Yazar "Aslan, Harun" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ergenlerde Dijital Oyun Bağımlılığı ile Sosyal Beceriler Arasındaki İlişki(Galenos Yayınevi, 2022) Aslan, Harun; Başcıllar, Mehmet; Karataş, KasımAmaç: Bu çalışmanın amacı 13-17 yaş arası çocukların dijital oyun bağımlılığı ile sosyal becerileri arasındaki ilişkileri incelemek ve çocukların sahip oldukları sosyal becerileri açıklamada onların sosyo-demografik bilgileri ile birlikte dijital oyun bağımlılığının anlamlı bir etkiye sahip olup olmadığını ortaya koymaktır. Yöntem: Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada dijital oyun bağımlılığını ölçmek için yedi maddeden oluşan Dijital Oyun Bağımlılığı Ölçeği ve sosyal becerileri ölçmek için kırk yedi maddeden oluşan Matson Çocuklarda Sosyal Becerileri Değerlendirme Ölçeği’nden yararlanılmıştır. Çalışmanın örneklemi Ankara Yenimahalle ilçesinde yaşayan 13-17 yaş arası çocuklar içerisinden seçilen 389 çocuktan oluşmaktadır. Bulgular: Çalışmaya katılan çocukların tamamı erkek olup yaş ortalamaları 14,86±1,28 (ortalama±s.sapma) olarak elde edilmiştir. Çocukların sosyal beceri düzeylerini açıklamada ise sosyal becerileri değerlendirme ölçeğinin olumlu sosyal beceriler ve olumsuz sosyal beceriler boyutları ayrıca ele alınmıştır. Sonuç: Dijital oyun bağımlılığı ile çocuklarda olumsuz sosyal beceriler ve sosyal davranışlar arasında anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe TÜRKİYE’DEKİ SOSYAL HİZMET KURUMLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ(2023) TOPER, Ferhat; Aslan, Harun; ÖZPOLAT, ALİ OSMANİnsanlık tarihi boyunca yardımlaşma ve dayanışma her dönemin ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi yapısına göre değişim göstermiş olsa da hep varolmuştur. Ancak özellikle Sanayi Devrimi sonrasında başta işçiler olmak üzere kentlerde yoğunlaşan nüfusun karşı karşıya kaldığı sorunların çözümü için geleneksel yardımlar yetersiz kalmıştır. Bunun sonucunda dezavantajlı durumda olan nüfus gruplarına yönelik profesyonel yardım ve hizmetlere ihtiyaç duyulmuştur. 19. yüzyılın sonlarında, sosyal hizmet eğitimine yönelik programlar şekillenmeye başlamıştır. Anadolu’da sosyal hizmet batının geçirmiş olduğu sosyal ve ekonomik değişimlerden değil daha çok dini ve geleneksel bir anlayıştan hareketle gelişmiş ve dönüşmüştür. Anadolu’da sosyal hizmet başta dini ve geleneksel kökleri olmak üzere birçok sosyal referansla gelişmiş ve dönüşmüştür. Osmanlı İmparatorluğu döneminde özellikle öksüz ve yetim çocuklar sosyal hizmetin öncelikli alanını oluşturmuşlardır. Cumhuriyet Dönemi, sosyal hizmetlerin gelişimi noktasına bir dönüm noktası olmuştur. Özellikle 1963 yılında SHÇEK’in kurulmasının ardından sosyal hizmetlerin sunumunda kurumsallaşma başlamıştır. 2011 yılında farklı birimlere bağlı sosyal hizmet kurumları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adıyla tek bir çatı altında toplanmıştır. Süreç içerisinde isim değişiklikleri olsa da güncel ismiyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çocuk, genç, yaşlı, engelli, kadın, sığınmacı ve göçmenler başta olmak üzere birey, grup ve yerel toplulukların durumunu geliştirmek ve değiştirmek amacıyla sosyal hizmetlerin sunulduğu kurum haline gelmiştir. Bu makalede Osmanlı döneminden günümüze sosyal hizmet kurumlarınun tarihsel gelişimine ve sunduğu hizmetlere yer verilmiştir.Öğe Üniversite Öğrencilerinin Çocuk Haklarına Yönelik Tutumlarının İncelenmesi: Sağlık Bilimleri Fakültesi Örneği(2024) Aslan, Harun; TOPER, FERHATBu araştırmanın amacı, sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerinin çocuk haklarına ilişkin tutumlarını cinsiyet, bölüm, gelir durumu, anne baba eğitim seviyesi, kardeş sayısı ve çocuk haklarına ilişkin ders alma durumlarına göre incelemektir. Çalışmada kesitsel araştırma deseni ve kolayda örnekleme kullanılmıştır. Veriler sağlık bilimleri fakültesi öğrencisi olan 691 öğrenciden toplanmıştır. Çalışmaya katılım sağlayan öğrencilerin çocuk haklarına ilişkin tutumlarını belirlemek amacıyla Kepenekçi (2006) tarafından geliştirilen Çocuk Haklarına İlişkin Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmanın sonuçları kapsamında, cinsiyetin çocuk haklarına yönelik tutumda farklılığa neden olduğu ve kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre tutumlarının daha olumlu olduğu görülmüştür. Ayrıca kardeş sahibi olan öğrencilerin de diğer katılımcılara göre çocuk hakları konusunda daha olumlu bir tutuma sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada daha önce çocuk hakları konusunda ders alma ile çocuk haklarına yönelik tutum arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.












