler hücre dengesini bozmaktadırlar. Bu gibi durumlarda Unfolded Protein Response, (UPR) devreye girmekte ve sorunu gidermeye çalışmaktadır UPR, hücrede sorunu gideremez ise; hücre iki ölüm mekanizmasından birini tercih etmektedir. Bu ölüm mekanizmalarından biri; içsel bir programı aktive ederek hücrenin kendi kendini yok etmesi olan apoptoz iken, diğeri ise hücrenin iç dengesini sağlamak için açlık gibi bazı koşullarda hücre içi yapıları parçalayarak kendi kendini yok etme mekanizması olan otofajidir. Yapılan bazı çalışmalar UPR'nin enflamasyonu başlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu çalışmalar enflamasyon kaynaklı hastalıkların mekanizmasını anlamak için esas konu teşkil etmektedir. Enflamasyon; doku hasarı ya da enfeksiyon sonucu insan vücudunun immün sisteminin bu tepkilere karşı verdiği ilk yanıttır. Ancak enflamasyon halinin kronikleşmesi halinde zararlı hale gelecektir. Artrit, alzheimer, tip 1 ve tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı hastalıların gelişmesine sebep olacaktır. AA'da ER stres, apoptoz ve otofaji markerlarını araştırarak, AA patogenezine farklı bir bakış açısını kazandırmak amaç edinilmiştir. Anahtar kelimeler: Akut apandisit (AA), Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi), Apoptoz, Otofaji. ÖZET [AYNEKİN, Büşra]. [Akut Apandisit Patofizyolojisinde ER Stres, Apoptoz ve Otofaji Markerlarının İncelenmesi], [Yüksek lisans tezi], Ankara, [2015]. Akut apandisit (AA) karın hastalıkları içinde sık görülen ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. Hastalık tanısının erken yapılamaması ve tedavi seçeneklerinin kısıtlı olması bu hastalığı ölüm oranı yüksek hastalıklardan biri yapmaktadır. AA, apendiksin bir bölümünde izlenen akut iltihabi bir süreçtir ve pediatrik yaş grubunda en sık görülen, yaşamı tehdit eden, acil cerrahi gerektiren bir durumdur. Son yıllarda bu hastalığa ilişkin bazı klinik tecrübeler kazanılmıştır. Ancak, hastalığın tek tedavisi cerrahi olarak apendiksin total olarak çıkarılmasıdır. Dolayısıyla mevcut yaklaşımların yerine alternatif tanı ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Hastalıkların moleküler mekanizmasını anlayabilmek ve yeni tedaviler ortaya koyabilmek için yapılan genetik çalışmalar bu şartlarda önem kazanmaktadır. Endoplazmik retikulum (ER) bir hücrenin protein sentezinden ve düzgün katlanmasından sorumlu bir organeldir. Diğer önemli görevi ise; bir sensör gibi hücresel stresi hissetmektir. ER, kalite kontrol merkezi gibi proteinlerin doğru katlanmasından sorumludur. ER kapasitesini aşan durumlarda proteinler katlanamamakta ya da yanlış katlanmaktadır. Bu duruma Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi) denilmektedir. Burada katlanamayan ya da yanlış katlanmış proteinler hücre dengesini bozmaktadırlar. Bu gibi durumlarda Unfolded Protein Response, (UPR) devreye girmekte ve sorunu gidermeye çalışmaktadır UPR, hücrede sorunu gideremez ise; hücre iki ölüm mekanizmasından birini tercih etmektedir. Bu ölüm mekanizmalarından biri; içsel bir programı aktive ederek hücrenin kendi kendini yok etmesi olan apoptoz iken, diğeri ise hücrenin iç dengesini sağlamak için açlık gibi bazı koşullarda hücre içi yapıları parçalayarak kendi kendini yok etme mekanizması olan otofajidir. Yapılan bazı çalışmalar UPR'nin enflamasyonu başlatabileceğini savunmaktadırlar. Bu çalışmalar enflamasyon kaynaklı hastalıkların mekanizmasını anlamak için esas konu teşkil etmektedir. Enflamasyon; doku hasarı ya da enfeksiyon sonucu insan vücudunun immün sisteminin bu tepkilere karşı verdiği ilk yanıttır. Ancak enflamasyon halinin kronikleşmesi halinde zararlı hale gelecektir. Artrit, alzheimer, tip 1 ve tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bazı hastalıların gelişmesine sebep olacaktır. AA'da ER stres, apoptoz ve otofaji markerlarını araştırarak, AA patogenezine farklı bir bakış açısını kazandırmak amaç edinilmiştir. Anahtar kelimeler: Akut apandisit (AA), Endoplazmik retikulum stresi (ER stresi), Apoptoz, Otofaji.

| Malatya Turgut Özal Üniversitesi | Kütüphane | Açık Bilim Politikası | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim