Yazar "AYDIN, AHMET" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe COVID-19-Related life-threatening complications: pneumothorax, pneumo mediastinum and subcutaneous emphysema(2023) kutlusoy, sevgi demirhan; AYDIN, AHMET; koca, erdinçComplications of COVID-19-related pneumothorax, subcutaneous emphysema, and pneumomediastinum are frequently observed in moderate and severe pneumonia cases. The aim of this study is to determine the incidence and potential risk factors of life-threatening complications such as pneumothorax, pneumo- mediastinum, and subcutaneous emphysema that develop in patients received in the tertiary ICUs of our hospital, which serves as a pandemic hospital and to analyze their relationship with mortality. Patients' demographic characteristics, comorbid diseases, length of hospital stay, day and duration of thoracic tube placement, discharge status, and hospitalization laboratory findings were recorded, and the relationship of these parameters with mortality due to pneumothorax, subcutaneous emphysema, and pneumomediastinum were investigated. Of these patients, 33 had pneumothorax, 12 had pneumomediastinum, and 28 had subcutaneous emphysema. Male and female patients were equally represented, and mortality rates were similar. While the rate of pneumothorax in the study patients was 2.21 %, the rate of all life-threatening sequelae such as pneumothorax, pneumomediastinum, and subcutaneous emphysema was 4.7 %, with a high mortality rate (90 %) in 70 patients with these complications. Patients diagnosed with COVID-19 pneumonia should be constantly monitored for life-threatening complications such as pneumothorax, pneumomediastinum, and subcutaneous emphysema during their long-term follow-up.Öğe Genel Cerrahi Tarafından Opere Edilerek Yoğun Bakım Ünitesine Kabul Edilen Geriatrik Hastaların İncelenmesi(2021) AYDIN, AHMET; Miniksar, Ökkeş Hakan; KACMAZ, OSMAN; Keten, Hamit SirriAmaç: Bu çalışmada genel cerrahi tarafından ameliyat edilen ve postoperatif yoğun bakım ünitesine kabul edilen 65 yaş üzeri geriatrik hastaların geriye dönük olarak incelenmesi amaçlanmıştır.Materyal ve Metot: Çalışmaya 2017-2018 yılları arasında hastanemiz genel cerrahi kliniği tarafından acil veya elektif olarak operasyona alınan ve postoperatif yoğun bakım ünitesine kabul edilen 54 geriatrik hasta dahil edildi. Hastaların demografik verileri, yoğun bakıma yatış endikasyonu, acil veya elektif cerrahi olup olmadığı, ameliyata alınma nedeni, Amerikan Anestezistler Derneği skoru, inotropik ajan ihtiyacı ve prognozları değerlendirildi.Bulgular: Hastaların (n:54) 33’ü erkek, 21’i kadın ve yaş ortalaması 75,5±6.2 yıl idi. En sık yoğun bakıma alınma nedeni olarak postoperatif solunum yetmezliği (%42.6), ikinci sıklıkta ise perioperatif hemodinamik instabilite (%29.6) saptandı. 65-74 yaş grubunda olgu sayısı daha fazla idi. En sık ileus (%20.4) nedeniyle cerrahi yapıldığı tespit edildi. Hastaların yoğun bakım ünitesine kabulde entübasyon durumu ile Amerikan Anestezistler Derneği skoru arasındaki ilişkinin anlamlı olduğu belirlendi (p=0.017). Ortalama yatış süresi 3,6±3,9 gün olarak bulundu. 10 hasta (%18.5) exitus oldu.Sonuç: Geriatrik hastalarda postoperatif solunum sıkıntısı gelişme sıklığında artışın daha ön planda olduğu, kardiyak ve geçirdikleri cerrahi komplikasyonlara bağlı olarak da yoğun bakımda hemodinamik monitörizasyon ihtiyacının arttığı görülmüştür. Yaşlı hastalardaki cerrahi müdahalenin hasta klinik özelliklerine ve yapılan cerrahiye bağlı olarak postoperatif yoğun bakım ihtiyacını doğurabileceği mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.Öğe YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNE YATIŞ ENDİKASYONLARININ ÖNEMLİ BİR NEDENİ: AKUT İLAÇ İNTOKSİKASYONLARI(2021) Miniksar, Ökkeş Hakan; AYDIN, AHMET; KACMAZ, OSMAN; Keten, Hamit Sirri; Honca, MehtapAmaç: Bu çalışmada, akut ilaç intoksikasyonu nedeniyle yoğun bakım ünitesinde takip edilen hastaların demografik ve klinik özelliklerini retrospektif olarak incelemeyi amaçladık. Materyal ve Metot: Çalışmamızda yoğun bakım ünitemizde akut ilaç intoksikasyonu tanısıyla tedavi edilen ergen hastaların demografik özellikleri; psikiyatrik hastalık öyküsü, yoğun bakım ünitesi yatış süresi; Glasgow Koma Skalası, intoksikasyona neden olan madde veya maddelerin içeriği ve sayıları, toksik madde alım nedeni ve cinsi, tek ilaç mı çoklu ilaç mı olduğu, intoksikasyonun gerçekleştiği dönem (ay) ve mortalite özellikleri incelendi. Bulgular: Çalışmaya 100’ü (%55,2) erkek, 81’i (%44,8) kadın olmak üzere toplam 181 hasta dahil edilmiş olup, hastaların yaş ortalaması 29,58±16,11 (min=14, max=88)’dır. İntoksikasyonların 154’ünün (%84,1) tıbbi ilaçlara bağlı olduğu ve 137’sinin (%75,7) intihar amaçlı olduğu saptandı. İntoksikasyona neden olan maddelerin %68,5’inin toksik dozda ve en sık antidepresan (n=38, %21,0), analjezik (n=27, %14,9), antiepileptik ilaçlar (n=16, %8,8) olduğu belirlendi. Hastaların 86’sında (%47,5) en az bir psikiyatrik hastalık ve 51’inde (%28,2) sistemik hastalık mevcuttu. İntoksikasyonların en sık ilkbahar (%33,1) ve en az yaz (%16,6) mevsiminde gerçekleştiği, 114’ünün (%63,0) taburcu edildiği ve 4’ünün (%2,2) hayatını kaybettiği saptandı. Sonuç: Akut ilaç intoksikasyonlarının büyük oranda psikiyatrik hastalık eşlik eden hastalarda, kendi kullandığı tıbbi ilaçlar ile intihar amaçlı meydana geldiği görüldü. Bu nedenlerle YBÜ’ne kabul edilen ilaç intoksikasyon olgularında psikiyatrik hastalık varlığının önemli olduğu sonucuna varıldı.












